Kafatasçılık İddialarını Alevlendiren Olay: Mimar Sinan'ın İncelenmek Üzere Çıkarılan Kafatası Kaybolmuş

1935 yılında döneminin gazeteleri, Mimar Sinan’ın mezarının Mustafa Kemal Atatürk’ün izniyle açıldığını ve kafatasının mezarından çıkarıldığını yazdılar. Bu durumun sebebinin Mimar Sinan’ın Türk olduğunu ispatlamak olduğunu ileri sürdüler. Mimar Sinan’ın kafatasının üzerinde yapılan araştırmalar sonrasında brakisefal ve Türk olduğunu, kafatasının Antropoloji Müzesi’nde muhafaza edileceğini yazdılar. Acaba gerçekler bu gazete haberlerinde olduğu gibi miydi? Eğer siz de yıllardır çok tartışılan bu iddiayı merak ediyorsanız yazımızı okuyabilirsiniz.

"Mimar Sinan’ın Kafatası Nerede?" başlıklı köşe yazısı ile tartışmalar başladı.

Bu haberlerin üzerinden 63 yıl geçtikten sonra 13.11.1998 tarihinde “Mimar Sinan’ın Kafatası Nerede?” isimli bir köşe yazısı yayınlandı. Yazar Mustafa Armağan, köşe yazısında Mimar Sinan’ın kafatasının mezarından çıkarıldığını ve sonrasında kaybolduğunu iddia etti. Böylece 1935 yılında ölçülen kafatasının tekrar mezara konmadığını, hiçbir devlet kurumunda bulunmadığını ve kayıp olduğunu yazısıyla duyurmuş oldu.

Bu iddia, Atatürk’e düşman çevreler tarafından kullanıldı.

Bu haber; kısa süre içerisinde gazetelere, dergilere, televizyon programlarına konu oldu. Kafatası ölçümü; topluma ırkçılık, soykırım, faşizmi çağrıştığı için ortaya atılan bu iddia; Atatürk’ü ve kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni kafatasçı, ırkçı, soykırımcı olarak damgalayan kesimler tarafından kullanıldı.

Ertesi gün Türk Tarihi Araştırma Kurumu Başkanlığı tarafından gazetelerde açıklama yazısı yayınlandı.

05.08.1935 tarihinde yayınlanan gazete haberi gerçeği yansıtmıyordu. Atatürk’ün manevi kızı Afet İnan’ın başkan yardımcısı olduğu Türk Tarihi Araştırma Kurumu Başkanlığı, resmi bir açıklamayla bu haberi hemen ertesi gün yalanladı. 06.08.1935 tarihinde gazetelerde çıkan açıklama yazısında 01.08.1935 tarihinde Mimar Sinan’ın mezarının küçük bir kısmının Türk Tarihi Araştırma Kurumunun seçmiş olduğu kurul önünde büyük bir titizlikle açıldığı, yapılan incelemeler sonucunda iskeletin büyük bir bölümünün bozulmuş durumda olduğu için yine aynı kurul üyeleri önünde kapatıldığı belirtildi. Sadece Mimar Sinan’ın mezarının mimari açıdan incelenmesi için toprak altında ve üstünde kalan bölümlerinin ölçülerinin alındığı açıklandı. Yani Mimar Sinan’ın kafatasının incelendiğine ilişkin haberler resmen yalanmış oldu.

Mimar Sinan’ın mezarını açan kurulun üyelerinden Mimar Sedat Çetintaş’ın 1963 yılında yaptığı açıklama da iddiayı yalanlıyor.

Mimar Sinan’ın mezarını açan kurulda bulunan üyelerden Mimar Sedat Çetintaş, yıllar sonra bir açıklama yaptı. Tamamıyla kesme taştan yapılmış olan mezarın yan tarafından bir taşı çürütüp açtırdığını söyledi. Bu açılan kısımdan tek omzuyla başını sokabildiğini, cesedin tamamıyla çürümüş olduğunu, kafa örneğinin ise toz hâlinde çökmüş olduğunu belirtti. Bursa Yeşiltepe’nin kav kısmındaki birçok cesetten aynı şekilde hiçbir şeyin kalmadığını da açıklamasına ekledi. Mimar Sinan’ın mezarında omuzlardan inen kol kemiklerinden onar santimlik parçalar ile kafatası kısmında sadece 3-4 santim çapında bir parça bulabildiğini söyledi. Mimar Sedat Çetintaş, bu parçaları idare heyeti huzurunda antropolog Şevket Aziz Kansu’ya vermiş. Çetintaş, bu olay sayesinde Mimar Sinan’ın mezarının iç ve dışını rölöve edip levhalarını Resim ve Heykel Müzesi’ndeki eserleri arasına katabilmiş. 1963 yılında yayımlanan Mimar Sedat Çetintaş’ın bu açıklaması da 'Mimar Sinan Türk ırkındandır.' diyen haberleri yalanmıştı.

