Kaliteleri Oscar Ödülüyle Taçlandırılmış Son Zamanların En İyi Filmleri

Oscar ödüllü filmler özellikle sinema tutkunları için her zaman bir adım öndedir. Peki, son dönemlerin en iyi Oscar ödüllü filmleri hangileri merak ettiniz mi? İşte 1990 yılından günümüze kadar en iyi Oscar ödüllü filmler...

Not: Film açıklamaları Beyazperde'den alınmıştır.

1990 - Dances with Wolves

John Dunbar Amerikan İç Savaşı'nın hakkı verilmiş kahramanlarından biridir. 1865 yılında batının unutulmuş ve terk edilmiş bir karakoluna atanır. Bu görev onun için oldukça heyecan vericidir. Görevi ise buraya getirilecek olan askerleri beklemektir. Dunbar, burada geçirdiği günlerin keyfini sürerken yeni tanıştığı Lakota Siularıyla yakınlaşmaya başlar. Gün geçtikçe sadece barışı düşünen bu Kızılderilileri daha da yakından tanıyarak onlarla arkadaş olur. Bir süre sonra artık onlardan biri olduğunu kabullenmeye başlayacaktır.

1991 - The Silence of the Lambs

Akademiden mezun olmuş genç FBI ajanı Clarice Starling, FBI ajanı kurbanlarının derilerini yüzen sapık bir katilin elinden bir kadını kurtarmaya çalışır. Clarice, katile ulaşmak için başka bir psikopat olan ünlü doktor Hannibal Lecter ile yakınlaşır. Lecter’dan bilgi alması için önce onun güvenini kazanması gerekmektedir.

1992 - Unforgiven

Little Bill Dagett, sadistik eğilimleri olan, tavizsiz ve diktatör bir şeriftir. Egemen olduğu küçük bir kasabayı yaşanmaz bir hale getirmektedir. Bir gün adaleti uygulamayı bütünüyle reddettiğinde, eski bir silahlı soyguncu olan Will Munny, artık sessiz kalamayacağını ortaya koyacaktır. İntikam Will, Will’in eski partneri ve genç bir adamın ellerinden gelecektir.

1993 - Schindler's List

Film, Oskar Schindler adlı bir Alman işadamının 2. Dünya Savaşı zamanında Polonya’da kurduğu fabrikada Yahudi işçileri çalıştırması ve bu sayede 1100 Yahudi’nin hayatını kurtarmasını konu alıyor.

1994 - Forrest Gump

Forrest Gump, düşük I.Q. sahibi genç bir adamdır. Jenny ile tanıştığında ona aşık olur. Gump aralarında Elvis Presley, Kennedy, Nixon’ın da olduğu tarihsel kişilerle kaza eseri tanışır ve 50’lerden 70’lerin sonuna kadar gelen bir süre zarfında olaylar gelişir. Gump tamamen tesadüf olarak Vietnam savaşına ve Amerikan yakın tarihinin önemli olaylarına şahitlik eder ve hatta rol alır. Ancak bilmeden yaptıklarının ne kadar önemli sonuçları olduğundan da haberi yoktur.

1995 - Braveheart

William Wallace yaşanan büyük acılar sonrası yeniden memleketi olan İskoçya’ya döner. Onun asıl amacı çiftçilik yaparak sakin bir hayat sürmektir. Çocukluk aşkıyla karşılaştığında bunun onu dipsiz bir uçuruma iteceğinin farkında değildir. Bir gün İngiliz askerleri, William’ın çocukluk aşkı olan Murron’a tecavüz etmeye çabalarlar. William, onu kurtarır; ancak bu Murron’un ölümüne ve bir dönemin değişimine sebebiyet verecektir.

Mel Gibson’un ünlü İskoç halk kahramanı William Wallace’ı hem canlandırdığı hem de yönettiği filmi kısa sürede bir fenomene dönüşmüştü.

1996 - The English Patient

Micheal Ondaatje’ nin aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan film, II. Dünya Savaşı İtalya’sından Kuzey Afrika’nın savaş öncesi çöllerine kadar aşk, benlik ve savaşın öyküsünü anlatıyor.

