Sonra bunu gençlere; meslektaşım, sevgili arkadaşım Klinik Psikolog Nida Altun ile birlikte hayata geçirdik. O bu serüveni kendi cümleleriyle şöyle açıkladı. Sırasıyla; editör ekibimize, tamamen gönüllü ve heyecanla dahil olan Eda Öztürk ve Zühre Küçükvezirci de fikirlerini beyan ettiler.
NİDA ALTUN: Değişimler, dönüşümler, sorgulamalar, yüzleşmeler, insan ruhunun kırılmasıyla başlar; bu kırılmanın derinlere doğru inmesiyle devam eder. Ve öyle meçhul bir yere yaklaşılır ki oraya sızmaya ancak kelimelerin gücü yetebilir, orada nelerin olup bittiğine ancak kelimeler mana verebilir.
Hakikatin kalın perdesinin aralanması şimdiye kadar hep böyle olmuş, bundan sonra da böyle olacak. Bu yüzden “insana has” olanı daha iyi anlayabilmek, insanın kendini tanıma ihtiyacını bir nebze de olsa karşılayabilmek; duygulara, düşüncelere, hayatlara yön verebilmek için yolumuzun edebiyattan, psikolojiden, felsefeden geçmesi gerektiğinin farkındayız. İşte tam da bu amaçla dergilerin birer birer kapandığı bir dönemde bir delilik yapıp 46’lıklar olarak yolunuza çıktık ve çok değerli eserleri sizlerle buluşturmaya çalıştık.
2021’ye yaklaşırken yine bu amaçla sizlerle birlikte yürümek istiyoruz. “Kırılmanın” dışarıdan içeriye değil içeriden dışarıya olması için, kendimize ait olan bir söz söyleyebilmek için okumaktan ve üzerine düşünmekten vazgeçmemek dileğiyle...
EDA ÖZTÜRK: Goethe iki ömrü olsun istermiş. Biri yaşamak, diğeri ise okumak için. Anlıyoruz ki okumak da yaşamakla eş değerdedir. Her yaşamın iyi olmayışı gibi her okuma da iyi olmayabilir. Daha doğrusu her okunan da. İşte biz 46’lıklar olarak daha iyi bir yaşam/okuma için bilinenlerin de dışında seçenekler sunmaya ve kendimizin de zevkle okumak istediğimiz konular ve yazarlar seçmeye çalışıyoruz.
Her şeyi deneyimleyip yaşamak için hayat çok kısa. O yüzden iyi rehberlere ihtiyaç duyarız. Gençliğe önceki nesillerin yaptıklarından doğan sonuçların bir raporudur aslında sunmaya çalıştığımız 46’lık rapor, geleceğin daha iyi olması adına. İyileşme gelecekte oluşacak bir durumdur. Geçmişte iyileşme olmaz. Geleceğin söz konusu olduğu yerde mevzubahis gençlik olmalıdır. Sözde gelecek için yapılacakları ele alırken geleceğin asıl sahiplerinden habersiz olmamalı. Ve bu sahipler geleceği daha iyi kılmak için bilmek, görmek, anlamak ve irdelemek zorundalar işte bu yüzden okumaları okutmaları gerekir. Okumaktan vazgeçmemeleri için bir uğraştır 46’lık dergi.