'Zeka çekicidir' sözünü duymuşsunuzdur. Bu iddia, kadınların erkek partner arayışında beklenenin aksine öne çıkan kriterin zeka olabileceğini öngörüyor. Peki durum içinde bulunduğumuz sosyal koşullarda cidden öyle mi? Açıklayalım...
'Zeka çekicidir' sözünü duymuşsunuzdur. Bu iddia, kadınların erkek partner arayışında beklenenin aksine öne çıkan kriterin zeka olabileceğini öngörüyor. Peki durum içinde bulunduğumuz sosyal koşullarda cidden öyle mi? Açıklayalım...
Kadınlar (ve genel anlamda insanlar) iyi eğitimli, eleştirel düşünebilen ve birlikte ilginç sohbetlere girebilecekleri partnerlere çekilirler. Zeka aslında insanlarda genel anlamda arzulanabilir bulduğumuz her şeyi olumlu etkiler: Topluma katılım, atletik yetenekler... Haliyle kadınların da partnerde zeka araması doğal görünür.
Bunun sebebini anlamak için öncelikle toplumsal cazibe yanlılığı dediğimiz fenomeni inceleyelim.
Öz değerlendirme içeren ancak araştırmacı ile katılımcılar arasında bir sosyal etkileşim içermeyen araştırmalarda kadınlar sıklıkla zekaya öncelik veriyor.
Birebir katılımlı araştırmalarda ise katılımcılar öncelikle toplumsal güzellik normlarına göre cevap verme eğilimli gösteriyor.
Gerçek arzularımız sosyal etkileşimlerde nadiren kendini dürüstçe dile getiriyor.
Bu deneyde kadınlar ve erkekler rastgele romantik randevulara çıkarıldı. Bu randevulardan hemen önce de partnerde fiziksel görünüm, kişilik ve para faktörlerinin önemini oylamaları istenmiş. Randevulardan önce çoğu kadın fiziksel görünümü en az önemli faktör seçmiş. Randevu esnasında ise fiziksel görünümün en etkili faktör olduğu gözlenmiş.
Zira fiziksel çekicilik ve zeka, ne fenotipik ne de genotipik düzeyde birbiriyle alakalı iki olgu. Öte yandan yeni tanışılan bir insanda fizik anında çekici olabilen bir unsurken zekayı anında gözlemleyip çekici bulmak daha zor.
Ama bu illa ki kadınların zeki erkekleri tercih edeceğini göstermiyor. Sadece kendilerine benzer ya da yakın özelliklere sahip partnerler arayacaklarını gösteriyor. Buna göre ortalama bir zekaya sahip bir bireyin ne çok zeki, ne de çok aptal partnerlere çekilmesi gerekiyor.
Hatta geçtiğimiz birkaç nesilde zekanın düştüğünü gösteren araştırmalar mevcut.
Öte yandan partner seçiminde boya dikkat etmek de ilginç bir konu, zira 20. yüzyıla kadar partnere dair beklentiler içinde uzun boy yoktu. Günümüzde ise uzun boy, erkek partnerde yaygın bir eğilim olarak karşımıza çıkıyor, bu da nesilden nesile insanın ortalama boyunun artmasını bir izahı olabilir.
İnsanlar evrim süreci boyunca yaşadıkları çağın toplum standartları ile ilkel dürtülerini bir araya getirerek partnerlerine dair beklentilerini şekillendirdiler. Örneğin para, partnerde aranılan özellikler içinde tarihimizde nispeten yeni ortaya çıkmış bir kriter.
Ancak mizah anlayışının genel zekayla bir ilişkisi tespit edilmiş değil.
130 IQ'ya sahip gençlerin sevişme olasılığı ise ilk grubun yaklaşık dörtte biri kadar seyrediyor.
Hatta zekasal gerilik olarak kabul edilen 60 IQ'ya sahip genç erkeklerin sevişmesi bile 130 IQ grubundan daha muhtemel!
Sosyal medya ve flört siteleri çağında yaşamamıza rağmen daha büyük bir havuzdan seçim yapmak, 2014 tarihli bir araştırmaya göre yine zekaya çekimi kolaylaştırmıyor. Hatta durumu kötüleştirerek insanları toksik karakterli partnerlere çekebiliyor.
Günümüzde partner arayışında gözlemlediğimiz doğal seçilim de bizi -bunu bilinçli yapmasak da- zekadan uzaklaştırıyor gibi görünüyor.
tebrikler deniz ekim tilif,cok onemli iki tespit paylasmissiniz. 1-IQ seviyesi 1998 de 'nadir' dedigimiz tepe noktasina cikti,globallesme multeci isgali,topraklarin afrikali (70) suri paki afgan akraba evlilikci ilmihalci (79-85) isgali ile artik 25 senedir dususte. 2-IQ yukseldikce kriter, libido hayatsal farkindalik artar,pozitivizm arastirmacilik sapyoseksuellik on plana cikar.populist damacana skici goygoy geride kalir. velhasili kelam guzel bir citation olmus,lost in translation ihtimalini dusurmussunuz.
Böyle şeylere yazıyorum yazıyorum sonra " öf buna bu kadar niye yaziyom ki çok mu önemli" diyorum geri siliyorum. Size de oluyo mu bu?