Tomris Hatun, 'kadınları hafife almamak lazım' lafının kitabını yazmış.
Tomris Hatun, 'kadınları hafife almamak lazım' lafının kitabını yazmış.
Demir anlamına gelen ismi ile daha çocukluğundan itibaren güçlü bir kişiliğe bürünen Tomris Hatun, M.Ö. 6. yüzyılda dünyaya geldi.
İleride güçlü bir hükümdar olabilmek için ciddi uğraşlar veren Tomris Hatun, kendini her geçen gün geliştirdi.
Bunun en büyük nedeni ise kendilerini yenilmez zanneden Perslerin, Sakalar tarafından bozguna uğratılmasıydı. Pers Hükümdarı Kiros, Sakalara karşı o kadar büyük bir nefret duyuyordu ki Alper Tunga'yı öldürdü.
Pers hükümdarı Kiros, 'bir kadının yönetimindeki' devleti çok kolay bir şekilde çökerteceği için sevinirken aslında işler hiç de öyle olmadı.
Tomris Hatun'a savaşı kendisinin kazanacağını ve eğer onunla evlenirse her iki devletin de yararına olacağını söylese de Tomris Hatun asla aptal bir kadın değildi. Kiros'u reddeden Tomris Hatun, onunla savaşmaya karar verdi.
Savaşa saatler kala dev bir ziyafet çadırı kurduran Kiros, içini yemekler ve kadınlarla doldurdu. Burada amaç Sakalardan birkaç önemli insanı çadıra çekerek öldürmekti.
Kadınlar ve içkilerle kendinden geçen erkekler kısa süre sonra Perslerin baskınına uğradı ve hem Tomris Hatun'un oğlu hem de askerleri öldürüldü.
Perslerin savaş için bir avantajı vardı o da çok sayıda eğitimli köpekleri olmasıydı. Fakat buna rağmen Tomris Hatun oğlunun intikamını alabilmek için savaşmaktan vazgeçmedi.
Oğlunun intikamını ise Kiros'un kellesini koparıp yerde havuz haline gelmiş kanının üzerine atarak aldı.
Başlığa takıldığım için yorum yazma gereği duyuyorum şu dönemden çok daha değerli görülüyordu bence o dönem kadınlar bazı şeyler söze dökülünce değersizleşiyo asıl. Ben hanım bu da benim hanım sözü belki sadece bir efsanedir ama şu dönem kadar kadının değersizleştirilip aksinin iddia edildiği başka bir dönem görmedim ben
Her zaman derim göçebe hayatın, zor koşulların bir çok olumsuz yanı olduğu gibi bu gibi olumlu yanları da oldu Türklere . Büyük bir coğrafyada bir çok düşmana, doğal tehditlere karşı uyanık olmak zorundasınız ve bunun için en gerekli güç toplumun hepsinin savaşa bilmesiydi. Bundan dolayı kadın erkek ayrımı hiç yapılmadı Türklerde kadınlarda erkekler kadar savaşabiliyor, at üstünde hayatları geçiyordu. Bilgelik, cesaret cinsiyette aranmıyordu. Kurtuluş savaşında kadınlarımızın bu derece cephenin her kısmında yer almasının nedeni işte o zamanlardan genlerimize kodlanmıştı ve Atatürk 'ümüzün buna dair en güzel sözlerinden biridir "Dünyada hiçbir milletin kadını, 'Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar hizmet gösterdim' diyemez."....
türk değil iranidir. orta asya göçebe irani kavminden iskittir. sakalar ya da massagetler iskitlerin ardılıdır. tomris irani adın yunanca şeklidir. türkçe demirden geldiği yakıştırmadır. (İr. ; tahm-irih "cesur")