İnsan doğası, aşk, tutku, saplantı, kimlik sorunu, estetik ve çok daha fazlası. Tüm bunların akla getirdiği en önemli sinemacılardan biri şüphesiz İspanyol yönetmen Pedro Almodóvar! Renkli ve cüretkâr olduğu kadar hüzünlü ve şiirsel bir sinema anlayışı.
Usta yönetmen Almodóvar'ın filmlerinde karşımıza çıkan 13 olmazsa olmaz!
Pedro Almodóvar 'Kadın duyarlılığı beni her zaman etkilemiştir. Öte yandan İspanyol kültür ve sineması, erkeklerden çok kadın karakterler üstüne yoğunlaşmıştır. Bunu Garcia Lorca benden çok önceleri duymuş ve savunmuştu,' diyerek filmlerinde büyük ölçüde kadınların hikâyelerini anlatır. Anlattığı hikâyelerde kadınlar karşımıza birbirine hasım olarak değil, güçlü bir kadın dayanışmasının kurucuları olarak çıkarlar. Bu kadınlar erkek egemen dünyaya karşı omuz omuza mücadele verirler.
Diğer yönetmenler gibi, İspanyol yönetmenin de birden fazla filminde oynattığı fetiş oyuncuları var. Carmen Maura ve Penélope Cruz bu isimlerin başında geliyor.
Her biri başka bir duyguyu anlatan renkler! Yoğun kullanımıyla göz alan turuncu, tutkunun kırmızısı; sıcak Latin renkleri ve pastel tonlar da Almodóvar sinemasının olmazsa olmazlarından!
Almodóvar sineması; faşizmden kurtulmuş bir ülkede meydana gelen kültürel - cinsel buhranları ve türlü değişim sancılarını gözler önüne sunmasıyla, Yeni İspanya'yı en iyi anlatan sinemalardan biridir.
Pedro Almodóvar filmlerinin yapı taşı haline gelmiş temalardandır geçmişin ağırlığı ve hesaplaşma. Filmlerde mütemadiyen inkâr edilen bir geçmişin ağırlığını hissetmekle beraber bu inkâr edilişten ötürü gecikmiş hesaplaşmalar da söz konusudur.
Almodóvar sineması yalnızca kadın ve erkeğin kabul gördüğü toplumsal normlara karşı bir isyandır. Eşcinseller, transseksüeller vardır demektir. Ünlü yönetmen filmlerinde insan bedenini tüm meydan okuyuculuğuyla gözler önüne serer.
Estetik anlayışıyla çığır açan Almodóvar sineması; hemen hemen her filmde usta yönetmeni oldukça etkileyen sanat tarihi eserlerinden izler barındırmaktadır.
Bu sinema mutlu ve kusursuz hikâyelerin sineması değildir. Almodóvar filmleri kırık hikâyeler, kaybedişler, geri dönüşler, travmalar ve hesaplaşmalarla bezelidir.
Almodóvar sineması beklenenin değil, umulmadığın üzerine kuruludur. Usta yönetmenin filmlerindeki tek bir karşılaşma, tek bir saniye seyirciyi şaşkına çevirerek tüm akışı değiştirir.
İspanyol yönetmenin kamerasından çıkmış filmler; şiirsel ve ezgisel nitelikler taşımakla beraber müzikleri ve kimi zaman karakterlerin film içerisinde söylediği şarkılarla İspanyolca öğrenme arzusu uyandırır.
Almodóvar'ın olmazsa olmazlarından bir diğeri; kendisinin büyük hayranlık duyduğu ve onu çok etkilediğini söylediği Alfred Hitchcock'un filmlerindeki izleridir. Pek çok filminde Hitchcock filmlerindeki sahnelere selam gönderen sahneler görürüz. Bunlardan biri görsellerde verdiğimiz Almodóvar'ın Sinir Krizinin Eşiğindeki Kadınlar filminden bir sahneyle Hitchcock'un Arka Pencere filmindeki bir sahneye gönderdiği selam.
Usta yönetmenin filmlerinde erkekler ikinci plandadır. Maço erkek dünyasını anlatmaz. Almodóvar sinemasında çoğunlukla erkekler ve erkeklik kaybetmeye mahkûmdur.
Almodóvar sineması ev kadınlarının, yıldızların, yaşlıların, anne ve kızlarının; heteroseksüel, transseksüel ve eşcinsellerin; aşıkların, saplantılıların hikâyeleriyle çoğu zaman anlatılmayan ve yok sayılan hikâyeleri anlatır. Bunlar bizim olduğu kadar ötekileşmiş hikâyelerdir de!
En sevdiğim yönetmenlerden birisidir. Sinema dili gerçekten harika, baştan aşağı sanat. Hable con ella ve La piel que habito filmleri ayrıca güzeldir.
İlginç deneyimdir. İzlenmesini tavsiye ederim. Volver filmini ilginç bulmuştum. Sanki diğer filmlerinden bi parça farklı gibiydi... Ya da bana öyle gelmiş olabilir.