Kadın Dayanışması Bu Davanın Peşini Bırakmadı: 7 Yıl Sonra Ortaya Çıkan Vahşet

Yine tecavüz ve korkunç bir kadın cinayeti... Yine geç tecelli eden bir adalet...

Ayşe Arman'ın gündeme getirdiği korkunç olay, aslında bir kız kardeş ve bir kadın avukat tarafından  7 yıldır sürdürülmekte olan bir adalet savaşı.

Sezgi Kırıt, 2009 yılında ailesiyle yaşadığı Antalya'daki evinden cips almak için çıktığında kaçırıldı. 15 yaşındaydı.

Kayıplara karışmasının ardından Isparta'da bir kadın cesedi bulundu. Tanınmaz halde olan ve tecavüz izlerine rastlanan kadın bedeninin bir 'hayat kadınına' ait olduğu düşünüldü. Zira aynı tarihlerde bir hayat kadını için de kayıp ilanı verilmişti.

Bir hayat kadınına tecavüz edip öldürmenin hiçbir hukuki karşılığı olmayacağı düşünülmüş olmalı ki; sanki hayat kadını da bu ülkenin bir vatandaşı, kabul etmek istesek de, istemesek de toplumumuzun bir parçası değilmiş gibi, bulunan cesedin üzerindeki işkence izlerine rağmen herhangi bir hukuki süreç başlatılmadı ve ceset kimsesizler mezarlığına defnedildi.

Sezgi İçin Adalet: 7 Yıl Sonra Hakim Karşısına Çıkan Üç Zanlı Tutuklandı

Ailesi biricik evlatlarını 40 gün sonra teşhis edebildi.

Genç kızın işkence ve tecavüz ile öldürüldüğü, cesedinin de tanınmaması için arılarla dolu bir araziye atıldığı bariz olmasına rağmen yasal işlemlerin başlatılması ve tecavüzcü katillerin yakalanması için ayrıca bir çaba sarf edilmesi gerekti.

Sezgi'nin ablası bu işin peşini bırakmadı. Soruşturmalarda bir arpa boyu kadar yol alınamamasına rağmen asla vazgeçmedi.

Annesi ve babası ise bu olayın verdiği üzüntü ile adeta yıkılmışlardı, defalarca ev değiştirdiler.

Sezgi'nin ablası Avukat Sibel Önder ile tanıştıktan sonra büyük bir kararlılıkla olayı ortaya çıkardılar. Detaylar ise kan dondurucu...

Cesedin atıldığı bölgeden lastik izinin alınmasını sağlayan bu iki kadın, mobese kayıtları ile tecavüzcü katillerin kullandığı arabanın tespit edilmesini sağladılar. Kiralık olduğu öğrenilen arabayı kendi isimleriyle kiralayan katillerin yakalanması uzun sürmedi. 

Lakin tecavüzcü katiller 'delil yetersizliğinden' dolayı 1 gün içerisinde yeniden serbest bırakıldılar.

İşte o günden beri Sezgi'nin ablası ve avukat Sibel Önder tam tamına 7 yıldır adaletin sağlanması için çabalıyor. 7 yıldır bu vahşeti gerçekleştiren kişiler serbest...

Sezgi ile sosyal medyadan tanıştığı öğrenilen şahsın, Sezgi'yi kaçırdığı ve 2 arkadaşı ile beraber alkol ve uyuşturucu vererek iki gün boyunca tecavüz ettiği ortaya çıktı.

Zaten saldırganlar da alkol ve uyuşturucu kullandıklarını, Sezgi'ye de verdiklerini ve genç kızın öldüğünü fark etmediklerini söylediler.

Lakin otopside Sezgi'nin vücudunda herhangi bir alkol ya da uyuşturucu bulgusuna rastlanmadı. Tek bariz olan şey: Sezgi'nin ağır işkence gördüğüydü. Genç kızın burnu, göğüs kafesi ve ağzı kırılmıştı. Bedeninde 3 farklı sperm örneğine rastlandı.

İki gün boyunca işkence ve tecavüz ettikleri Sezgi'nin öldüğünü saldırganlardan birinin ablası 3 erkeğin kaldığı eve bir sabah girince fark etti.

