Beyninizdeki düşünceleri susturmak kimi zaman zorlayıcı olabilir. Bir meselenin sağını solunu, önünü arkasını düşünmeden edemezsiniz. Şimdilerde gençlerin 'overthinking' dediği fazla düşünme sanatının ise sinir ve strese sebep olduğu kanıtladı.
Haliyle stres, öfke, fiziksel hastalıklar da kaçınılmaz...
Kaynak: The Unpleasantness of Thinking
Şimdilerde 'overthinking' diye isimlendirdiğimiz 'fazla düşünme' hastalığı, baktığımızda gerçekten bir hastalık gibi. Bir kez düşünmeye başladığınız zaman kendinizi durduramaz, beyninizi yiyip bitirirsiniz adeta.
T24'ün aktardığı 'Düşünmenin Tatsızlığı (The Unpleasantness of Thinking)' adlı araştırma, 29 ülkede 4 bin 670 kişinin katıldığı 170 çalışmanın analiziyle yapıldı.
Araştırmalarda sağlık çalışanları ve askeri personeller üniversite öğrencileri ve sporcular gibi toplumun her kesiminden insanların dahil edildi. Katılımcılara yeni bir şeyler öğrenmeleri, oyun oynamaları gibi farklı görevler verildi.
Fazla düşünmek, tıpkı fiziksel bir aktivite yapar gibi beyni zorluyor. Zorlanan beyinde ise öfke ve stres körüklenmiş oluyor.
Stresin aşırı düzeylere ulaşması ise vücudumuzda fiziksel hasara bile sebep olabiliyor, hastalıklara kapı aralıyor...
Hollanda'daki Radboud Üniversitesi'nde araştırmacı olan Dr. Erik Bijleveld, Psychological Bulletin dergisinde bu ifadeleri kullanarak zihinsel yorgunluğun nelere sebep olabileceğini açıklıyor.
Aynen öyle, sizden daha kıymetli kimse yok, bunu unutmayın. Çocuklarınız olunca da dengeli hareket edin. Örneğin eşimle severek evlendik ama kız istemeye gittiğimde kayınpeder vermeseydi kaçıracak halim yok, psikopata bağlayacak da değilim. Eyvallah deyip başka kapıya gidecektim. Şu 3 günlük dünyada kimse için kendimi üzemem, gerilemem.
2024 yılında bunu yeni mi kanıtlamışlar? Gelip bir 24 saat Türkiye'de yaşasınlar da göreyim kafaya takmamayı.