Kitap kokusunun mucizelerinde değil keramet, varlıklarında. Japonların tsundoku olarak tanımladığı insanlar kimlerdir bilir misiniz? 'Sürekli kitap alan ama bu kitapları okumayan” kişilere tsundoku adını vermişler, kelimeden tasarruf etmekle kalmamış etraflı bir kavram ortaya atmışlar.
Tsundoku kavramında bir olumsuz anlam yatmadığını şöyle anlatalım, kaleminin her hareketi milyonlar tarafından ilgi gören Umberto Eco'nun tam 30 bin kitaplık bir kütüphanesi vardı ve büyük bir kısmını da okumamıştı, kendisi itiraf etmişti. Ama bu kadar çok okunmamış kitabın varlığı, kütüphanede cisimleşerek ona durmaksızın bilmediği ne çok şey olduğunu hatırlatıyordu.
Öyle ki Eco’nun merakını hep canlı tutan yazma arzusu değil, bilmediklerinin etrafındaki varlığıydı. Henüz okumadığımız kitaplar birer edebi polis gibi etrafımızda durdukça halen bilmediğimiz, anlamadığımız, yanlış bildiklerimiz olabileceğini hatırlatırlar.
Merhaba, Kafa sondajı ve kitaplarla ilgili bir yazı görüp direk girdim ama sonunda şaşırdım. Sadece kısa bir özet için kafa sondajı başlığı atılmasını veya içeriğin bu kadar yavan olmasını garip buldum. Bir sonraki kafa sondajında içeriği biraz daha derinleştirmeni tavsiye ederim. Kolaylıklar.