Gerçekten yeter artık.
Gerçekten yeter artık.
Bu kişiler eşitliği çok yanlış anlayarak adalet olarak görmezler; kadınla erkeğin fiziksel olarak farklı yaratıldığını, bu yüzden eşit olamayacaklarını; yani erkeğin üstünlüğünü savunurlar.
Erkeklerin kas gücü ergenlikte salgılanan testosteron hormonuyla daha da artarken, kadınlarda ergenlikte salgılanan östrojen hormonu yağ oranını değiştirir. Kadın kas anlamında daha güçsüzdür ama bu güçsüzlük günlük yaşamda fark edilecek bir fark değildir. İnsan sinir sistemi, öfkesi, hormonları benzerdir; her iki cinsiyet de sinir ve öfke sahibidir.
Kadınlar da yüksek testosteron salgılarken kolay öfkelenebilir. Kadınlarda şefkat, merhamet, anaçlık gibi duygulara yol açtığı kabul edilen prolaktin gibi hormonlar erkeklerde de vardır. Henüz cinsiyet hormonları yoğun şekilde çalışmayan küçük çocuklarda da öfke görülür. İnsan özünde aynıdır. Sevgi, nefret, öfke, merhamet cinsiyetsiz kavramlardır.
Olay fiziksel gücün üstünlüğü olsaydı kadınların bu saydıklarımızdan öncelikli olması beklenirdi. 'Bir kadınla çocuk yasa önünde eşit olamaz, çünkü kadınların kas gücü fazladır' diyebilir miyiz? Elbette çocuklara, yaşlılara, hayvanlara kötü davranan pek çok kadın da var. Çoğunlukla (tıpkı erkekler gibi) kendisi de şiddet mağduru olan kadınlar öğrenilmiş çaresizlikle şiddet uyguluyor. Kendinden güçsüz olana bunu yapabildikleri için üstün olmuyorlar.
Bir kadın da zarar veren araçlar kullanarak istediği kişiye zarar verebilir. Ancak bu tür araçları kullanan ve insanlara zarar veren kişilerin istatistiği çıkarıldığında kas gücü yüksek erkeklerin fazlasıyla önde olduğu görülecektir. Nedense kas gücü yüksek erkekler şiddete başvururken kas gücü düşük kadınlardan daha fazla silah kullanır.
Kadınların anne olduğu, kas gücü veya hormonları sebebiyle şiddete meyilli olmadığı iddiası tamamen olmasa da yalan. Kadınlar ve şiddet uygulamayan erkekler de gayet öfkeleniyor, sinir patlaması yaşayabiliyor. Ancak bu noktada öfkeyi yönetebilme kabiliyeti devreye giriyor ve kendilerini sakinleştirebiliyorlar. İnsan sadece kaslarından değil; beyninden, vicdanından da ibaret. Normal zekaya sahip bir insan vicdan, pişmanlık, muhakeme yeteneği gibi konulara hakim ve bu da zaten insan olmanın temel özellikleri.
Bazı hayvanlar yavrularına saldırıp onları yer, bazıları rakipleriyle çarpışarak karşı cinsi etkilemeye çalışır. Hayvanların insanlar gibi öfke kontrolü veya muhakeme yeteneği olmadığı halde durduk yere karşı cinsine saldırmaması dikkat çekici.
Bu tamamen insani özelliklerin bilinçli veya bilinçsiz olarak geliştirilmemesiyle ilgili. Genellikle büyüme çağında şiddetle büyüyen, şiddete tanıklık eden, şiddet uygulaması teşvik edilen erkekler (ve kadınlar) şiddete daha yatkın oluyor. Bunun kasla, hormonla alakası yok.
Ego olarak adlandırdığımız bu kavram insan psikolojisinin temelinde bulunuyor ve doğru yönetildiğinde zararlı da sayılmaz. Ancak insanın en başarısız olduğu konulardan biri. Kadına şiddet sebepleri incelendiğinde temelde ego sorunu yer alıyor. Kendini yetersiz ve vazgeçilmiş hisseden erkekler şiddete başvuruyor. Erkek egosunun yüceltildiği toplumlarda kadına şiddetin daha normal karşılanmasını bir tesadüf mi sanıyorsunuz?
Kız çocukları konuşmaya daha erken başlıyor, kadınlar genellikle kendilerini konuşarak daha iyi ifade ediyor. Nasıl ki kendisini konuşarak ifade edemeyen bebekler öfkeleniyor, ellerini kollarını hareket ettiriyorsa; kendisini konuşarak ifade etmeyi beceremeyen erkekler de aynısını şiddete başvurarak yapmaya çalışıyor. Eğitimini şiddeti önleyebileceği çıkarımı tam anlamıyla doğru olmasa da, konuşma ve ifade becerilerini geliştirme açısından önemli. Tabii ki erkeklerin konuşma becerisini, kadınların kaslarını geliştirmesi tam anlamıyla yeterli değil, bambaşka bir değişim gerek.
Bunu anlamamak gerçekten inanılmaz. Yasa önünde ve hayatın her alanında eşit haklara sahip olmak için kas gücü, ten rengi, cinsiyet, yaş, gelir, giyim tarzı gibi binlerce farklılık sorun olmamalı. Artık binlerce yıl öncesinin anlayışını yansıtan 'kas gücü yüksek olan üstündür' saçmalığını rafa kaldırmalıyız.
Böyle düşünen varsa zeka geriliği vardır dediklerinizi anlamaz.
Fiziksel güç bahanesi, temelini ataerkil mitlerin oluşturduğu inançların görüşlerini perdelemek için öne sürülen abuk sabuk bir savunmadır.
eşitlikten kasıt sosyal ve yasal konumdur, tek yumurta ikizliği değil. ya 2021 yılında eşitlik tartıştırıyolar bize bırakın gözünüzü seviyim.