Minghelle, film boyunca aşkın farklı türlerini getiriyor karşımıza; Hana’nın hastasına duyduğu şefkat, Kip ile yaşadığı yoğun aşk, Almasy ile Katherine’in ilişkisi ve Almasy’nin milliyetçi tutkular yüzünden mahvedilen çöle duyduğu sevgi...

1997 - Titanic

Dünyanın hatırlamak istemediği türden felaketlerden olan 'Titanik faciası', dev prodüksiyonların yönetmeni James Cameron tarafından çekilen görkemli bir film.

Teknolojinin son sürat ilerlediği bir dönemde, insanlar üstesinden gelemeyecekleri hiç bir sorun olamayacağına inanmaya başlamışlardır. 'Titanic' adlı dev transatlantik ise, insanlığın doğaya karşı gövde gösterisi gibidir. Bu 'Düşler Gemisi'nin yolcuları arasında Avrupa`da birkaç yıl geçirdikten sonra Amerika'ya dönmekte olan, Jack adlı genç bir ressam ile nişanlısı ve annesiyle Philadelphia`ya giden Rose adlı genç bir kız da vardır. İki genç, şans eseri tanışacak, aralarındaki sınıf farkına aldırmaksızın birbirlerine yakınlaşacaktır. Bu arada doğa insanoğlunun günden güne artan kibrine bir nokta koymayı planlamaktadır. Yola çıkılmasından dört buçuk gün sonra, 10 Nisan 1912'de, Titanic iki saat kırk dakika süren ve sulara gömülmesiyle son bulan, hazin olayların başlamasına neden olacak buz dağına çarpacaktır.

1998 - Shakespeare in Love

1590 Londra’sı… Kendisi hakkında oldukça büyük umutlar beslenen bir oyun yazarı William Shakesepare, tiyatronun baskısının altında, yazar tıkanıklığıyla beraber ezilmektedir. Son yazdığı oyunlar ne yaparsa yapsın bir adım öteye gitmemektedir. Artık kendi yeteneklerini sorgulamaya başladığı bir dönemde karşısına Viola isimli güzel bir kız çıkar. William’ın ondan alacağı ilham, tüm zamanların en büyük oyun yazarlarından birinin şahlanmasını tetikleyecektir.

1999 - American Beauty

Lester, kızıyla ve orta yaş bunalımındaki karısıyla iletişim kurmakta başarısızlığa uğrayan, rutinlerle dolu yaşamından tiksinerek yaşlanan bir babadır. İşini bırakıp zamanını hiç yapmadığı gibi değerlendirmeye başlayarak yeniden genç hissetmeye çalışırken, henüz onaltı yaşındaki kızının, güzeller güzeli arkadaşı Angela ile arasında tuhaf bir cinsel gerilim doğar. Bu ilişki kızı ve karısıyla arasındaki zaten kopuk olan bağı koparacak, her bir aile ferdini farklı kaderlere sürükleyecektir. Ünlü İngiliz yönetmen Sam Mendes’in beş Oscar’lı filmi güçlü görselliği ve Kevin Spacey performansıyla göz kamaştırıyor.

2000 - Gladiator

İmparator Marcus Aurelius’un hüküm sürdüğü Roma’da bir general olan Maximus imparatorluğun hiyerarşik basamaklarında gitgide yükselmektedir. Babasının kendisini kayırmak yerine Maximus adındaki bu yabancıyı el üstünde tutması da tahtın asıl varisi olan Commodus’u rahatsız etmektedir. Commodus, Maximus ve ailesinin öldürülmesi yönünde emrini çıkarmak için fazla beklemez. Ölümden zor kurtulan Maximus artık bir gladyatör olarak eğitilmek üzere arenaya gönderilir. Maximus’un aklında tek bir istek vardır, Commodus’u öldürmek ve ailesinin intikamını bir an önce almak.

2001 - A Beautiful Mind

John Forbes Nash kazandığı bir bursla Princeton Üniversitesi'nde öğrenim görmeye başlar. Bu süreçte parlak zekasını her daim hissettiren ve çevresindekilerle uyum sorunu yaşayan dahi Nash, inanılmaz bir teoriyi ortaya sürüp kanıtlama aşamasına kadar gelir. Böylece matematik çevrelerince ününü yayan dahi adam zamanla şizofrenik belirtilerle mücadele etmeye başlar. Nash artık kendi kurgusal gerçekliklerinden oluşturduğu dünyasıyla asıl gerçekleri ayırt edemeyecek bir aşamaya gelir.