Aslında Mimar Sinan, Atatürk döneminde devşirme olarak tanıtılmıştı.

Gerçekte ise Mimar Sinan, Atatürk döneminde devşirme bir Müslüman olarak tanıtılmıştı. Yani Mimar Sinan'ın Türk olmama ihtimali oldukça yüksekti. Kayseri’nin bugünkü Ağırnas köyünde Rum, Ermeni ya da Hristiyan Türk olarak doğmuş. “Gebren” olarak bilinen Kapadokya’daki yerleşik Şaman inancından olan Türk topluluğuna mensup olabileceği de iddialar arasında yer alıyor. Mimar Sinan, Yavuz Sultan Selim devrinde İstanbul’a gelmiş ve yeniçeri ocağına katılmış.

Sonuç olarak Mimar Sinan’ın ölümünden tam 347 yıl sonra açılan mezarında kafatasının bütün hâlde bulunamaması epey mantıklı fakat bulunan o küçük parçanın nerede olduğu hâlâ bilinmiyor.

O parçanın Ankara’da gizli bir mahzende saklanıyor olabileceği iddialar arasında. 1935 yılında yayınlanan gazetelerin bir kısmında Mimar Sinan’ın kafatası parçasının Türk İslam Eserleri Müzesi’nde olduğu yazmasına rağmen bu konuyla ilgili kesin bir bilgi yok. Bazı tarihçilere göre ise kafatası parçası Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde bulunuyor.

Bir Doktor, Aynı Anda Tam Üç Kişinin Ölmesine Neden Olmuş! %300 Ölüm Tehlikeli Dünyanın En Zor Ameliyatı
Uzun Yıllardır Kandırılıyormuşuz, Çin Seddi Uzaydan Gözükmüyormuş! İnsanlık Tarihindeki En Büyük 10 Yalan
Gucci Markasının Aile Skandallarını Mercek Altına Alıyoruz: Patrizia Gucci 4 Kişiyle Anlaşarak Eşini Öldürtmüş
Koca Bir Ömür Seks Köleliği Yapmaya Zorlanarak Geçirilmiş: 96 Yaşındaki Kadının Yaşam Öyküsü İçinizi Acıtacak

Popüler İçerikler

Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
YORUMLAR
06.08.2022

İddiayı ortaya atan şey hakkında kısa bir bilgi vereyim. Damat Ferit'in olmayan torunundan teşekkür mektubu alıp, Dersim operasyonundan 3 sene önce vefat etmiş olan Diyap Yıldırım'a Atatürk'ün operasyondan önce mektup yazdığını dile getiren bu arkadaş, Öcalan propagandası yapmak için kullanılan Akil Adamların Marmara Bölgesi sorumlusuydu. Hatta "Öcalan da Atatürk kadar pragmatist bir lider" diyecek kadar ileri gitmiştir kendisi. AKP'nin milat kabul ettiği 17-25 Aralık tarihlerinden sonra bile cemaat ile bağını koparmamış, Erdoğan'ın haşhaşi benzetmesine "hakkaniyetle bağdaşmaz" diyerek tepki göstermiştir. Bayağı renkli bir kişilikmiş!

06.08.2022

Ha bu arada konu konuyu açıyor. Erdoğan'ın haşhaşi benzetmesine kızan sadece Mustafa Armağan değilmiş. Cumhur İttifakı'nın bazen hatırlanan ortağı BBP'nin genel başkanı Mustafa Destici şöyle demiş, "Başbakan’ın açıklamaları çirkin ve kabul edilemez. Hizmet, milli ve manevi değerlerimizi dünyanın dört bir yanına götürüyor." Gerçi benden çok önce iktidar medyası bunu belirtmiş zaten. Şu sıralar belirtmiyorlar. :)

06.08.2022

Mustafa armağan ? 😁

Tarihin t sinden anlamaz atar tutar. Bu adama yıllardır prim yaptırıyorlar. İçim almıyor. Her gördüğümde her açıklamasında midem bulanıyor.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