Kahraman Güler Yazio: Bir Z Kuşağı Sorunsalı: Aşağı Bakmama

Son zamanlarda z kuşağının ne yapması gerektiği ve nasıl olması gerektiğine dair birçok şey yazıldı çizildi. Çocukluk, ergenlik ve genç yetişkinliğini sürekli olarak kendisine ne yapılması gerektiğini kendi ihtiyaçları üzerinden dayatan bir sistem içerisinde geçiren Z kuşağı; kendini var etmeye çalışırken yine aynı sistemin kendi temel insani haklarını gasp etmesinden herkesin aldığından daha fazla nasibini almıştır.  Adeta kendi karar mekanizması elinden alınmış bütün kaynakları gasp edilmiş ve sürekli olarak yoz, tembel, işe yaramaz, değerlerinden kopuk ve daha saymakla bitmeyecek bir sürü etiketlenmeye maruz bırakılmıştır.

Onca betonarme yapının içerisinde filizlenmiş bir çiçek gibi kendini ortaya koymanın tek yolunun kendi mücadelesi olduğunun farkına varmıştır.

Dört yanı kendi doğasına uygun olmayan safsatalarla donatılmış artık istese de bu koşullara vermiş olduğu doğal reaksiyonun önüne geçemiyor. Çünkü koşullar her gün bu yaşam alanını göz göre göre daraltarak onların bireyselliğini hiçe saymıştır. Şimdi sahip olmak zorunda bırakıldıkları ne varsa (mesleki gelecek, sıradan toplumsal yaşam, ihtiyaçlarını karşılamayan bir maaş, dayatılan bir ev bir araba mantığı ve daha fazla sözcük ziyan olmasın diye yazmadığım bir sürü şey) artık onlar için vazgeçilmeyecek kadar değerli olmaktan çıkmış, böylelikle boşalan bu yaşam alanına kendi duygularını kendi düşüncelerini ve barışçıl eylemlerini inşa ederek ortak yaşam gayelerini biz seyircilerin gözlerinin önüne bir kere daha sermiştir.  

2000’li yıllarda çocuk olanlar bir kriz içerisinde oyunlarını oynarken o yıllarda doğanlar süperegonun geliştiği 2-5 yaş arası dönemde bütün kitle iletişim araçlarında ve aile içi söylemlerde daha önceki sistemler gibi hiçbir soruna kökten çözümcü yaklaşmamış bir otoriteye maruz kalmıştır. John Lennon’un 'Olay şiddet kullanımına dönüşmeye başladığı zaman, sistemin oyununa geliyorsunuz demektir. Yerleşik düzen sizi kavgaya sokmak için kızdırmaya çalışacak, sakalınızı çekecek, yüzünüze fiske atacaktır. Çünkü, siz bir kere şiddete başvurduktan sonra sizle nasıl baş edeceklerini bilirler. Nasıl baş edeceklerini bilmedikleri tek şey, şiddet dışı eylemler ve mizahtır.' sözünü de adeta manifesto olarak benimsemişlerdir.

Kim bu Z kuşağı bir bakalım!

Z  kuşağı ekip çalışmasına gelemezler, bireyseldirler. Belki de bu yüzden grup halinde organize olduklarında bu kadar endişe yaratıyordur. Özgüveni yüksek ve özgürlüğüne düşkün bu kuşak fikrin cezai ehliyeti olmaz düşüncesiyle hareket ederek herhangi grup, zümre ya da örgüte ait olmayarak herhangi bir sokak olayı herhangi bir çatışma ve herhangi bir fiziksel eylemde bulunmayarak yaratıcı ve sivil itaatsiz tutumlarla adeta çatışmadan başka beslenme kaynağı olmayan otoriteyi çaresiz bırakmakta ve otorite temsilcilerinin barındırdıkları sağlıklı olmayan öfke ve sınır dayatmalarını bir kez daha çaresiz bırakmaktadır. 

Ayrıştırmayı yönetimsel bir beceri olarak gören sistemlerde z kuşağının farklı sosyolojik gruplarla ilişki kurabilme becerisi ve temel hakları arama konusundaki etkinliği bütün planları bozmaktadır. Özellikle sosyal medyayı ve diğer sosyal iletişim araçlarını son derece yaratıcı iğneleyici gülünç bir dille ele alabilmektedirler. Dayatılan ve gerçekliğe uygun olmayan kuralları tanımazlar , bu dayatan ailesi bile olsa çatışmaya girmekte kendi fikirlerini son derece net bir şekilde savunmaktadırlar. Ve yer yer vermedikleri  tepkinin de nedeni Albert Einstein’la ‘’Kişinin susması her zaman söyleneni onayladığı anlamına gelmez . Bazen canı aptallarla tartışmak istemiyordur.‘’  bu konuda hem fikir olmalarıdır. 

Sıkıştığında aşağı bakmayı ilke edinmişler, başkalarını da kendilerine benzetmeye çalışırlar. Herkes kendi tarzıyla biriciktir. Benim de onlarda sevmediğim özellikler var ama bu onların değil benim sorunum.

Instagram

Twitter

Facebook

Popüler İçerikler

Onedio Anketine Göre 2024 Yılının En İtici 5 Ünlüsü!
Yalı Çapkını'ndaki Enişte-Baldız İlişkisi Seyircinin Midesini Kaldırdı
İstanbul Boğazı'nın En Pahalı Yalısında Fiyat Güncellemesi: Değeri Tam 120 Milyon Euro