İstanbul'un en önemli ilçeleri arasında görülen, kimilerinin bir türlü kopamadığı Kadıköy, aslında köklü bir tarihe de sahip. Bugün ışıl ışık sokakları, sokak müzisyenleri, hareketleri sokaklarıyla bizleri çeken Kadıköy, zamanında önemli tarihi kişiliklere de ev sahipliği yapmıştı.
Peki, Kadıköy'ün kadısının kim olduğunu hiç merak ettiniz mi?
Kaynak: Kadıköy Kaymakamlığı
Gerek tarihiyle gerek doğasıyla ön plana çıkan Kadıköy, bugün İstanbulluların uğrak mekanları arasında. Caddebostan'da yürüyüş yapmak, Moda'da bir kahve içmek, Kadıköy'ün ışıl ışık sokaklarında eğlencenin tadını çıkarmak pek çok kişi için vazgeçilmez bir an.
Tarihte biraz geriye gittiğimizde, Kadıköy'ün ne denli önemli olduğunu görebiliyoruz. 18. yüzyılda, özellikle Lale Devri boyunca Kadıköy ve çevresinin mesire yeri olarak önemi artmıştı.
Başlarda Türklerin ve Rumların yaşadığı bölgelerde, zamanla Ermeniler de yaşamaya başladı.
O dönemlerde aynı zamanda Şehir içi vapur işletmeciliği ve Haydarpaşa-İzmit demiryolu da hizmete açıldı, Kadıköy'e ulaşım kolaylaştı. Bu sayede özellikle Moda çevresinde vatandaşların yaşadığı alanlar genişlemeye başladı.
Uzun süre Üsküdar'a bağlı olan Kadıköy, 1 Eylül 1930'da ise ilçe statüsüne kavuştu.
Tüm bu süreç boyunca ise değişmeyen tek bir şey vardı: Kadıköy'ün ismi.
İstanbul'un fethi sonrası Fatih Sultan Mehmet, o zamanlar Khalkedon olarak bilinen Kadıköy'ü meşhur Nasrettin Hoca'nın kızının torunu olan Celalzade Hızır Bey'e verir. Celalzede Hızır Bey ise İstanbul'un ilk kadısıdır.
Kadıköy'ün ismi de Fatih Sultan Mehmed'in Kadıköy'ü emanet ettiği Kadı Celalzede Hızır Bey'den gelir.
Böyle güzel içerikler verin bize. Boşverin Polatgilleri, Şeyma'yı.