Yapılan araştırmalar kadınların toplumsal normlardan kaynaklı, iş hayatında halen desteklenmeye ihtiyaç duysa da girişimcilikte daha başarılı olduğunu ortaya koydu.
Yapılan araştırmalar kadınların toplumsal normlardan kaynaklı, iş hayatında halen desteklenmeye ihtiyaç duysa da girişimcilikte daha başarılı olduğunu ortaya koydu.
Araştırma kapsamında, 32 ilde 2.789 kişi ile görüşüldü. Sonuçlara göre kadınların kurdukları işi devam ettirme oranı yüzde 73 oranında çıkarken, bu oran erkeklerden daha yüksek oldu.
Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu, Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Arçelik Global İletişim Direktörü Zeynep Özbil, düzenlenen basın toplantısında araştırma sonuçlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Araştırmaya katılan kadın ve erkekler iş hayatında başarıyı aynı kelimelerle ifade ederken, bu kelimeler; çalışkanlık, azim, mücadele, cesaret, yetenek, zekâ, mutluluk olarak öne çıktı.
Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 47'si kadının başarısını anne olmasıyla ölçüyor. Çalışan kadınlarda yüzde 36 ile 'saygınlık' başarı ölçütü olarak ilk sırada geliyor. ‘Kadın işi erkek işi yoktur’, ‘Kadınların daha fazla kazanması sorun teşkil etmez’ önermeleri de daha çok kadınlar tarafından destekleniyor.
Araştırmaya göre kadınların yüzde 74’ü 'Kadın işi erkek işi' diye bir ayrım olmadığını savunurken, erkeklerde bu oran yüzde 60’a düşüyor. Kadının erkekten daha fazla kazanmasının sorun teşkil etmeyeceğini düşünen kadın oranı yüzde 74'ken, erkeklerde bu oran yüzde 63 seviyesinde.
Katılımcılardan başladığı girişimi başarıyla sürdürdüğünü söyleyen kadınların oranı yüzde 31 olurken, erkeklerde bu oran yüzde 23 seviyesinde.
Hayatında küçük ya da büyük bir girişimde bulunan erkeklerin oranı yüzde 36,5 iken, iş kuran kadın oranı ise yüzde 14,7 seviyesinde.
Araştırma sonuçlarına göre ailesi tarafından eğitimde desteklenen kadınlar çalışma hayatında daha fazla rol alıyor. Çalışan kadınların yüzde 69’u eğitim almaları konusunda aileleri tarafından desteklendiklerini söylüyor.
Çalışan kadınların yüzde 72’si ailelerinin çalışma hayatında kendilerine destek olduğunu ifade ediyor. Çalışmayan kadınların sadece yüzde 45’i ailelerinin kendilerini çalışmaya teşvik ettiğini belirtiyor.
Katılımcılar arasında kadınların iş hayatına katılımının artmasıyla toplumun daha sağlıklı hale geleceğini düşünlerin oranı yüzde 76. Çalışan kadınların da yüzde 90’ı bu görüşte.
Kadınların yüzde 85'i iş hayatına katılması için teşvik edilmesi gerektiğini düşünüyor. Çalışan kadınlarda bu oran yüzde 94’e çıkıyor. Türkiye genelinde soruları yanıtlayanların yüzde 85’i çalışan kadınların ise yüzde 94’ü kadın ile erkeğin eşit ücret alması gerektiğini savunuyor.
Tüm toplumsal algı, ahlaki ve kültürel dirençlere rağmen kadının istihdama katılımı hayata bakışını olumlu anlamda değiştiriyor. Evin içinde de yaşam kalitesi ve huzur artıyor. Kadınların çalışma hayatına katılımıyla toplumun daha sağlıklı hale geleceğine, kadının çalışma hayatına katılımı için teşvikler geliştirilmesi gerektiğine, Türkiye siyasetinde daha çok kadının yer alması gerektiğine ve eşit ücret uygulamasının gerekliliğine kadınlar daha çok katılıyor. Çalışan kadınlar tüm önermeleri en çok destekleyen kesim
Araştırma mevcut durum ne olursa olsun kadınların eşitlik konusunda geleceğe umutla baktığını ortaya koyuyor. Değişen dünyanın, dönüşen toplumsal kabullerin kadınlar için daha fazla özgürlük ve eşitlik getireceğine inanç bir hayli fazla. Çünkü genç kuşak kadınların kendi nesillerinden daha bilinçli, daha eşitlikçi olduklarını düşünüyorlar. Kadınlar Beko 100 Kadın Bayi Projesi’ni sadece maddi kaynak olarak görmüyorlar; kadınlara böyle bir imkân sunulmasının manevi olarak da kaldıraç etkisi olduğu konuşmalardan ortaya çıkıyor.