2002 - Chicago

Sene 1929... Yer, Chicago... Hapishanede bir araya gelen iki kadın... Biri kocasını öldürmüştür diğeri ise erkek arkadaşının ölümüne sebebiyet vermiştir. Kısa süre sonra düştükleri bu mahkumiyet sürecinden kurtulmanın yollarını arayacaklardır. Bu emellerine ulaşmaları için tuttukları avukat ise, cinayet davaları üzerine yaptığı ünle bu çevrelerin en ünlü simalarından biri olacaktır.

2003 - The Lord of the Rings: The Return of the King

Sauron'un orduları büyüdükçe büyümektedirler. Frodo ve onun can dostu Sam, korku dolu bir yolculuğun göbeğinde, korkunç Mordor'a adım adım yaklaşmaktadırlar. Tek yüzük yok edilmelidir ve iyilik bunun için savaşmaya hazırdır. Arka planda ise insan, elf ve cüce orduları, karanlık güçlerin karşısında tüm eski düşmanlıklarına rağmen bir araya gelmişlerdir. Hepsi birden küçücük bir Hobbit'in eline ve onun yeteneklerine bakmaktadırlar. Orta Dünya'nın kaderi belli olmak üzeredir. Ancak Tek Yüzük'ü sahiplenmek, kimi zaman taşıyanına daha cazip gelebilir.

2004 - Million Dollar Baby

Frankie Dunn, tüm hayatını ring üzerinde dehşet dövüşçüler yetiştirerek geçirmiştir. Boksörlerine öğrettiği en önemli ders hayatın temel kuralıdır : Her şeyin ötesinde daima kendini koru! Zaman içinde kızından kopmanın acısı ile uyanışa geçen Frankie, uzun zamandır hiç kimseyle fazla yakınlaşmayı tercih etmeyen bir adamdır. Frankie’nin salonuna bakan tek arkadaşı eski boksör Scrap, onun hırçın mizacının ardında 25 yıldır affedilmeyi bekleyen bir adamın var olduğunu bilir. Bir gün Maggie Fitzgerald kapıdan içeri girer ve boks öğrenmek istediğini söyler.

2005 - Crash

Bir ev kadını ve uyuşturucu bağımlısı kocası? Birbirine aşık iki polis dedektifi? Afrika-Amerikalı bir yönetmen ve karısı? Meksikalı bir çilingir? İki araba hırsızı? Orta yaşlı Koreli bir çift ve çaylak bir polis?

Los Angeles'ın günlük monotonluğunda birbirinden habersiz yaşayan sıradan insanlar? 36 saat içinde birbirleriyle tanışırlar. Bu birbirinden farklı hayatları nasıl bir öykü bir araya getirir?

Irk farklılıklarının ne kadar önemsiz olduğunu, suçlu ve saldırganın, siyahla beyaz kadar yakın, bir o kadar da uzak, olduğunu savunan, doğruyla yanlışın görecesinde kaybolan bir film. Eleştirmenlerin büyük beğenisini toplayan filmde, insanlığın gölgesinde kalan gerçekler gün ışığına çıkıyor.

2006 - The Departed

Uzun yıllardan beri mafya tarafından, polis teşkilatına sızmak üzere yetiştirilen adamlar son derece iyi pozisyonlardadırlar teşkilat bünyesinde. Aynı şekilde polisin aynı amaçla yetiştirdiği adamları da mafya içinde cirit atmaktadırlar. Ancak vakit her şeyin açığa çıkma vaktidir. Her iki cephede de köstebeklerin var olduğu anlaşıldığında söz konusu köstebeklerin ölümle burun buruna gelecekleri koşturmaca ve macera başlayacaktır.

2007 - No Country for Old Men

Llewelyn Moss, bir olay yerinde bulduğu çantayı alır ve başını hiç ummadığı bir belaya sokar. Artık peşinde bir kiralık katil vardır. Moss bir Vietnam gazisidir ve bir şekilde uyuşturucu olaylarının ortasında soruna dönüşen bir meseleye karışır. Peşindeki katil Anton Chigurh planı konusunda kararlıdır çünkü işini yarım bırakmak niyetinde değildir. İşin için çok sayıda masum insanın ve suçluların da karışacağı soluk soluğa bir takip başlayacaktır.

2008 - Slumdog Millionaire

Dünyanın en yoksul insanlarının yaşadığı Hindistan'da geçen bir 'milyonerlik' öyküsü olan filmde, Hindistan’ın gecekondularla dolu bir mahallesinde yaşayan genç Jamal'in enteresan hikayesi aktarılıyor. Jamal, fakir ve öksüz ancak idealist bir çocuktur. En büyük düşü, Hindistan'ın en ünlü bilgi yarışması programına katılmak ve büyük para ödülünü kazanmaktır. Bu hayalinin gerçekleşmesi arefesinde farklı olaylar yaşamını dönüştürmeye başlayacaktır. Jamal, büyük ödüle ulaşacağı son soruya bir şekilde gelmiştir. Tam da bu an programın süresi dolar ve son soru gelecek haftaki programa kalır. İlginç bir şekilde başarılı olan Jamal’in bu imkansız görünen başarısı herkesin dikkatini çeker ve genç adam hile yapmış olabileceği gerekçesiyle tutuklanır. Sorgu gecesinde soruları nasıl yanıtladığını tek tek anlatan genç adamın sırrı yavaş yavaş aydınlanır.

2009 - The Hurt Locker

Batılı eleştirmenler tarafından olumlu karşılanan bu filmin en büyük dezavantajı Ortadoğu'daki savaşın diğer tarafına tepeden bakan ve oryantalist bir bakış açısını taşıması gösterilebilir. Herkesin potansiyel düşman ve her objenin de ölümcül bomba olduğu Irak’ta, elit askerler dünyanın en zor görevlerinden birinde yer alır. Sıcak savaşın ortasında bombaları imha etmekle yükümlüdürler. Takım lideri William James, hem bu yaygın bombalardan hem de psikolojik ve duygusal etkilenmelerle uğraşmaktadır. James’in iki askeri kendini cüretkarca savaşın ortasına atar. James ise ölümü aldırmadığı için askerlerine yardıma gider. Yeni vahşi liderini korumaya çabalayan adamlar, şehri kaosa sürekler. Mark Boald, Irak savaşındaki askerlerin yaşadığı deneyimlerin ilk defa bir filmde yer aldığını, görüntülerin CNN’deki gibi gerçekçi olduğunu ve birçok savaş filminin savaş bitmeden gösterilmediğini belirtiyor.

2010 - The King's Speech

Babası V. George'un ölümünün ardından, Frederick Arthur George'un ağabeyi Edward'ın Amerikalı Wallis Simpson ile evlenmek için tahtı Albert Frederick Arthur George'a devretmesiyle başlıyor. Fakat tahta oturan yeni kralın önemli bir engeli vardır. Halka hitabet etmekte sorunlar yaşayan kral çocukluğundan beri başına dert olan kekemeliğini yenmek zorundadır. Yeni kralın bu sorununu yenmesi ve onu kraliyet makamına hazırlamak için Avustralyalı konuşma terapisti Lionel Logue devreye girer...

2011 - The Artist

1920'li yılların sonunda Hollywood sinema sektörünü kökünden değiştirecek 'teknolojik' bir devrim yaşandı. Ses, 'henüz hiçbir şey duymadınız' repliği ile film pelikülüne bir daha hiç ayrılmamak üzere girdi. Fakat sinema sektöründe yaşanan bu devrim boyutundaki bu değişim pek çok insanın mesleğini ve kariyerini de derinden sarstı.

Dönemin en karizmatik aktörleri arasında yer alan George Valentin (Jean Dujardin) de sesin beklenmedik biçimde sinema perdesine yansımasından payına düşeni alıyor. yanı başında boy gösteren taze ve güzel oyuncu Peppy Miller'ın ise aklı fikri şöhrette.

