Şimdiyse son inceleme sonucunda kahve tüketimine dair “kanserojen etkiye dair nihai bir sonuç bulunamadı” açıklaması kullanıyor.
Ayrıca, bazı araştırmalara göre kahvenin belli kanser türlerinin ortaya çıkma riskini azalttığını da ekliyor.
Reuters'ın haberine göre Ajansın inceleme ve sınıflama bölümü Müdür Yrd. Dana Loomis, bir konferansta “Bu kahvenin tamamen güvenli olduğunu göstermiyor . . . Ancak daha öncesine göre, bugün, endişelenmek adına daha az sebebimiz var” açıklamasında bulunmuş.
Bununla birlikte IARC, aşırı sıcak şekilde içilen buna kahve, su, çay ve diğer içecekler de dahil olmak kaydıyla herhangi bir sıvının yemek borusu kanserine yol açabileceğine dair bilimsel bulgular paylaştı.
Geçtiğimiz yıl işlem görmüş etin kanserojen olabileceği bilgisini paylaşarak uluslararası çapta manşetlerde yer bulan Lyon merkezli Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı, insanlar ve hayvanlar üzerinde gerçekleştirilmiş 1000’in üzerinde araştırmayı incelemesiyle birlikte sonuca ulaştı.
Yemek borusu kanserinin en büyük etkenlerinden olan bu iki tüketim ürününün “öncelikli risk sağlayıcılar” olarak bilinmesini istedi.
“Geçtiğimiz yıl ajans domuz pastırmasının kanserojen olduğunu söyledi, ancak ortaya çıktı ki aşırıya kaçılmadığı sürece çok riskli değilmiş. Aşırı sıcak içecekler konusuna gelirsek, ajans zararlı olabilecekleri sonucuna varmış, ancak riskin boyutuna dair bilgi verilmiyor. Bu bilimin ilginç bir yönü olabilir, ancak mantıklı bir tepki verebilmemiz adına bizi zor durumda bırakıyor.”
Yemek borusu kanseri dünyada en sık karşılaşılan 8. Tür ve 2012’de yaklaşık 400.000 can almasıyla kanserden ölümlerin başlıca sebeplerinden...
Haber: Reuters
Çeviri: Mert Evren Bayraktar
günde 3 bardak kahve yüzünden ölüyorum o zaman..
Kahvesizliğin verdiği stres esas kanser eder adamı.
Aşırı sıcak yiyecek, günü geçmiş yiyecek, gıda, meyve, küflenmiş her türlü gıda, ekşimiş yemek vs. kanserojendir.