Borderline kişiler, hayata siyah ve beyaz olarak bakan, bakış açılarında diğer renkleri barındırmayan kişilerdir. Onlara göre bir ilişki ya da bir partner ya iyidir ya da kötü. Üçüncü bir seçenek yoktur. İyi olmayan her şey ise kötüdür. Duygularını uçlarda yaşayan ve bir kişiyi iyi ve kötü özellikleriyle birlikte birleştirmekte güçlük çeken bu kişiler, bazen partnerlerini yüceltir yere göğe sığdıramazken bazen yerin dibine sokar, en büyük düşmanı haline gelir. Partner beyaza yakınken ondan iyisi yoktur, ancak borderline için siyaha yaklaşmak tüm saldırı oklarına maruz kalmak demektir. Bu nedenle borderline kişilerin yaşadığı aşkta affa yer olmaz diyememekle birlikte, afları güçlü bir saldırı, intikam ya da öfke patlamasının ardından olabilir.
Madem “Aşk her şeyi affeder mi?” diye sorduk, o zaman hangi âşıklar her şeyi affeder biraz da bundan bahsedelim. Öncelikle mazoşistik özelliklere sahip bireyler ilk akla gelenlerdendir. Mazoşist bireyler, hayatlarında acıyı çokça barındıran hatta acı çekmekten haz duyan bireylerdir diyebiliriz. Mazoşist kavramı daha çok cinsel ilişki esnasında zarar görmeyi isteme şeklinde düşünülse de tam olarak bununla sınırlı değildir. Yalnızca fiziksel değil, duygusal acı çekmek de hayatlarının geneline yayılmıştır. Bu sebeple özellikle zorlayıcı duygu ve durumlara maruz kalmak mazoşistik birey için ilişkiyi sürdürme eğilimi arttıran bir niteliktir diyebiliriz.
Akla gelen bir diğer kişilik türü ise bağımlılardır. Bağımlı özellikleri olan bireyler ilişkide yaşadıkları tüm zorlu deneyimlere rağmen ilişkiden uzaklaşabilme ve kopabilme konusunda problem yaşarlar. Mazoşistlerde olduğu gibi bundan haz duyan yanları yoktur. Oldukça acı çeker ve bu acıdan da şikayet ederler. Ancak ayrışma, kopuş oldukça zorludur. Bu nedenle partnerlerinin tüm olumsuz tutum ve tavırlarını kabul etmek durumunda kalırlar. İsteksiz de olsa affedici tutum sergilerler. Taa ki hayatlarına yeni biri girene kadar. Yeni partnerin varlığı, eski partnerden kopuşunu sağlayabilir ve affedici tutum artık eski partnerden yeni partnere yönelir. Bağımlı kişiler için önce her şeyi affetme, sonra yeni kişinin varlığıyla bir anda ilişkiyi bitirme sıklıkla rastlanan bir tablodur.
İlişkiler hayatımızın büyük bir kısmını kaplayan, en başta da bahsettiğim gibi gerek olumlu gerekse olumsuz anılar yaşatan önemli olgulardır. Yaşadığımız zorlu deneyimlerin ardından çoğu zaman kabullenici ve boyun eğici tutumlar sergilesek de ve bir şeylerin değişmeyeceğine inansak da hayatımızı bir senaryoya benzettiğimizde, bu senaryonun içerisinde yaşam boyu yüzlerce oyun olduğu ve bu oyunlarda başrolde olduğumuz, her bir oyunda üstlendiğimiz rolün, oyunların birleşimiyle senaryoyu değiştirebileceği bir gerçektir. Bu nedenle başroldeki ben, oyunların değişimiyle senaryonun değişimini sağlayabilirim.
Peki ya bu nasıl mümkün? Sağlıklı ve doyuma ulaşan ilişkilerdeki temel bileşenler nelerdir? Onu daha önce yazmıştık.
Instagram
Twitter
Facebook