Sayfayı çevirirken bir anda parmağınızı kesip yerinizden sıçradığınız oldu mu? Küçücük bir çizik, beklenmedik bir acıyla can yakar. O an neden bu kadar sızladığını düşünür, şaşırırsınız. Kağıt kesiği deyip geçmek kolay ama işin aslı bambaşka. Nedenini öğrendiğinizde bir dahaki sefere dikkatle çevireceğiniz kesin! Gelin bakalım...
Parmaklarımızda, 'mekanik nosiseptör' adı verilen ve hücre hasarına karşı hassas olan sinir hücreleri bolca bulunur. Bu sinirler, özellikle basınç, kesik ya da delici temaslar sonucu harekete geçer ve beynimize acil bir sinyal yollar. Dahası; kağıtta kullanılan bazı kimyasal maddeler, ciltte kaşınma hissi de yaratabilir ve bu da rahatsızlığı daha da artırır.
Bütün bu sinyaller, omuriliğimizden geçip beynimizdeki dokunma ve ağrı hissinden sorumlu bölge olan somatik duyu korteksine ulaşır. Parmaklar ve eller, bu kortekste oldukça geniş bir alan kapladığı için de algılanan acı seviyesi yüksek olur.
Kağıt, çıplak gözle pürüzsüz görünse de mikroskop altında adeta minik testereler gibi duran odun liflerinden oluşur. Bu lifli ve düzensiz yapı, kesik sırasında cilde düzgün bir bıçak darbesinden çok daha fazla zarar verir. Ancak hasar genellikle cildin üst iki tabakası olan epidermis ve dermisle sınırlı kalır, bu yüzden çok fazla kanama olmaz.
Yara, kanla dolup kabuk bağlamadığı için sinir uçları açıkta kalır ve her temas ettiğinde beyninize acı sinyalleri göndermeye devam eder.
Öncelikle kesiği temizlemek çok önemli, bu yüzden ellerinizi sabunla yıkayın deriz. Küçük bir bandaj hem kesiği dış etkenlerden korur hem de sinir uçlarını rahatlatır, böylece her dokunuşta acı hissetmezsiniz. Genelde kağıt kesikleri birkaç gün içinde kendiliğinden iyileşir ama eğer iyileşmiyorsa veya iltihaplanma belirtisi varsa doktora görünmeniz gerekebilir.