Kahraman Güler Yazio: Karamsarlık

Karamsarlıktan bahsetmeden önce önyargıdan söz etmek istiyorum. Önyargı, bir kimse veya bir şeyle ilgili olarak belirli şart, olay ve görüntülere dayanarak önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz peşin hüküm ve peşin fikirdir. Böyle düşünüldüğünde sizce karamsarlık duygusunun bir önyargısı var mıdır? Önyargılar kesin ve net olarak kalıplaşmış zihinsel düşüncelerdir bundan hareketle karamsarlık önyargısı kötü şeylerin olma ihtimalinin abartılmasına neden olan bilişsel bir ön yargıdır.

Karamsarlık olumsuz anormal olarak düşünülmektedir.

Pozitif psikoloji akımının öne çıkmasıyla; anormal ve olumsuzu işleyen psikoloji bilimi olumlu ve normali de çalışma konuları arasına eklemiştir. Bu amaç doğrultusunda, mutluluk”, “öznel iyi oluş hali”, “yalandan memnuniyet” gibi konular üzerine yoğunlaşan araştırmacılar olumlu yaşam sonuçlarına ulaşmada etkinliği bilimsel olarak ispatlanmış pek çok farklı olumlu kişilik ve karakter özelliği ile ilgili çalışmalarına hız vermiştir.

İyimserlik; gelecek hakkında olumlu sonuç beklentisi ve amaca ulaşmak olarak tanımlanırken, ‘karamsarlık,’ amaca ulaşılamayacağına dair inanç ve gelecek hakkında olumsuz sonuç beklentisi olarak tanımlanmaktadır. İyimserlik, belirli olaylardan ziyade kişinin karşılaştığı tüm olaylarda olumlu bakış sergilemesi ve olabilecek sonuçların en iyisini beklemeye yatkın olması demektir. Bu olumlu bakış ise öz yeterlilik inancının bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Bazı araştırmacılar, iyimserlik ve karamsarlığın iki ayrı boyut olarak ele alınabileceğini söylemiş ve aralarında herhangi bir korelasyon tespit edilemediğini belirtmiştir. Bu bakış açısına göre, karamsarlık ve iyimserliğin birbirine zıt kavramlar olarak bakılmaması gerektiğini ortaya konmuştur.

Karamsarlık(pesimizm) ön yargısının, özellikle depresyonla güçlü bir ilişkisi bulunmaktadır.

Karamsarlık ön yargısı, yaşamı büyük oranda olumsuz etkilemektedir. Depresyondaki insanların karamsarlık eğilimi oldukça güçlüdür. Tamamen aynı standartlara sahip olan depresif insanlar, depresif olmayanlara göre gelecekle ilgili daha kötümser çıkarımlarda bulunmaktadırlar. Depresyonun temel semptomlarından biri karamsarlıktır. Depresyon ve karamsarlık iç içe geçmiş, karmaşık bir ilişkiye sahiptir ve birbirlerini beslemektedirler. Karamsarlığa yatkın olan tek tür insan değildir. Araştırmalar birçok hayvanın da bazı durumlarda karamsarlık ön yargısı davranışları gösterdiğini ortaya koymaktadır.

 

Karamsarlık Özellikleri

Karamsarlık duygusunun ağır bastığı kişilerde; başlarına gelen olaylardan tamamen kendilerini sorumlu tutma davranışı görülmektedir. Yaşadıkları olumsuz bir olay karşısında kendilerinin bir suçu olduğunu sıklıkla düşünerek mutsuzluk, hayal kırıklığı, çaresizlik gibi olumsuz duygular hissederler. Her şey yolunda gitse bile bunu geçici olduğunu hissederler. Yaşadıkları olayların uzun süreceğini, kalıcı olacağını, etkilerinin kaybolmayacağına güçlü bir şekilde inanç geliştirme eğiliminde olurlar. 

