Evet kızlar; sevgiliniz olduğunda kendinizi yalnızlıktan kurtulmuş, daha güçlü ve daha çekici hissedersiniz. Kısacası kendinizi o kadar iyi hissedersiniz ki her şey toz pembe görünmeye başlar. Fakat bundan daha iyi hissettirecek bir şey vardır ki; onu yaşayanlar bilir. ''Bir erkeğin dostluğu'' hayatınızı tamamen değiştirebilir ve potansiyel bir sevgilinin varlığını ikiye katlayabilir.
İşte erkek bir yakın arkadaşı, bir erkek arkadaşa tercih etmenizi haklı çıkaracak o sebepler...
En yakın arkadaşınız olarak; zor zamanlarda ya da sıkıntılarınızda hep yanınızda olacaktır. Siz de öyle tabi. Yaşadığınız tartışmalar aranıza mesafeler girmesine sebep olmaz. Kısacası bir beklentiniz varken, sevgiliniz gibi kaçıp gitmez. Kimler gelir geçer; o hep hayatınızdadır.
Sizden beklentisi olan kişiler hiçbir zaman tam anlamıyla dürüst olamaz ve bir sevgili; daima bu listenin ilk sıralarında yer alır. Fakat en yakın dostunuz bir erkekse en acı gerçekleri ondan öğrenebilirsiniz. Denediğiniz kıyafeti gösterdiğinizde; dünyanın en güzel kadınıymışsınız gibi davranmayacaktır. Kız arkadaşlarınızla aranıza girebilecek kıskançlıklar ya da içten yapılan pazarlıklar da söz konusu değildir. Böylelikle sözlerine daha çok güvenirsiniz ve danışacak, dürüst bir dostunuz olması sizi oldukça mutlu eder.
Çünkü sevgili olmadığınız sürece; hiçbir erkek kendini hesabı ödemesi gereken yegane kişi olarak görmeyecektir. Siz de gönül rahatlığıyla istediğinizi yiyip içebilirsiniz, mesela o gün canınız kırmızı et yemek isterse yersiniz çünkü kendiniz ödeyebilirsiniz. Hem zaten o ödese bile, bir dahakine de siz ona ısmarlarsınız. Böyle şeylerin lafı olmaz ve kendinizi bir erkeğin parasını yiyen kadın gibi hissetmezsiniz.
''Nasıl görünüyorum?'' ''Böyle mi oturmalıyım?'' ''Dişimde bir şey kaldı mı?'' gibi sorular ortadan kalkar. O sizi en doğal halinizle tanır, siz de onu. Beraberken rahatça küfür edebilir, hatta sıçmıyormuş gibi davranmak yerine; tuvalet maceralarınızdan söz edebilirsiniz. Hiç kimse; sahte tavırlarla çekici olma çabası göstermez.
Sizi siz olduğunuz için sever; güzel bir vücudunuz ya da mükemmel gülümsemeniz olduğu için değil. Dostluğunuz; sevgilinizle olan ilişkinizden daima bir adım önde olacaktır çünkü ortada fiziksel sebepler yoktur.
Sevgilinizin zevkleri ya da hobileri sizin de ilgi alanınıza girmeye başlar, hiç hoşlanmasanız da en kötü ihtimalle bir kere denersiniz. En sevdiği müzik tarzını dinlemeye çalışır, favori yönetmenini araştırırsınız. Ortak beğeni ve ortak yön arayışına girer, elinizden gelen her şeyi yaparsınız. Söz konusu en yakın arkadaşınız olan erkek ise; hali hazırda fazlasıyla ortak yönünüz ve zevkiniz vardır. Birbirinizi hoşlanmadığınız şeyleri denemeye de zorlamazsınız.
Bir ilişkinin olmazsa olmazı, ''Slm. Nbr? Napıyosun, nası gidiyo?'' tadında, gereksiz mesajlarla vaktinizi harcamazsınız. Yapılacak planlar ya da dedikodular varsa birbirinize yazarsınız çünkü sürekli mesajlaşmak zorunda hissetmezsiniz.
Onun için endişelendiğinizde; onu defalarca arayabilirsiniz hatta kapısına dayanıp istediğiniz kadar bağırıp çağırırsınız. Çünkü bunları yaptığınızda; karşınızdaki takıntılı olduğunuzu değil onu merak ettiğinizi düşünecektir.
Yılbaşı, Sevgililer Günü, doğum günü, bayram seyran ve envai çeşit yıl dönümleri yüzünden bitmek bilmeyen hediye arayışlarınız olmaz. Yaratıcı bir hediye ortaya koyabilmek için; gereksiz romantik ayrıntılar içinde boğulmazsınız. Çünkü hediye alınacak bir gün vardır; o da doğum günüdür ve ne istediğini ya da neye ihtiyacı olduğunu bildiğiniz için çok düşünmezsiniz.
Dünyanın en romantik ilişkisini yaşasanız da, yarın evlenecek olsanız da sevgiliniz evinize rahatlıkla gelemez. Öte yandan o; çoktan annenizin en sevdiği arkadaşınız olmuştur bile. Çünkü aileniz onu beğenmek zorundaymış gibi hissetmez ve olduğu gibi kabul edip severler.
Sevgiliniz sizi ne kadar severse sevsin; sizi çoktan elde etmişse genelde size odaklanmakta zorlanır. Etrafta mutlaka ilgisini çekecek bir kadın ya da bir araba bulur. Sizden herhangi bir beklentisi ya da menfaati olmayan dostunuz ise ne söylediğinizle ilgilenecektir.
''Nereye gittiğini söylemedi!'' ''Artık beni sevmiyor.'' ''Kesin başka biri var!'' gibi acıklı cümleler kurmanız mümkün değildir. Peri masalı gibi başlayan aşklar bile acıyla noktalanırken; dostluğunuz tüm bunlardan kaçıp sığınabileceğiniz bir liman gibidir. İki kişi de birbirine karşı dürüsttür ve duygular önceden abartılmadığı için hayal kırıklıklarına yer yoktur.
İlişkilerdeki ''film izleme'' kisvesini bilmeyen yoktur. Her film izleyişinizde sarmaş dolaş olursunuz; sonu asla izlenemeyen filmler listeniz kabarır. Gerçekten merak ettiğiniz bir film söz konusu olduğunda bu romantik dakikalar işkenceye dönüşebilir. Çünkü işler ister istemez hep böyle gelişir. Fakat yakın arkadaşlar film izlemeye koyulduğunda; dikkat dağıtıcı unsurlar olmadığı için gerçekten film izlerler.
''Bacaklarımda kıl mı var?!'' ''Selülitlerimi fark eder mi acaba?'' gibi düşüncelerle bitip tükenmezsiniz. Fiziksel özelliklerin dışında gelişen arkadaşlığınız; bu tarz endişelere mahal bırakmaz. Kendiniz olmanız yeter de artar.