Kadılar Hangi Davalara Bakıyordu? Osmanlı Yargı Sisteminin Başı Olan Kadılar Nasıl Görev Yaptılar?

Merhabalar. Osmanlı Devleti'nin yargı teşkilatının işlerini şeriye mahkemeleri altında kadılar yürütüyordu. Kadılar, çok geniş yetkileri olan kimselerdi. Ancak zamanla yargıda bozulmalar olmuş ve kadıların görev alanları da daralmıştır. Bu yazıda Osmanlı'daki yargı sisteminden ve kadıların görev tanımından bahsedip farklı illerden örnek davalara yer verdim.

İyi okumalar dilerim.

600 yıl hüküm süren Osmanlı Devleti'nin temelini oluşturan yapılardan biri de yargı teşkilatıydı.

Yargı kararları şeriye mahkemelerin görev alanındaydı ve bu mahkemeler Tanzimat dönemine kadar tek bir yapı halinde çalışmıştır. 1800'lü yıllarda bu mahkemelerdeki bozulmaları düzeltmek için ıslah yerine yeni mahkemelerin kurulması, bir adli düalitenin yani ikiliğin doğmasına neden olmuştur.

Bu durum şeriye mahkemeleri tamamen ortadan kaldırılıncaya kadar devam etmiştir. Bu ikilik Osmanlı topraklarında aksaklıklara yol açmıştır. Örneğin idam cezalarının infaz edilememesi sonucunu doğurmuştur.

Tanzimat öncesi dönemde şeriye mahkemeleri, devletin asli mahkemeleriydi. Kadılar, hukuki sözleşmelerin kayıtlarını tutmak ve hatta modern dönemdeki noter kapsamına giren işleri de yürütmekteydi. Bu mahkemelerin özel binası yoktu; kadılar kendi şahsi konaklarını ve camileri kullanıyordu.

Kadılar, bulundukları kazanın hem hakimi, hem belediye reisiydi. Satışa konu eşyalara tavan fiyat koyarlar, çarşı pazarı denetlerler, miras taksimi gibi işleri yaparlardı. Ancak kadılar görevleri sırasında devletten ücret almazlar; gördükleri dava taraflarından aldıkları ile geçinirlerdi.

microdestek.com.tr

Ancak devletin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi çöküş zamanla yargı alanında da görülmeye başladı. Kadılar, rüşvet almak, haksız yere halktan para toplamak, para ile makam satmak ve adam kayırmak gibi yolsuzluklara bulaştılar.

Yargıda bozulmalar görülünce Tanzimat sonrasında şeriye mahkemelerinin yanında bir de nizamiye mahkemeleri kurulmuştur. O dönem şeriye mahkemelerinde düzenleme yapmak dini yönü ağır basan ulemanın tepkisine yol açar diye böyle bir yol izlenmiştir.

Nizamiye mahkemeleri kurulunca şeriye mahkemelerinin ve doğal olarak kadıların görev alanları daralmış, çoğu yetki nizamiye mahkemelerine kaydırılmıştır.

Ancak kadılar Osmanlı'nın dağılma dönemine kadar adli görevlerini devam ettirmiştir. İşte Osmanlı'da farklı illerden kadıların gördüğü en dikkat çekici davalara örnekler şu şekildedir:

Rıza senedi

32 numaralı Konya şeriye sicili (1685-1699)

Konya kazasının sakinlerinden İbrahim oğlu Halil: “Zimmi (gayrimüslim) Todoros oğlu İvaz’a fıtık hastalığımın çok fazla acısı olduğundan ücreti sonradan vermek şartıyla başvurdum. İlaçla eğer tedavi olursam ne ala, ilaç verildiğinde ruhuma etki edip vefat edersem kan ve diyet hakkımdan vazgeçtim.” dedikten sonra babası tarafından “Eğer oğlum ölürse kan ve diyet davasını cerrahtan talep etmeyeceğim” talebi yazıldı.

Köle azat edilmesi

Antep 12 numaralı şeriye sicili (1618-1619)

Ayntab’ın Tarla-yı Atik mahallesinden Farhi Ağa kızı Emine Hatun, Hacı Ahmet oğlu Ali Beşe ve Mehmet oğlu Ali şahitliğinde, Abdullah oğlu Çerkes Ağa vekaletinde Gürcü asıllı, çatık kaşlı, siyah gözlü, sağ kaşının üstünde yarası bulunan Abdullah oğlu Rıdvan’ı kölelikten azat etmiştir.

Altı yıldır gelmeyen eşinden ayrılmış olduğunu beyan eden kadın

1818 numaralı Trabzon şeriye sicilli (1564-1566)

Hoşoğlan karyesinden olan ve altı yıldan fazla zamandır bulunmayan Abdullah oğlu Ali’nin nikahlı eşi Hasan kızı Fatma’nın annesi olan Aişe mahkemeye gelip “Ali giderken üç yıla gelmezsen eşim Fatma benden boş olsun demiştir. Şimdi altı yıl oldu. Söylediği süre geçti.” Abdullah oğlu Süleyman şer’i olarak vekil tayin edilmiştir.

Buluğa erişme beyanı

1818 numaralı Trabzon şeriye sicilli (1564-1566)

Kendinar mahallesinden Bayram oğlu Mehmet meclise gelip açıkça “Ben buluğa eriştim. Buluğ alameti ortaya çıktı.” demiş ve talebi deftere kaydedilmiştir.

İçki kokusuyla yakalanan adam

1818 numaralı Trabzon şeriye sicilli (1564-1566)

İskender oğlu Rüstem ve Abdullah oğlu Hasan kişilerinin ağzında ekşi içki kokusu olduğu Turak oğlu Hırak ve İlyas oğlu Koloyani şahitliğinde tespit edilmiştir.

Kardeşlerin birini boşayıp birini almak

1818 numaralı Trabzon şeriye sicilli (1564-1566)

Abdullah oğlu Murat meclise gelip “Nikahımda olan Mehmet Çelebi kızı Belkıs’ı boşayıp, beş-altı günden sonra kız kardeşi zeki ve ergenliğe giren Ümmü’yü nikahladım. Birini boşayıp birini aldım.” demiş, söyledikleri Subaşı Mustafa Ağa talebi ile kaydedildi.

İslam dinini kabul edenler

Girit şeriye sicil defteri (1647-1657)

Açipopulo karyesinden Yorgila oğlu Pero isimli gayrimüslim İslam dinini kabul edip ismi Şaban olmuştur.

Aile içi cinayet

Girit şeriye sicil defteri (1647-1657)

Rustika’dan Yahya Ağa, Kostanti’nin yeni Müslüman olmuş Mehmed’i katlettiğini söyleyip, gereğinin sorulmasını istedi. Kostanti: “Mehmed’in eşi Elya ile beraberdik. Mehmed’in kardeşi Hıristodulo ile tesire tarlasında Mehmed’i boğup, kuşağıyla boğazına taş bağlayıp bir kuyuya attık.” diyerek açıkça söyledi. Söylenenler kayıt altına alındı.

İçkiye tövbe

Vidin 10 numaralı şeriye sicil defteri (1729-1732)

Mehmed oğlu Mustafa Beşe bugünden sonra şarap içersem eşim Fatıma Hatun benden boş olsun demiştir.

Kadı mahkemelerinden örnek davaların videosunu buradan izleyebilirsiniz.

Osmanlı’dan kalan binlerce şeriye sicil defteri bulunmaktadır. Bu defterlerde kadıların pek çok mahkeme kayıtları vardır. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum.

Bunlar da İlgini Çekebilir

Osmanlı'nın Sevilmeyen Yüzü Cellatlar Hakkında Bilinmeyen 13 Gerçek
Osmanlı Döneminde İçki Yasaklarına Karşı Bulunan Tuhaf Çözümler
Osmanlı Tarihinde Bir Efsane: Canlı Canlı Gömülen Padişah I. Mahmud'un Hikayesi

Popüler İçerikler

Görüşme Esnasında Erkeğe Maddi Sorular Sorulmasını Destekleyen Kadın Tepkilerin Odağında
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti