Kaçırılıp Sağ Kulağı Kesilen Petrol Kralı J. Paul Getty'nin Torununun Aksiyon Filmlerine Taş Çıkartan Hikayesi

Şu güne kadar izlediğiniz tüm korku filmlerini unutun! Çünkü Getty ailesinin hikayesi tüm gerilim filmlerine taş çıkartacak türden... Varlıklı bir aile, dik başlı bir çocuk ve korkutucu bir suç zincirini barındıran Üçüncü John Paul Getty'nin 1973 yılında kaçırılıp sağ kulağının kesilmesi birçok filme de konu oldu. Detaylar içeriğin devamında!👇

Kaynak: 1-2-3

Sizleri J. Paul Getty ile tanıştıralım. Kendisi babası George'un yardımıyla petrol ve yağ endüstrisine yön verdi ve servetine servet kattı.

1906 yılında babasının avukatlıktan petrol işine girmesiyle birlikte Paul Getty'nin yağ yatırımları yapması ve önde gelen petrol zenginlerinden olması da kaçınılmaz oldu.

Fakat Getty, petrol zengini olmanın ilk dezavantajını kaçırılan torunu Üçüncü John Paul Getty ile deneyimledi. Getty 10 Temmuz sabaha doğru 3 sularında Piazza Farnazi yakınlarında kaçırıldı.

Getty'nin yanına gizemli bir şekilde yaklaşan bir arabanın içerisindeki şoför 'Pardon efendim, siz Paul Getty misiniz?' diye sordu.

Bunu onayladıktan sonra Getty aniden kelepçelendi, bayıltıldı ve Roma'dan kaçırıldı. Bu esnada etrafta hiçbir tanık yoktu.

İki gün sonra kaçıran kişiler Getty'nin annesi Gail'ı arayarak ona bazı akıl oyunları oynamaya başladılar.

Asıl amaçları fidye istemek olsa da bunu bazı akıl oyunlarından sonra yaptılar. 17 milyon dolarlık fidye isteklerini daha gizemli bir hale getirmek için kesilmiş dergilerden mektup yaparak fidye notu yazdılar. Sonrasında bu not Getty ailesine iletildi.

Fakat bu para Gail için çok büyük bir meblağ idi. Ailesinin servetinden tamamen yoksun bırakılan Gail'ın yapması gereken tek bir şey vardı...

Fidye isteyen kişilerin de zorlamasıyla ona söylenilen şeyi yaptı: Kayınbabasından yardım istedi.

"14 torunum var ve eğer bir kuruş daha ödersem toplamda kaçırılan 14 torunum olacak."

Fidyecilerin istediği para büyükbaba Getty için okyanusta bir kum tanesi gibiydi. Bu nedenle fidyecilerin bu isteğini reddeden Getty buna niyetli olmadığının da altını çizmişti.

İlk başta bu kaçırma olayını ciddiye almayan J. Paul Getty, her şeyin gerçek olduğunu öğrenince bile güçlü kaldı.

Fidyeciler kaçırma olayında sonraki 5 ay boyunca Getty ve Gail ile iletişim kurmaya çalıştılar. Fakat Gail bu aramalara hiçbir zaman cevap vermedi. Fidyecilere söyleyecek bir şeyleri olduğunda direkt olarak basına açıklama yaptılar.

O esnada kaçırılan torun Getty barınaklarda kaldı, nehirde yıkandı ve makarna ile beslendi.

Odasına bir de radyo koyulan Getty, uzun bir süre kötü koşullarda yaşamak zorunda kaldı.

"Yalvarıyorum bu parayı öde. Eğer iyiliğimi düşünüyorsan da çok fazla bekleme. Ne kadar beklerseniz benim için o kadar tehlikeli."

Paul annesine bu şekilde bazı mektuplar yolluyordu. Bu süreç aylarca devam etti. Bu esnada büyükbaba Getty ona yardım etmesi için bir CIA ajanını görevlendirip Roma'ya gönderdi. Fakat bu da bir çözüm değildi. Çünkü gönderilen ajan olaylara destekten çok köstek oldu.

Annesi Gail ise oğluna nasıl yardım edeceği konusunda giderek umutsuzluğa kapıldı.

Eski kocası babasının yanında uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele ediyordu ve oğlunun bulunduğu durum Gail'ın psikolojisini daha da altüst ediyordu.

Fidyecilerin başı olan Cinquanta belirli aralıklarla Gail ile görüştü. Ailenin bu umursamazlığına son derece öfkeliydi.

'Bu sözde büyük baba kim? Zavallı oğlunuzun içinde bulunduğu bu kötü durumda kendi canından ve kanında birini göz göre göre nasıl bırakabilir? Amerika'nın en zengin adamı torunu için 10 milyar doları bulmayı reddettiğini söylüyorsunuz. Bu inanılır gibi değil!' 

Ancak işler daha da kötüye gitti... Getty'yi kaçıranlar işin içine bu kez de mafyaları karıştırdı.

İşler bu nedenle daha da acımasız bir hale geldi. Getty'ye fazla miktarda alkol verildi, saçı kesildi ve maskeli esirlerden biri Getty'nin kulağının arkasına alkol sürmeye başladı. Sonrasında Getty'nin usturayla kesilen kulağı bir gazete ofisine postalandı.

İtalyan posta servisleri grevdeydi. Teslimatta gecikme olsa da postayı alan Getty ailesi sonunda harekete geçti.

Toplam fidye 3 milyon dolara düşürüldü. Getty, avukatlarının da tavsiye ettiği gibi vergiden muaf maksimum 2 milyon dolar ödemeyi kabul etti.

Aile konseyinin de yardımıyla düşürülen fidye miktarı sonunda aile tarafından ödendi.

Bu sayede torun Paul Getty 15 Aralık'ta serbest bırakıldı. Uzun bir zamandan sonra çok kötü durumdaydı ve yıllar sonra da ölüm ilanında yazdığı gibi: 'Üçüncü J. Paul Getty 54 yaşında öldü; Kulağı Tutsaklar Tarafından Kesildi.'

Büyükbaba Getty hayatının geri kalan üç yılı boyunca davranışlarını kararlı bir şekilde savundu.

İlk başta ödemeyi reddetmesinin diğer torunlarını da korumak için yaptığı bir hamle olduğunu savundu. Ölümünden sonra yayınlanan anılarında ayrıca toplumu bir bütün olarak koruduğunun da altını çizdi:

'Suçluların ve teröristlerin taleplerine uymanın, yalnızca kanunsuzluğu, şiddeti ve terör yağmaları da dahil dünyamızı rahatsız eden rehine öfkelerini artırdığını ve yaydığını düşünüyorum.'

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Ayakları Ters Olduğu İçin ‘Deve Kız’ Olarak da Bilinen Ella Harper’ın Korku Filmlerine Taş Çıkartan Hikayesi
Tüm Afrika İmparatorluğunun Tarihine Yön Verip Orduyu Sırtlarında Taşıyan Cesaret Timsali Kadın Savaşçılar
45 Yıl Boyunca Sağ Elini Aralıksız Havada Tutan Bharati'nin Akıllara Durgunluk Veren Hikayesi

Popüler İçerikler

İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler