Bugün Google'da yaptığımız her aramayı bir kadın bilim insanına, Karen Spärck Jones'un çalışmalarına borçluyuz, peki onun adını kaçımız biliyoruz?
Bugün Google'da yaptığımız her aramayı bir kadın bilim insanına, Karen Spärck Jones'un çalışmalarına borçluyuz, peki onun adını kaçımız biliyoruz?
İnsan gibi anlaşılan bilgisayarlar artık insanların ne söylediğini de anlayabilir hale gelecekti, bu duruma bugün Doğal Dil İşleme(NLP) diyoruz. Yapay zekanın da temelini oluşturan NLP, bilgisayarları ve dijital sistemleri kodlardan müteşekkil görmek yerine kullandığımız dillerin bilgisayarlar tarafından algılanabilmesi için ortaya çıkıyor.
Hem teknoloji alanında kadınların varlığının önemini hem de teknolojinin geleceğini anlatmaya çalışıyordu ve tespiti sonuna dek doğruydu: Yazılımcılar ve teknolojiyi üreten kişiler, şirketler bu teknolojilerin sosyalliğini de düşünmek zorundaydılar. Bunları söylediği yıl 1972.
Çalışma arkadaşları onun bu söylediklerinin beş yıl sonra anlamsız olarak anılacağını söyleyerek küçümsüyorlardı, bugün onlara sorulduğunda çuvalladıklarını kabul ediyorlar.
TF-IDF'i duymuş muydunuz?
Karmaşayı bir kenara bırakıp şöyle anlatabiliriz: Bir terim ve bir dokümanımız var. Bu yöntem bir terimin doküman içerisindeki sıklığını ve önemini istatistiki yöntemlerden faydalanarak gösteriyor.
Yani bir terimi yahut bir insanın sağladığı veriyi inceleyerek onun önem verdiği şeyleri bu yöntemle keşfedebiliyor. Sadece bununla da sınırlı değil.
Makalesinin yarattığı etkiyi tarif etmek imkansız, buradaki etkiyi anlatmak için modern internetin bugünkü hallerine ulaşmasını sağladığından bahsetmek yeterli. Yazdığı makalede istatistiği ve dilbilimini aynı anda kullanarak TF-IDF yöntemini ortaya çıkardı, bunun yanında formülleriyle bilgisayarlara yeni bir yetenek verdi: Kelimeleri ve aralarındaki ilişkileri yorumlayabilmek.
Belki yayınlandığı günlerde Google yoktu ama arama motorları ortaya çıkarken bu algoritmanın izini takip etti. Şöyle söyleyelim, Jones'un makalesi bir sözcüğün önemini belirlemek için dosya içinde kaç kere kullanıldığını hesaplamayı öneriyordu, tıpkı arama motorlarının yaptığı gibi.
Hatta onun tespiti sadece arama motorlarıyla sınırlı değildi. Makalesinde kullandığı ağırlık fonksiyonunun önemi hayli büyüktü, ona göre istatistiksel bilgilerden faydalanarak seçilen bir terimin ağırlıklı hesabını yapan herhangi bir algoritma bu fonksiyonu kullanıyordu.
Neredeyse insan davranışlarını anlamaya çalışan tüm sistemlerden bahsediyoruz!
Bu program bilgisayar bilimi ve yazılım üzerine yapılan üst düzey araştırmaları kapsıyordu. Jones bu teklifi kabul etti ve ekibiyle alanın en kıymetli çalışmalarını üretti, göreve başladıktan 9 yıl sonra bu çalışmaların bir özeti sayılabilecek ders kitabı da kaleme aldı.
Bunun sebebi olarak da o dönemde kadınlara yönelik ayrımcılığın Cambridge'de de yaşanıyor olmasından bahsediyordu. Her ne kadar meslektaşlarının hemen hepsinden daha başarılı da olsa...
İnsanlığa ve bilgisayar teknolojilerine yaptığı katkılara bakıldığında görmezden gelmek imkansızdı ama yine de görmezden gelindi. İronik olarak onu yok sayan meslektaşları yine onun çalışmaları sayesinde ortaya çıkan arama motorları sayesinde araştırmalarını sürdürüyorlar.
Karen Spärck Jones, bugün sahip olduğumuz internet teknolojilerinin mucidi!
teşekkürler Karen Spärck Jones