Kadına Şiddetin Gölgesinde: Feminizmin Türkiye’deki Öncülerinden Kabul Edilen Duygu Asena Doğum Gününde Doodle Oldu!

Duygu Asena'yı tanıyanlar, onun gibi insanların bu dünyaya az geldiğini bilirler. Tüm hayatı boyunca yaşadığı zorluklar herkese ders gibi, söylediği sözler ve yazdığı kitaplar yüzümüze tokat gibi çarpıyor ve çarpmaya da devam edecek. Google ise asla unutulmaması gerektiğini tekrar hatırlatırcasına, bugün yani onun doğum gününde Duygu Asena'yı Doodle olarak yayınladı. Yetişkinler onu en azından bir kere duymuştur ancak günümüzün gençleri onu ne kadar tanıyor, bilemiyoruz. Bu sebeple, gelin Duygu Asena'yı doğum gününde Doodle vesilesiyle yeniden analım. 

İstanbul'da 19 Nisan 1946'da dünyaya geldi.

Ali Şevket Öndersev’i duymuşsunuzdur, Atatürk'ün yaveri ve CHP milletvekiliydi. Duygu Asena işte böyle şanslı bir adamın torunuydu ve bu atmosferde büyüdü. Böyle düşünülünce onun bugünkü tanıdığımız Duygu Asena haline gelmesi pek de şaşırtıcı değil.

Aslında eğitimini pedagoji üzerine almıştı...

Orta öğrenimini Kadıköy Özel Kız Koleji’nde tamamlamasının ardından İstanbul Üniversitesi Pedagoji bölümünde eğitim gören Asena, iş hayatına pedagog olarak başladı ve Haseki Hastanesi Çocuk Kliniği ve İÜ Çocuklarevi’nde çalıştı.

İlk yazısı 1972'de Hürriyet gazetesinde "Şirin" imzasıyla yayımlandı.

Bu köşeyazısının ardından adeta hayatı değişti çünkü asıl mesleğine bir daha dönmedi. Artık hayatı bambaşka bir yönde akıyordu. Milliyet, Cumhuriyet, Habertürk ve Vatan gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. TRT-2 televizyon kanalında 1992 ve 1997 yılları arasında 'Ondan Sonra' isimli bir program hazırlayıp sundu.

Gazeteciliğinin yanında devam eden bir de yazarlığı vardı, onun asıl gündeme gelmesi, ''Kadının Adı Yok''la gerçekleşti.

Bir yıl içerisinde 40 baskı yaparak adeta rekor kıran Asena'nın kitabı müstehcen bulundu... Ancak daha sonra Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu tarafından sakıncalı bulunarak satışı sınırlandırıldı. Uzun süren dava sürecinin arkasından kitabın tekrar yayımına izin verildi ve ardından aynı yıl yönetmen Atıf Yılmaz tarafından filme alındı. 

Kadının Adı Yok ayrıca Hollanda, Almanya ve Yunanistan’da da tercüme edilerek yayınlandı.

Onun ''feminizm'' adı altında anılması, kitapları ve yayınlayıp yönettiği dergiler sebebiyledir.

'Kadınca', 'Onyedi', 'Ev Kadını', 'Bella', 'Kim', 'Negatif' gibi dergileri yönetti Duygu Asena. Verdiği bir röportajda, aslında dergilerinde (özellikle Kadınca'da) feminist bir söylem olmadığını, Türkiye'de ve dünyada feministlerin kale alınmadığını ve önemsenmediğini, ancak Kadınca dergisi ses getirip satışları artınca, feminizmle özdeşleştirildiğini anlatır.

Çok satanlar listelerinden inmeyen 8 kitap yazdı ve çok sayıda ödül aldı.

  • Paramparça, 2004

  • Aşk Gidiyorum Demez, 2003

  • Aslında Özgürsün, 2001

  • Aynada Aşk Vardı, 1997

  • Değişen Bir Şey Yok, 1994

  • Kahramanlar Hep Erkek, 1992

  • Aslında Aşk da Yok, 1989

  • Kadının Adı Yok, 1987

Duygu Asena, beyin tümörü nedeniyle 30 Temmuz 2006 günü hayatını kaybetti

Duygu Asena hala feminizmin öncülerinden biri sayılır. Her açıdan zor olan ülke şartları içerisinde yaşarken, korkmadan haklarını ve kadınları koruduğu için, onlara kadın olduklarını hatırlatarak herkese karşı savunduğu için önemlidir Duygu Asena. Işıklar içinde uyusun...

Onu çok daha yakından tanımak isteyenler bu içeriklere de göz atabilir;

Unutulmaz Feminist Yazarımız Duygu Asena'dan Hayata ve Kadın Olmaya Dair 15 Alıntı
Hakkınız Ödenmez! Özgürlüğe Giden Yollarımızı Açan Güçlü ve Cesur Kadınlarımıza Saygı Duruşu!

Kaynak 1, 2, 3

Popüler İçerikler

Beklenen Gün Geldi: Birbirinden Ünlü İsimler Saygı1 Formatının İkinci Konuğu Sertab Erener İçin Sahneye Çıktı!
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi