Kadınların Doğum Yapması mı Daha Çok Acı Verir Yoksa Erkeklerin Testislerine Aldığı Darbe mi?

İnsan vücudunun 45 del(acı birim) ağrıya kadar dayanabildiği iddia ediliyor. Bir kadının doğum sırasında 57 del ağrıya kadar hissedebileceği söyleniyor. Erkeklerin testislerine aldığı darbenin ise 900 del olduğu tahmin ediliyor. Detaylar için buyurun...👇

İnsan vücudunun 45 del(acı birim) ağrıya kadar dayanabildiği iddia ediliyor. Bir kadının doğum sırasında 57 del ağrıya kadar hissedebileceği söyleniyor.

Doğumdaki acının tek seferde 20 kemiğin kırılmasıyla eş değer olduğu iddia ediliyor.

Erkeklerin testislerine aldığı darbenin ise 900 del olduğu söyleniyor.

Peki ağrı tam olarak nedir?

Vücudunuzda acıya tepki veren ve nosiseptör denilen bir grup sinir hücresi var. Sıcaklığa tepki veren, diğer sinirden farklı olarak nosiseptör, sadece belli bir ağrı eşiği aşılınca harekete geçer.

Bu nosiseptörlerden bazıları omurilik ve beyine sinyaller gönderip, hızla yanıt vererek, keskin ve ani bir ağrı üretip, hızlı tepki vermesini sağlarken, diğerleri daha yavaş iletim yapar.

Erkeklerde testisler, vücut boşluğundan dışarı çıkmış iç organlardır. Karaciğer gibi iç organlar acı hissetmezken, testisler gibi çok sayıda nosiseptör kaplı diğerleri son derece duyarlı haldedir.

Ayrıca testisler midedeki birçok sinirin yanı sıra, doğrudan beynin kusma merkezine birleşik olan vagus sinirine bağlı. Bundan dolayı darbe aldığında, ağrı karın boyunca yayılır.

Bunun yanısıra doğumda herhangi bir iç organa doğrudan darbe olmasa da, rahim bölgesinin gerilmesi nosiseptörleri tetikler ve benzer şekilde iç organların ağrısına neden olur.

Ayrıca evrim boyunca kadın kalçası küçülürken, bebek kafalarının büyüdüğünü de dikkate almak lazım.

Doğum sancısının bulantı, yorgunluk ve ağrı karışımı ile birlikte ortalama 8 saat sürmesi de cabası...

Kas ve dokudaki gerilme doğum sancısı yoğunlaştıkça artarak keskin bir ağrı oluşturur.

Sonuç olarak her iki ağrı da zarar veriyor ve beynin ağrı merkezine sinyaller gönderen birçok mekanik uyarıya sahip.

Ama işin aldatıcı kısmı burada, çünkü ağrı sadece fiziksel bir deneyim değil, öznel bir deneyim.

Herkes ağrıyı farklı şekilde hisseder. Ayrıca ruhsal durumunuza, uyanıklığınıza veya eski ağrı deneyiminize bağlı olarak sizi farklı şekillerde etkileyebilir.

Ağrıyı objektif olarak ölçmek için yapılan birçok girişim başarısız oldu. Deneyimleri yaşarken, birçok etkeni de göz önünde bulundurmak gerekir.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Dünyadaki Kel Erkeklerin Oranı Belli Oldu: Listede Türkiye Var mı?
Bu Olayların Üzerinden Tam 20 Yıl Geçtiğini Hatırlayınca Ağzınız Bir Karış Açık Kalacak
Kız Arkadaşının Haberi Bile Olmadan Onun Her Gününü Güzelleştiren Kişi "Salih Amel Sen misin?" Dedirtti!

Popüler İçerikler

Boks Tarihinin En Pahalı Maçı Öncesi Mike Tyson, Jake Paul'a Tokat Attı!
Üç Milyon Emekliyi Bekleyen Tehlike: 2025'te 12 Bin 500 TL Maaş Almaya Devam Edebilirler!
Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''
YORUMLAR
17.08.2023

Sidik yarıştırmak gibi bişey bu, herkesin acı eşiği farklıdır. Doğum ve sancıları boyunca onun ağrısıyla eşdeğer bı ağrı olmadığını düşünüyordum ama şiddetli migren ağrısı ondan çok daha kötüymüş. Eskiler ne derler bilirsiniz insanın neresi ağrıyorsa canı ordadır.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