2012 - Argo

1979 yılında 4 Kasım tarihinde Şah'ın devrildiği İran devriminin en yoğun günlerinde, militanlar başkent Tahran’daki Amerikan Büyük Elçilik binasına girip 52 Amerikalıyı rehin alırlar. O hengamede kaçmayı başaran 6 Amerikan vatandaşı Kanada Elçiliği’ne sığınır ve hayatları halen tehlikededir. Her an yakalanma ve öldürülme tehlikesiyle karşı karşıyadırlar. CIA uzmanı Tony Mendez bu Amerikan vatandaşlarını kurtarmak amacıyla bir film senaryosuna yakışır oldukça riskli bir plan hazırlar...

2013 - 12 Years a Slave

1841'de New York'ta yaşayan Solomon Northup, kendisini müziğe adamış siyahi bir adamdır. Ailesiyle birlikte yaşayan Solomon, özgür yaşayan ve istediği şeyleri yapabildiği için mutlu bir adamdır. Fakat bir gün bir müzik işi için 2 adam ile tanışır ve çalışmak için Washington'a gider. İnandığı medeni dünya alt üst olur çünkü kendisini kaçırıp Güney'de bir çiftlikte köle olarak çalışması için satarlar. Özgürlüğünü korumak için verdiği tüm emekler ve mücadele yerle bir olmuş, hayatı kabusa dönmüştür. Bu cehennemde Solomon acıyı, şiddeti, küçük düşürülmeyi yeniden öğrenecek ve isyan etmeye cesareti olmayan bir grup insanın umutsuzluğuna şahit olacaktır. Sevdiklerini ve hayatını geri almak için ne yapması gerektiğini kesinlikle bulmuştur...

2014 - Birdman: Or, The Unexpected Virtue of Ignorance

Bir dönemin 'Birdman' adlı süper kahraman filmleri serisiyle ünlenen oyuncusu Riggan, Broadway'de kendi yönettiği ve başrolünde yer aldığı bir oyunun son hazırlıklarını yapmaktadır. Ancak provalar esnasında oyunculardan biri beklenmedik bir biçimde yaralanır ve yerinin acil olarak doldurulması gerekir. Lesley ve onun en yakın arkadaşı olan Jake'in önerisiyle bir zamanların gözde yıldızı olan Mike Shiner ile anlaşılır. Riggan sahneye çıkma hazırlıkları yaparken en başta Mike Shiner ardından ise oyuncu olan sevgilisi Laura, kişisel asistanlığını yürüten kızı Sam ve mükemmeliyetçi eski karısı Sylvia baş etmek durumunda kalır. Riggan kendine yeniden prestij kazandırmasını beklediği bu oyunu, beklentilerin aksine olumlu tepkiler kazanması için elinden geleni yapacaktır.

2015 - Spotlight

Spotlight, taciz olayıyla gündeme gelen bir kilisenin kendini aklamaya çalışmasını ve bu tacizi aydınlatmaya çalışan Boston Globe gazetesi yazarlarını konu alıyor. Gazetenin yazarlarından oluşan “Spotlight” takımı, Katolik Kilisesi’ndeki taciz iddialarıyla ilgili eski defterleri deşer. Bir senelik araştırmaları sonucunda, Boston’ın üst düzey dini, yasal ve idari birliğine ait on yıllarca gizlenen gerçeklere parmak basılır. Yeni atanan genel yayın yönetmeni Marty Baron 2001 yazında Globe’un başına geçmek üzere Miami’den geldiğinde, ayağının tozuyla Spotlight ekibini, 30 yıl boyunca düzinelerce çocuğa cinsel istismarda bulunmakla suçlanan yerel bir rahip hakkındaki bir makaleyi takip etmekle görevlendirir. Boston’da Katolik Kilisesi’ni hedef almanın çok büyük yankı uyandıracağını bilen Spotlight editörü Walter “Robby” Robinson, muhabirler Sacha Pfeiffer (Rachel McAdams) ve Michael Rezendes ve araştırmacı Matt Carroll davaya daha derinlemesine dalmaya karar verirler.

2016 - Moonlight

İnsan ilişkileri ve insanın kendini keşfetmesi hakkında bir film olan Ay Işığı, genç siyahi bir adamın çocukluğundan yetişkinliğe kadar Miami'nin zor bir mahallesinde, hayatta kendine yer edinme savaşını ve büyüme hikayesini anlatıyor. Chiron'un hayatının 3 ayrı dönemini anlatan film kahramanın annesi ile ilişkisine, okul hayatına, romantik ilişkisine, iş hayatına ve uyuşturucu satıcılığı yapan Juan ile olan ilişkisine değiniyor.

