Önce size filmin kahramanı Virgil Oldman'ı (Geoffery Rush-1956) anlatayım oradan filme geçerim. Virgil Orta Avrupalı, bir antikacı ve sanat adamı, sanat danışmanı 16, 17, 18. yüzyıl eserlerinde uzman, aynı zamanda açık artırma yöneticisi. Kadın yüzlerine ait paha biçilmez bir tablo koleksiyonu var. Bu onda takıntı olmuş, müreffeh bir hayatı, şahane bir evi, tekdüze bir yaşamı var. Altmışlı yaşlarında olmalı, donmuş bir kalp, kadınlarla ilgisi tablolarından ibaret. Evinde şifre ile açtığı özel bir bölümde muhafaza ediyor, arasıra girip seyrediyor, tablolarını ve kadınlarını. Hepsine aşık...
Tabloları yöneticiliğini yaptığı açık arttırmalarda kirlioyunlarla elde ediyor. Adamı var Billy'i (Donald Shuterland) müzayedelere müşteri gibi oturtturuyor, arttırmada sıra ona gelince karşı taraf artırana kadar sattım deyiveriyor.
Claire (Sylvia Hoeks) 200-300 yıllık büyük bir villada tek başına yaşayan bir genç kız,ailesi ölmüş. Villa paha biçilmez antika eşya ve tablolarla dolu. Satmak veya değerleme yapması için Virgil ile telefonla irtibat kuruyor.Kız agorafobik (açık alana çıkma korkusu) ifadesine göre 15 yıldır kendisini bir odaya kilitlemiş, insan içine çıkmıyor. Önce telefon, sonra kapı arkasından görüşmeler. Anahtar veriyor, görüşmeler miras ve sanatsal içerikli, bir defasında da kendini dış dünyadan izolesinin açıklaması. Birgün kapıyı çarpıp gitmiş gibi yapıyor. Saklandığı heykel arkasından onun odadan çıkışını izliyor.
O andan itibaren Virgil'in hayatı değişiyor. Kızın içe dönük münzevi hali, yeni uyanmış gibi solgun yüzü, agorafobisi, etkileşim sonra tutkuya dönüşüyor.