Malum bir sonraki sefer yarım saat sonra.Bu koşturmacada sabahları evde bir şeyler unutmanız pek muhtemel. Sabah için hazırlanan sandviçler, hava soğursa diye giyilecek hırkalar gibi.. Aman anahtarı unutmayın da gerisi boş.Her sabah vapurda aynı insanları görmeye başlarsınız. Hele bir de vapurdaki yeriniz sabitse, hergün aynı kişilerle yanyana oturmanız olası ihtimallerden.Bir günlük sinir bozukluğuna sebep olur, net.O dalgaların köpürmesi. Anlayamazsınız.Sabah mahmurluğunda çay ne de güzel gider. İşe gidilmeden önce her sabah bir bardak tavsiye edilir.Tüm fizik bilginizi kullanıp nerelerin gölge olduğunu hesaplamanız gerekebilir. Deneyimli vapur yolcuları bu konuda bir hayli başarılıdır. Ancak çaylakların ilk bindikleri andaki gölge-güneş ve vapur yönü ilişkisini kavrayamamaları yüksek ihtimal.Tam deliler gibi koşmuşsunuz, vapura yetişmişsiniz son dakikada. Mutlu olmak üzereyken akbilin boş olduğunu öğrenmekten daha kötüsü olamaz. Akbil doldurmaya çalışılır, vapur gider, siz el sallarsınız.Neden sadece yarım saatte bir vapur olduğuna söylenmek. “O kadar da yolcu var bu hattı kullanan, n'olur 15 dakikada bir yapsalar.”Kardiyo kurslarına veda edin. Her gün vapura koşmaktan daha güzel spor mu olurmuş?Vapurun her yönü de iyi olmaz ya. Bazen dikkatli olmanız gerekebilir, oturacağınız koltuktaki pek tatlı hanım teyze sizi yol boyunca kitleyip, her şeyinizi didikleyebilir. Aman dikkat.Arada Karaköy, Eminönü vapuruna bindiğinizde Beşiktaş vapurundaki kitleyi ararsınız. Gözleriniz dolar.Baylara bayanlara, baylara bayanlaraBayan olanlaraMendiiil! Mendiiil..Var mı mendil isteyen?