Değerini kaybedene kadar anlamayacağımız şeylerden biri de tırnaklarımız... Eminiz ki bir kere bile durup 'Tırnaksız nasıl yaşarım?' diye düşünmemişsinizdir. Tırnaksız yaşamın ne kadar zor olacağını duyduğunuzda çok şaşıracağınıza eminiz. Buyurun içeriğe. 👇
El tırnakları motor becerileri için oldukça önemlidir. Kitap sayfalarını nasıl araladığınızı ya da kalem gibi küçük bir şeyi nasıl tutup aldığınızı hiç merak ettiniz mi? Tırnaklarınız sayesinde!
Ellerimizle büyük - küçük demeden her şeyi kavrayıp kaldırabiliriz. Bu yararlı bir dengedir. Tırnaklarda hiç algılama hissinin olduğu düşünülmez, ancak bu küçük kabukların altında oldukça karmaşık bir sinir sistemi vardır.
Tırnaklarımız küçüldükçe ve bakımları yapıldıkça, karşı taraf ile iletişime geçmek daha kolay ve rahat oluyor. Nails dergisinin yazarı Cyndy Drummey, tırnak bakımının sadece bakımdan ibaret olmadığını, daha çok kendini ifade etme biçimi olduğunu söylüyor.
Kim bilir, tırnak bakımı hiç tanımadığınız biri ile iletişime geçmenin ve ortak hobiler bulmanın bir yolu olabilir.
El tırnaklarımızın olmasının sebeplerinden birisi de virüs ve bakterileri vücudumuzdan uzak tutmaktır. Yani, eğer insanların tırnakları olmasaydı herkes daha kolay hastalanırdı.
Ancak, bir diğer bakımdan tırnak olmadığı için ellerimizin içine dolan ve enfeksiyonlara sebep olan kir, pislik de birikmezdi.
El tırnaklarının böylesine bir gücü olabildiğini duyunca şaşırdınız, biliyoruz. Tırnağınızın durumu belirli sağlık konuları hakkında size önceden haber verir. Mesela, soyulan tırnaklar vücudunuzdaki demir eksikliği problemine işaret eder ya da yatay çizgiler yeterince çinko tüketmediğinizin belirtisidir.
Ayak serçe parmaklarının acıya ne kadar duyarlı olduğunu en az bir kez de olsa yanlışlıkla çarparak öğrenmişsinizdir. Ayak tırnaklarımızın varlığı, bu tarz kazaları minimum acı ile atlatmamıza olanak sağlıyor.
Tırnaklarımızın olmadığı bir yaşama dair en çok hangi detay sizleri şaşırttı? Buyurun yorumlara!