Tarihin en karanlık sayfalarından biri olan İkinci Dünya Savaşı zamanlarına gidiyoruz. Alman askerleri ile ilişkiye girdikleri için karnaval havasında saçları kazıtılan kadınların hikayesini sizler için derledik. 👇
Kabus Gibi Kutlama: Nazi Askerleri ile İlişki Yaşadıkları İçin Saçları Kazıtılan Fransız Kadınlar
6
1 Eylül 1939 tarihinde, Alman kuvvetleri Polonya topraklarını işgal etti ve milyonlarca insanın yaşamını kaybettiği İkinci Dünya Savaşı başladı.
Polonya'nın işgal edilmesiyle Fransa dahil olmak üzere, Britanya İmparatorluğu ve İngiliz Milletler Topluluğu'ndaki ülkeler Almanya'da karşı savaş ilan etti.
Savaşın ilk yılında Fransa Muharebesi sırasında, Üçüncü Fransız Cumhuriyeti ordusu tamamen yenik düştü ve Almanlar kısa sürede kazandı.
Bunun sonucunda Fransa ateşkes imzalamak zorunda kaldı ve bu anlaşma sayesinde Almanya, Fransa'nın kuzey ve batı bölgelerini ele geçirmiş oldu...
Bu işgal 4 yılı aşkın sürdü; nihayetinde müttefikler Fransız bölgelerinin çoğunu kurtarmayı başardı. Ancak daha sonra tıpkı Almanya tarafından işgal edilen diğer ülkeler gibi, Fransa da Almanlar ile işbirliği yapan vatandaşlarını cezalandırma kararı aldı.
Fransız kadınlar korkunç muamele ve halka açık hakarete maruz bırakıldı...
20 binden fazla Fransız kadın, Alman askerlerle cinsel ilişki yaşamakla, bilgi taşımakla ve ülkelerine ihanet etmekle suçlandı. Alman askerlerinden çocuğu olanlar da vardı...
Fransız kadınların çoğu eşleri savaşta öldüğü için hayatta kalmak için bunu yapmak zorunda kaldığını söylüyordu.
Bazıları ise tecavüze uğradığını ve zorla ilişkiye girmek zorunda kaldıklarını anlatıyordu. Fakat hiç kimse onlara kulak asmadı.
Ülkeye ihanet ile suçlanan kadınların saçları kazıtıldı ve sokaklarda gezdirildi. Daha da ileriye gidip, bazı kadınların vücuduna ruj ile Nazi sembolü çizildi.
Kadınları sokakta, vücutlarında gamalı haç sembolü ile çıplak yürümeye zorladılar.
Fransız sokaklarında adeta bir karnaval gibi gerçekleşen bu olayda halktan bazıları kendisini kaybedip kadınlara tükürüyor, yumrukluyordu...
Kadınlara karşı birçok şiddet vakası gerçekleşti.
20. yüzyılda, İkinci Dünya Savaşı döneminde, kadınları cezalandırmak için bu yöntemin birçok ülkede kullanıldığı görüldü.
1944 yılında Paris'te teslim olan Nazi askerleri.
Tarihçiler, Orta Çağ'da da Avrupalıların kadınları aşağılamak ve hakaret etmek için güzellik sembolü olan saçlarını tıraş ettiğini söylüyor.
Fransa genelinde 20 binden fazla kadının saçlarının kazındığı düşünülüyor fakat cezalandırılan Fransız erkek sayısı ise birkaç düzineyi geçmiyor...
Almanlar ile birlikte olmak sadece kadınlara yöneltilen bir suçlamaydı, fakat kimse Fransız erkeklerin Alman kadınlar ile birlikte olup olmadığını sorgulamadı. Ayrıca kadınları suçlarken kimse emin olmak adına somut bir kanıta ihtiyaç duymadı; sadece bir Alman ile birlikte olduğunu söyleyerek bir kadını suçlamak yeterliydi.
Bu intikam operasyonunun kurbanı olan çok fazla kadın vardı: Haksız yere ihbar edilen birçok kadın oldu.
Tarihte kadınların şiddet, zulüm ve ayrımcılık ile karşılaşmadığı bir dönem yok...
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlara buyurun.
İlginizi çekebilir:
Ayasofya'yı "Yedik" Çini Motiflerinde Şeytanı Gördük, 2022 Türkiye'sinin En Talihsiz 7 Arkeoloji Olayı
Okullarda Bizlere Asla Öğretilmediği İçin Şoke Olacağınız Her Biri Birbirinden Şaşırtıcı 15 Tarihi Gerçek
Bir Göz Korkutma Aracı Olarak Yüzyıllardır Var Olan Etek Kaldırma Hareketi: Anasyrma
Popüler İçerikler
Bir Düğün Davetiyesinde Gelinin İsminin Sansürlenmesi Tartışma Yarattı
AKP'li Ahmet Hamdi Çamlı'nın "Kanlı 1923 Darbesi" Yorumuyla Açtığı Anket Tepki Çekti
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut Hayatını Kaybetti
özet: "Tarihte kadınların şiddet, zulüm ve ayrımcılık ile karşılaşmadığı bir dönem yok... "
Şaşırmadım, tarih ve erkekler. Erkekler belasını bulsun, her devirde bulsunlar.
Bunun bir benzeri.. Kurtuluş savaşında İstanbul'a gelen Fransız, İngiliz amiralleri, subayları, askerleri ellerinde börekle,çörekle karşılayıp onlar için dans eden bir kesim kadın ve erkek vardı.. Atsız söylemiş zaten.. Sen Şişli'de dans ederken her gece gündüz, biz ötede ne ovalar çaylar ne dümdüz! Ey nankör kız ey fahişe unutma şunu, senin için harp ederken yedim kurşunu!