Film her şeyin başladığı Los Angeles’da bir otobanda başlıyor. Trafiğin sıkışık olduğu bir gün, kibirli bir korna sonucunda, hayatlarında yön bulmaya çalışan Sebastian ve Mia tanışıyor. İkisi de imkansıza yakın olan hayallerine odaklanmışlardır. Sebastian 21. Yüzyılda insanların geleneksel caz müziğini umursamasını sağlamaya çalışmakta, Mia ise sadece kesintisiz bir oyuncu seçmesinde şansını denemek istemektedir. Ancak ikisi de yalnız bir şekilde bekledikleri sıçramayı yapacaklarını beklememektedir. Yapabildikleri asıl sıçrama birbirlerine karşı, sanatsal düşlerinin içine olur. Bu birleşim tabiatının gerektirdiği gibibir sinematik dünya yaratarak, bizi ışık, renkler, ses, müzik ve sözler ile yakalamaya çalıştığımız mutluluğa ve asla aşamadığımız tutkuların kalp kırıklıklarına, hayran verici bir yolculuğa çıkarır. Sinema efsaneleri arasına girebilecek Aşıklar Şehri, yönetmen Chazelle’in beyazperdeye aktardığı, insanın en özel bölgesine girerek, samimi ilişkilerin anlatıldığı, kişisel hayallerin ve kararların kaderle kesiştiği, gerçek ancak büyülü bir evren.
La La Land (2016) IMDb: 8,3
bende izledim ama la la land ı sevemedim
La la land beni sarmadı. Dağ 2'yi babamla en az 10 defa izlemişimdir.Kimi No Na Wa benim için 1. Anime diye önyargılıydım ama izledikten sonra aklımdan çıkaramadım.
2-3 tanesini izledim diğerleri pek benim tarzıma uymuyor ama ilk sırada ki etkisi altına alıyor. arrival da aynı şekilde.. la la land ı sevmeyen tek benim heralde