Öncelikle neden sizi kusurlu hissettiren insanlara yöneldiğinizi anlamanız gerekir. Bunun nedenlerinden biri çocuklukta sürekli yargılayan, eleştiren ebeveyn tutumlarıdır. Sürekli eleştirilen çocuk, kusurlu olduğuna inanır. Ben kusurluyum inancı, erişkin hayatında da devam eder. Kusurlu olduğuna inanan yetişkin de kendini kusurlu hissettirecek insanlarla ilişki içinde olur.
Ebeveynler bu kıyaslamanın kötü olmadığına hatta çocuklarını olumlu yönde etkilediğine inanabilirler. Ancak sürekli kıyaslanmak, yarış halinde olmak ve bu yarışı genelde kaybetmek çocukta “ben kusurluyum, sorun bende, hiçbir şeyi başaramam” algısı oluşturabilir ve bu algı erişkin hayatında da peşini bırakmaz.
Ebeveynler bazen iş hayatı bazen farklı sebeplerden dolayı çocuklarına yeterli zamanı ayırmakta, onlarla oyun oynamakta, sevgilerini göstermekte eksik kalabilirler. Bazen de sevgilerini nasıl göstereceklerini bilmedikleri için gösteremiyor olabilirler. Ancak ebeveynlerinden sevgi görmeyen, ebeveynleriyle yeterli zaman geçirmeyen çocuk bunların sorumlusu olarak kendisini görür. “Bende sorun var bu nedenle beni sevmiyorlar” inancını geliştirir.
Çünkü bilinen şeyler insanda her zaman güven duygusu oluşturur. Yani ne kadar bu durumdan rahatsız olsanız da kendinizi kusurlu hissettiren bir ilişki içinde kalmanızın nedeni bildiğiniz ilişkinin bu olmasıdır.
Öncelikle sevgiyi hak ettiğinizi bilin! “Beni neden sevsin ki?” “Ben onun için yeterince iyi değilim.” gibi inançlarınızın yanlış olduğunun farkına varmalısınız. Her insan değerlidir ve sevgi, saygı görmeyi hak eder. Sevgi ve saygı görmediğiniz ilişkilerde durmamalısınız.
Her insanın olumsuz olarak değerlendirdiği özellikleri vardır. Bu, insan olmanın doğasıdır. Ancak olumlu özelliklerinizin olduğunu da fark etmelisiniz. Olumlu yanlarınıza odaklanın ve diğer insanların da bunu görebildiğini fark edin. Olumlu özelliklerinizi listelemek bu konuda size yardımcı olacaktır.
Bazen gerçek duygularınızdan bahsederseniz insanlar tarafından eleştirilebileceğinizi hatta insanların sizi sevmeyeceğini düşünebilirsiniz. Bu yanlış bir inançtır. Çünkü dışa vurulmamış duygular hareketlerinize yansıyabilir ve bu da insanlar tarafından yanlış yorumlanabilir. Bu yanlış yorum da aslında korktuğunuz şeyin başınıza gelmesine neden olabilir. Duygularınızı açık bir şekilde ifade ettiğinizde karşınızdaki insan da kendini açık bir şekilde ifade edebilecek böylece kendinizi kusurlu hissetmeyeceksiniz.
Kendinizi tanımak için de yapmanız gereken önemli şeylerden biri ihtiyaçlarınızın farkına varmak ve ihtiyaçlarınızla mesafenizi azaltmak.Bu ihtiyaçlarınızı kendinizi kusurlu hissettiren insanlarla kurduğunuz ilişkide gidermeniz maalesef ki çok zordur. Peki nasıl insanlar bizim ihtiyaçlarımızı giderebilir? Tutarlı insanlar, geliştirici ve yapıcı insanlar bu konuda daha etkilidir.
Herkesin başarılı olabileceği bir konu vardır. Kimisi işinde çok iyidir, kimisi çok güzel şiir yazar, kimisi de çok güzel resim yapar. Öncelikle kendinizi iyi tanımanız gerekir. Hangi alanlarda başarılı olduğunuzu bulmalısınız ve bu alanlara odaklanmalısınız. Bu sayede kendinizi daha değerli hissedebilirsiniz.
Size kusurlu hissettiren ilişki devam ederken tüm çabalarınız sonuçsuz kalabilir. Çabalarınızın sonuçsuz kalması da kusurluluk inancınızı besler. Böylece kendinizi içinden çıkamadığınız bir döngünün içinde bulursunuz.