2017 - The Shape of Water

Soğuk savaş döneminin Amerika'sında yaşayan Elisa yalnız bir kızdır. Sessiz, rutin bir hayatı olan Elisa, gizli ve yüksek güvenlikli bir devlet laboratuvarında temizlikçi olarak çalışır. Ancak günün birinde Elisa'nın hayatı, iş arkadaşı Zelda ile devletin yaptığı gizli bir deneyi keşfetmesi ile değişir. Suda hapsedilen insansı bir yaratığın acımasız bir deneyde kullanıldığını fark eden Elisa, onunla iletişim kurmaya başlar. Aynı dili bilmeyen, aynı hayatlara sahip olmayan, hatta aynı genetikleri bile olmayan bu ikili, aralarında kurdukları tarifsiz bağ ile birbirlerinin hayatını değiştirecektir...

2018 - Green Book

Tony Lip, Bronx’taki bir İtalyan Amerikan mahallesinde yaşamaktadır. Ünlü Afro-Amerikalı piyanist Dr. Don Shirley ise konser turu için hazırlanmaktadır. Ünlü müzisyen tur kapsamında Manhattan’dan güneye doğru birçok yere gidecektir. Kendisi ile şehir şehir gezecek bir şoför arayışında olan Shirley, bir süredir işsiz olan Tony’yi işe alır. Tony, yolculuk sırasında Afro-Amerikalılar için güvenli olan güzergahları kullanabilmek için “The Green Book” isimli kılavuzdan yardım alır. Dr Shirley ve Tony çıktıkları bu yolculukta ırkçılıkla, tehlikeyle ve beklenmedik nezaketle karşılaşır. İkili bu zorlu yolculuklarında farklılıklarını bir kenara bırakmak zorundadır.

2019 - Parasite

Park Ailesi'yle tanışın: soyla gelen servetin klasik bir tablosu. Diğer yanda ise Kim Ailesi, sokak zekası bakımından zengin ama başka hiçbir zenginliğe sahip değil. Şans veya kader olsun, bu iki ev halkı bir şekilde bir araya gelir ve Kim ailesi altın bir fırsatın varlığını hemen sezer. Kolej çağındaki Ki-woo tarafından manipülasyon konusunda yetiştirilen Kim çocukları, öğretmen ve sanat terapisti görevleriyle kendilerini Park ailesinin arasına çabucak yerleştirir. Kim'ler “vazgeçilmez” lüks hizmetler sunarken, Parklar ise habersizce evlerindeki her şeyi Kim ailesine kaybetmektedir. Ancak kısa sürede bu düzen bir tehditle karşılaşır. Asalak bir misafir Kim ailesinin yeni keşfettikleri konforu tehdit eder hale geldiğinde, vahşi ve zorlayıcı bir üstünlük mücadelesi patlak verir. Bu mücadele Kim ve Park aileleri arasındaki kırılgan ekosistemi yıkmakla tehdit etmektedir...

2020/2021 - Nomadland

60’lı yaşlarında olan Fern, Nevada kırsalında yaşamaktadır. Şehirdeki ekonomik çöküşten etkilenen Fern, neredeyse tüm eşyalarının kaybeder. Bu durumun ardından Fern, minibüsünü bir karavan haline getirip, modern bir göçebe olarak yola koyulur.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

Ödül Almayan Filmleri İzlemem Diyenler İçin 'Oscar'a Kafa Atmış Birbirinden Başarılı 48 Film
Umulmadık Bir Şekilde Ödül Alıp Herkesi Şaşırtan ve Oscar'ın İlkleri Arasına Giren 9 Sinema Filmi
Akademi mi Haklı İzleyici mi? Son 20 Yılın En İyi Film Oscarı Alamamasına Rağmen Halkın Favorisi Olan Filmleri

Popüler İçerikler

Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Icardi'nin A Milli Takım Forması Giymesi İçin CİMER'e Başvuruda Bulunuldu!
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi