Kalbi Her Defasında Kırılmaktan Yorgun Düşen İnsanların 12 Ortak Özelliği

1. 'Aşk' ve 'güven' kelimelerini duymak bile sizi rahatsız edip yoruyor.

Aşk, güven, sadaket kelimelerinden bahsediyoruz, eskiden sizin için bir şeyler ifade etmesine rağmen artık boşlar. O kadar yaşadığınızdan sonra anlamsız hatta rahatsız edici kelimeler bunlar. Bu kelimelerin sizde hiçbir değeri yok ve sadece peri masallarında geçiyor...

2. İçten gülümsemezsiniz.

Gülümsersiniz, hatta sık sık gülümsersiniz. Ancak gözler yalan söylemez. Yalnızca yüzünüzde beliren bu gülümsemelerin kalbinizden gelmediği açık. Gözleriniz de bu yüzden kalbinizin mutsuzluğunu yansıtıyor.

3. Artık başkalarına güvenebileceğinize inanmazsınız.

Güven artık sizin için bir nefret unsuru. Kimseye kalpten güvenemiyorsunuz. Ancak size kalpten güvenen kimseye de ihanet etmezsiniz, çünkü nasıl hissettirdiğini biliyorsunuz.

4. Ne kadar canınızın yandığını bir maske ardına saklarsınız.

Gülümsemeye devam edersiniz, hatta kendiniz espri yaparsınız. Alaycı bir insana dönüşmeye başlarsınız, karakteriniz değişmiştir. Aslında olay şu: O maskeyi duygularınızı saklamak için takıyorsunuz çünkü konu içsel düşünceleriniz olduğunda kimseye güvenemeyecek konumdasınız.

5. İnsanlara gerçek düşüncelerinizi çok nadir açıklarsınız.

İçsel düşünceleriniz artık sadece size ait. Kimse sizi anlayamayacağı için paylaşma gereği de duymuyorsunuz. Deneyimleriniz de zaten sizi buna itiyor. Kalbinizin etrafında artık bir duvar var.

6. Yalnız kalınca bazen dayanamayıp ağlarsınız.

Bazı durumlarda, daha önce hiç hissetmediğiniz kadar yalnız hissetmeye başlayıp birdenbire ağlarsınız. Bu zayıflık değil, ancak o kadar uzun süredir bu acıyı ekiyorsunuz ki artık yorgun hissediyorsunuz. Başkalarının karşısında güçlü ve özgüvenlisiniz, ancak yalnız kaldığınız an zayıf ve çaresizsiniz.

7. Aynı anda hem aptal hem de kızgın hissedersiniz.

Kalbinizin bir tarafı kızgınlık ve kin hakimken diğer tarafı kalbinizi kırabilecek insanları nasıl bu kadar çabuk hayatınıza aldığınızı düşünerek aptal hissediyor. İşte bu aptallık ve kızgınlık arasındaki savaş beyninizi o kadar çok yoruyor ki artık dayanılmaz bir hal alıyor.

8. Kendinize has bir yalnızlık hissedersiniz.

Kendini yalnız hisseden başka insanlar da var bilirsiniz, ancak sizin yalnızlığınız farklı ve onlar sizi anlayamaz. Belki sizinle aynı şekilde hissedebilirler, ancak yaşadıklarınızı bilemezler.

9. Duvarlarınızı indirmekten korkarsınız.

Bir daha kimseyi aklınıza alamayacağınızı düşünürsünüz. Asla insanlara onları sizden güçlü yapacak olan duygularınızı açmazsınız. Zaten en son kalbiniz bu yüzden kırıldı.

10. Asla aynı şekilde hissetmek istemezsiniz.

Bu histen bıkmış vaziyettesiniz. Yorgun alıngan ve kırgın hissediyorsunuz sürekli.

11. Başkasının canının yandığını görünce sizinki de yanıyor.

Kendi kalbiniz bu kadar kırgınken başkalarının nasıl hissedebileceğini anlıyorsunuz. Bu anlayış sizi çok daha nazik bir insan yapıyor. İnsanların ne kadar çaresiz hissedebileceklerini çok iyi biliyorsunuz. Hatta onların canı yanınca sizinki daha çok yanıyor ve onlara nasıl yardım edebileceğinizi çok iyi biliyorsunuz.

12. Aynısının kimsenin başına gelmesini istemezsiniz.

Mutluluktan daha çok isteyebileceğiniz tek şey bir insanın sizinle aynı şeyleri yaşamak zorunda kalmaması.

Merak etmeyin, bunların hepsi karakterinizi olgunlaştıracak ve sonunda bu his bitecek. 🤗

Popüler İçerikler

Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
YORUMLAR
22.01.2018

Ne yalan söyliyim kendimi bulduğum bir içerik olmuş.Teşekkürler.

Hâlâ yalnız mısın? Sadece özgür. Peki mutsuz? Sadece alışmış. Peki ya aşık? Sadece eksik. Peki ya sen? Hâlâ bekliyor musun? Beklemek, şimdi hiç duymayan birine, Dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız. Peki ya umut? Umut, şimdi hiç görmeyen birine, Gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