Kampın Sefasını Süren Özgür Kişiler: Çim Adamlar

Issız Adam’ı seyretmişsinizdir, Çöp Adam’ı da şimdilerde seyredenleriniz vardır. Bu hikayedeki ise 'Çim Adam'. Hem ıssız hem çöp aslında ama çimlerde yuvarlanmayı sevenlerden bizimki. Üstelik bu da gerçek bir hikayeden uyarlanıyor.

Sadece kendine ait alanlar oluşturma arzusuna umarsızca kapılan insanoğlu gitgide yalnızlaşmaya başlıyor. Küresel anlamda “me time”ların arttırılmasına yönelik bünyemize bir anda yüklenen teorilerin de etkisi çok büyük. Bizim toplumumuzda “mahremiyet” dediğimiz kişisel alanlarımızın geleneksel olarak yok sayılışı, bu teorilerin kabulünü hızlandırır nitelikte zaten. 3-4 kardeşin aynı odada büyüdüğü, belki aynı döşekte yattığı, akrabaların “tanrı misafiri” kalıbının dibini sıyırırcasına habersizce oturmalara geldiği, evlenince eşinin ailesiyle aynı binada hatta aynı evde yaşaması gibi kabul görmüş olgularımız bizi oldukça yordu.

Bu süreçte kadınlar daha hızlı aydınlandılar. Edinilen kişisel gelişim bilgileri dilek fenerleri gibi gökyüzüne salındı. Kuaför broşürleri gibi elden ele dağıtıldı. Kaynana zulmünden gazi olarak çıkmış teyzelerimiz altın günlerinde kınamakla kalmadı, sosyal medya hesaplarında paylaştılar. Gelinler kayınvalideye bakmak zorunda değildir sloganları attılar.

Peki bu süreçte erkeklere ne oldu?

Kadınlar bireysel mahremiyetle birlikte çekirdek aile mahremiyetine de sahip çıkmaya çalışırken, sanki onlar bireysel olanı daha çok benimsediler. “Me time”ları daha baskın arzulara dönüştü. Hobileri daha çok outdoor aktivitelerden oluştu. Balık tutmak, motosiklet, arazi yarışları, kamp vs. İşte çim adamlar burada oluşmaya başladı.

Oduncu gömleğini giyip, sakal bırakan ormana aktı. En güzel termoslar alındı, çadırın en sağlamı ve ateş yakmak için gereken tüm alet edevat. “Hafta sonları kampa gidelim”ci bir tayfa oluştu. Geçmiş yaşamında piknikçi annelerinin ne kadar yorulduğunu gören kızlar, Insta’ya güzel fotoğraf atamayacağı hiçbir kamp aktivitesine sıcak bakmadı. Birkaç kez deneyimledikten sonra erkeğin bu hobisinin de arkasını toplamayı reddetti. Çadırlarda beli bıkını tutuldu, tuvalet zaten hep sorundu.

Böylece özellikle evli erkek outdoor aktivitesinin “me time”lara dönüşmesinin keyfini sürdü. Eskiden kahvehaneye gitmek neyse kamp da öyle bir hal aldı. Doğa onları çağırdı, özgürlük tatlıydı, iş stresi en güzel güneşin batışını seyrederek atıldı. Haklılardı belki ama unuttukları toprağın sadece erkekleri rahatlatmadığıydı. Yaşamlarında geride kalan tüm sorumlulukları üstlenecek birilerinin olması onlara sık sık kaytarma hakkı vermemeliydi.

Netice şu ki, 90’larda pikniğin tüm yükünü anneler çekerken yellediği mangalın başında krallar gibi oturan baba figürü bugün kampta çim adam oluyor. Üstelik tek başına.

Kadın ve erkeğin, özellikle aile olanların, birlikte tüm sorumlulukları bölüşeceği seviyeye topyekûn olarak henüz ulaşmış değiliz. Gelişim adına iç sesini dinleyerek bireysel bağımsızlıklarımıza geri kavuşmak güzel ama ortak görevlerimizi reddetmiyorsak. Hastalıkta ve sağlıkta, zenginlikte ve fakirlikte diye başlatılan akitleri yok saymıyorsak.

Çim adamlar, ıssız ya da çöplere özenmeyin. Sizin kanatlarınız koskoca toplulukları dahi saracak kuvvette. Bunu da önce ailelerinizi sararak başarabilirsiniz.

Instagram

Popüler İçerikler

Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
YORUMLAR

kadınların kabul günlerinden, misafirlikten özgürleşme savaşı arka odada maç seyretmekten çim adama evrilen erkeklerin işine yaradı yine..yine..devrimi kadın yapar balını erkek yer..keşke emeğe saygıları olsa 🫤

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