Bahçeli’nin “Türkiye Cumhuriyeti katil olsaydı, bugün bulunduğu yer TBMM değil, mezarlık olurdu”, “Bu aşağılık tiplere tahammül edemeyiz” ve ” Düşünebiliyor musunuz, böyle bir alçak TBMM’de bizimle aynı havayı teneffüs ediyor” gibi ifadelerle Şık’ı ‘ölümle tehdit ettiğinin ve kendi taraftarlarına açıkça hedef gösterdiğinin’ vurgulandığı dilekçede, “Şüphelinin benzer açıklamalarının daha önce eylemli saldırılar ürettiği olgusal bir gerçekliktir ve müvekkile yönelik sözleri de müvekkilin canına kastetmek isteyen kişileri kışkırtacak, harekete geçirecek niteliktedir. Bu nedenle şüphelinin sözlerinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir” ifadelerine yer verildi.
Dilekçede şunlar kaydedildi: “Şüpheli, müvekkilin milletvekilliği faaliyeti kapsamında söylediği sözleri tam tersi biçimde gerçeği ters yüz ederek müvekkilin kişilik haklarına saldırmakta ve onu hedef haline getirmektedir. Şüphelinin bu eyleminin, müvekkili kamuoyu önünde düşmanlaştırmaktan başka hiçbir amacı olmayıp bunun kamu göreviyle de bağdaşmadığı açıktır.”
Avukatlar, Devlet Bahçeli hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125, 106, 214 ve 267’inci maddelerine aykırı eylemleri nedeniyle kamu davası açılmasını talep etti.