Anneler annelerimiz... Dünya üzerinde ne kadar çok çeşit anne olsa da, Türk annesinin yeri her zaman farklıdır. O tam 12'den vurmaya ayarlanmış bir adet anne terliği ile donatılmıştır. Ayrıca betona basmanın ve yemek yememenin suç olduğu pek çok aşılmaz kuralı vardır. Genelde tombik ve etine dolgun, tam sevilmelik kıvamdadır. Gıdıklanınca jelibon gibi titrer :) Yaptığı yemekler dillere destandır ve boş zamanlarında mutlaka katıldığı bir altın günü vardır. Komşu teyzeyle yürüyüşe çıkar ve ardından çay içerek kek-poğaça yer, sonrasında 'Ay bu ara ne çok kilo aldım' diye dertlenir. Evde ise dert ortağı TV ile birbirlerine bakışarak ve konuşarak zaman geçirir. İzlediği birbirinden çılgın kadın kuşağı programları ile hayattan dersler alır ve evhamlanır. Genelde sizin üzerinizde uygulayacağı teknikler ile tehlikelerden uzak tutar. İşte bize dünyayı zindan eden ama bir melek kadar masum olan o tapılası kadının 10 özelliği...
Bu dünyalar tatlısı melek kadın kızdığı zaman kaçacak delik ararız hepimiz... O kendi kendine izlediği programlar ile sürekli bir atraksion çabası içine girer :) Hele ki erkek arkadaşınız varsa... Siz evde yada odanızda tekken bir anda ahlak masası gibi kapıyı bir anda açarak baskın yaptığını zanneder ve sizi sizden alır...
Nuri Alço... Türk filmlerinin kadrolu kötü adamı olarak görev yapan Alço, pek çok anneye ilham kaynağı olmuştur :) O Müge Anlı'da gördüğü kaçırılan kızları her daim hatırlayarak; 'Bir şey verirlerse sakın içme, içine birşey katarlar' nidalarıyla sıkı sıkı tembihler.
Ya bir tatile gitmişsinizdir, ya arkadaşlarınızın yanında konuşmak istemiyorsunuz yada hakikaten telefonunuzu duymuyorsunuzdur... Anne arandığında o telefon açılmalı, 'Nerdesin sen, niye açmadın' dediğinde ise, 'Ama anneciğim...' nazikliğinde cevap verilmeli, yoksa kızıl ötesi gözleri ile oradan sizi delebilir:)
Mutlaka her mahallede bütün çocukları döven, herkesin topunu koltuğunun altına alıp 'Benim' diyen, genellikle yaşça büyük bir problemli çocuk vardır. İşte o çocuk oynayacak kimse bulamayıp sizin kapınıza geliyorsa, annenizden çekeceği var... :)
Lisede yada üniversitede mutlaka bir doğum günü partisine gideriz. Parti 20:00 21:00 gibi başlayacağı varsa anneniz gider o saatte evde ol der... Sizde ne yapar ne eder izin alır, süslenip püslenip evden çıkarsınız. Eve azıcık geç kalsanız bile, 'Ben sana zamanında eve gel demedim mi?!' deyip, psikolojik işkence yapabilir.
Genelde lisede yada sokakta bizimle sürekli kavga eden bir tip bulunur. Evhamlı anne her gün dayak yeyip, azar işittiğimizi düşünerek; 'Bugün de ne oldu?' deyip başımızın etini yer. Solgun yüze, mor göze dayanamayan anne en sonunda düşman kişinin annesine gider, bir güzel ayar verip geri döner... Sonra siz mutlu, o mutlu :)
Diyelim siz arabayla ezilme tehlikesi geçirdiniz, yada bir yerinizi yaraladınız... Bunun annenize söylediğiniz andan itibaren, 'Niye dikkat etmedin, kaç kere diyeceğim!' diye önce bir bağırır, sonrasında 'Neyin var, nerene ne oldu' diye bizi hallaç pamuğuna çevirerek bağrına basar...