Herhangi bir şikayette bulunmayan kadın da yardım ve yataklıktan yargılanacak olan 4. kişi oldu.

Genç kızı öldürdüklerini fark ettikten sonra DNA izi bırakmamak adına ölü bedeni banyoda yıkadılar ve bavula koyduktan sonra Isparta'da terk ettiler. 

Bu 7 sene içerisinde, 4 kişiden biri kalp krizi geçirerek öldü, biri uyuşturucudan hapse girdi, biri ise kayıp...

Avukat Sibel Önder bu adaletin yerine gelmesi için delil toplamak yolunda katillerden biriyle İnternet üzerinden sahte bir hesapla iletişime dahi geçti. Cinayeti detaylı bir şekilde anlattırdı.

Sibel Önder, 7 yıllık mücadeleyi: '7 yıl boyunca bu şahısları yakalatabilmek adına çaba sarf ettim. Bu sürede dosya tam 7 savcı değiştirdi. Tam dosyayı bir savcıya anlattım derken yukarıdan gelen talimatlarla değişiklikler oldu. Ulusal kriminolojiden raporumuz geldi ve en nihayetinde iddialarımızın doğru olduğu ortaya ‘zorlamalı ölüm’ şeklinde değerlendirildi ve iddianamemiz kabul edildi. Bu aşamadan sonra belki de Türkiye’de bir ilk gerçekleşecek. O da yine savcımız Murat Kaya sayesinde. Tüm katledilen kadınlar adına olacak. Çünkü birden fazla erkeğin tecavüzü işkenceye dönüştürüldü. Bu sebeple de ağırlaştırılması yönünde karar verilecektir diye umut ediyorum.' diyerek anlattı.

Sezgi'nin ablası ve avukatı Sibel Önder sayesinde bu korkunç suçu işleyenler yarın "küçük yaştaki çocuğa cinsel taciz, "defalarca tecavüz", "hürriyeti alıkoyma" suçlarıyla yargılanacaklar.

7 yıl sonra...

Adaletin geç de olsa tecelli etmesi için mücadele veren, kız kardeşine, hemcinsine sahip çıkan bu güçlü kadınlara teşekkür ediyoruz.

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
YORUMLAR
12.07.2016

işin peşinden gide olmasa demekki cinayeti araştırmayacaklarmış bile , maaşşlarını almaya gelince hemen koşarlar..

13.07.2016

Ülkede Suriyelilere verilen önemin yarısı Türk kadınlarına verilseydi emin olun daha güzel bir ülkede yaşardık.

12.07.2016

Ayşe Armanın röportajını okudum bugün bende.Haberde iki ayrı üzücü olayın detayı var, biri; cesedin öncelikle kayıp olan hayat kadını olduğu sanılıp hiç bir doğru dürüst inceleme, araştırma yapılmadan vücudunda oluşan kırıklar dahi rapora yazılmadan ölüm sebebi belli değil diye rapor yazılması.Çünkü hayat kadını olduğu sanıldığı sırada hazırlanan raporda nasıl olsa erkeklerle beraber oluyor diye tecavüz bulgusu yazılmıyor,araştırma gereği hissedilmediği için ölüm sebebi belirtilmiyor,kırıklar vs rapora yazılmıyor ve bu yüzden bu yavrucağızın da başına gelenlerin ispatı raporlar uzun sürelerde sonuçlandığı için 7 yıl sonra ancak dava konusu olabiliyor.Ki bu süre ve yaşananlarda haberdeki diğer üzücü şey tabii.Baştan aşağı kokuşmuş bir sistem.Ne yaşarken ne öldüğünde hakkını alamıyorsun mağdur isen.Neyse ki böyle dişli, inatçı, işini seven ve gereğini yerine getirmek için sonuna kadar mücadele eden bir avukatla karşılaşmışlar.

12.07.2016

Ülke adalet sisteminin ne kadar iğrenç olduğunu gösteriyor bu.Ne demek hayat kadını oldu diye boş vermek? Yani direk bende olsam bende yapardım diyorsun.Türkiye başlı başına insan haklarına aykırı ülkelerden biri.

TÜM YORUMLARI OKU (51)