Yaşanılan olayların yarattığı olumsuz etkilerin değişmeyeceğine dair inançları oldukça kuvvetlidir. İnsanlık için geleceğe yönelik hayaller oluşturmak normal ve kaçınılmaz bir süreçtir fakat karamsar kişilerin zihinlerinde oluşturduğu senaryolar genellikle umutsuz, korkutucu ve olumsuzdur. Düşündükleri tek şey yanlış gidebilecek olan ihtimallerdir. Sürekli dikkatli olmaya çalışırlar yeterince dikkatli olunmazsa, bir şeyler her zaman ters gidecek şeklinde düşünceleri vardır. Geleceğe dair kötü felaketleştirme senaryoları görülmektedir. Hayatta olumluluklardan ziyade olumsuzluklar üzerinde durulur. Yaşamın olumlu yönlerini küçük görürken, yaygın olarak ve ömür boyu olumsuz yönlere (acı, ölüm, kayıp, hayal kırıklığı, ihanet) odaklanılır. Olumsuz sonuçlar abartılır ve bu kişiler sıklıkla, kaygı, korku, kadercilik, şikâyetçilik ve kararsızlıkla karakterizedirler.

Karamsarlık Nedenleri

Karşılaşılan bir durum sonucunda durumu algılama şeklimiz, o duruma verdiğimiz tepkiyi ve duygularımızı etkilemektedir. Olaylara bakış açısındaki farklılıklar beraberinde tepki ve duyguların da farklılığına yol açmaktadır. Yaşadığı herhangi bir olumsuzluğu varmak istediği noktaya ulaşırken, karşısına çıkan büyük bir engel ve aşılmaz bir sorun olarak gören kişiler daha çok karamsar bir bakış açısı geliştirme eğiliminde olmaktadır. Karakter, mizaç, olayları ve durumu algılayış stili karamsarlığın oluşmasını veya azalmasına sebep olan etmenlerdir. Karamsarlık duygusuna sahip olan bireyler mükemmelliyetçi ve baskıcı ebeveynler tarafından yetiştirilmiştir. Bu tür ailelerde eğlenceye ve rahatlığa pek prim verilmemiştir. Duygu ve dürtüler üzerinde aşırı bir denetim bulunmaktadır.

Olayları nasıl değerlendirdiğimiz bakış açılarımızda ki farklılıklardan kaynaklanmaktadır. Yaşadığı olumsuzluğu istediği noktaya ulaşırken karşısına çıkan büyük bir engel ve aşılmaz bir sorun olarak gören kişi daha çok karamsar bir bakış açısı geliştirme eğiliminde olabilmektedir.

Özetle karşılaşılan olayı nasıl algıladığımız, duruma karşı verdiğimiz tepkiyi ve duygularımızı etkilemektedir. Bu noktada, olaylar karşısında olumlu ve olumsuz bütün yönleri ele alan bir değerlendirme yapmak faydalı olabilir. Olumsuz gibi görünen bir durumdayken, bu konuda neyin iyi veya yararlı olduğunu bulmak oldukça zor görünebilir. Baktığımız ve bulunduğumuz nokta olumsuzluklara odaklıyken olabilecek olumlu noktaları görmek güçleşebilir. Kişi bununla birlikte öğrenilmiş çaresizlik sürecine girebilir. Öğrenilmiş çaresizlik özetle birkaç kere denenmesine rağmen başarı elde edilememesi ve tekrar o duruma karşı harekete geçememe olarak adlandırılır. Bu  sakinleşmeyi güçleştiren ve karamsarlığı besleyen bir sorun haline gelebilmektedir.

Karamsarlığın Etkileri

Karamsar bakış açısı sağlık sorunlarının artmasına ve yeni durumlara karşı uyum gösterme zorluklarının oluşmasına sebep olmaktadır. Sosyal hayatta sıklıkla görülen karamsar insanlardan kaçınma davranışı, karamsar bireylerin kendilerini dışlanmış hissetmelerine yol açmaktadır. Karamsarlığın baskın olması, depresyonun başlamasının başlıca etmenlerinden biridir. Northwestern Üniversitesi’ndeki yapılmış olan araştırmalar, hayatlarının büyük bir kısmını endişeli ve karamsar bir şekilde geçiren insanların, yaşamlarının sonraki dönemlerinde beyin hasarı etkilerine daha açık olduklarını ortaya koymaktadır. Başta karamsarlık, anskiyete ve dürtüselliği diğerlerine göre daha yoğun yaşayan bireylerin ölümlerinden önce daha az bilişsel işleve sahip oldukları belirtilmektedir. Karamsar bakış açısının bireyin iyi oluşunu olumsuz yönde etkilediği araştırmalarda gözlenmiştir.

Instagram

Twitter

Facebook

Popüler İçerikler

Wanda Nara ile Yasak Aşk Yaşadığı Öne Sürülen Keita Balde Sivasspor'dan Gönderildi
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı