Uçuş sırasında cam kenarında oturan yolculara kalkış ve iniş öncesi yapılan “Lütfen güneşliği açar mısınız?” uyarısı artık sıradan bir prosedür gibi algılanıyor. Ancak bu uygulamanın arkasında güvenlik açısından oldukça ciddi bir neden yatıyor. Kabin memurlarının yaptığı açıklamalar, küçük detayın aslında kritik bir rol oynadığını ortaya koydu.
TikTok’ta içerik üreten kabin memuru Cher’e göre, uçakta mürettebatın oturduğu yerden uçağın tamamı net şekilde izlenemiyor. Özellikle motor, kanat ve dış paneller gibi bölgeler, pilotların ve kabin ekibinin doğrudan göremediği alanlar arasında. İşte bu noktada, cam kenarındaki yolcular devreye giriyor. Güneşlik açık olduğunda yolcunun dışarıyı gözlemleme şansı oluyor ve olası bir yangın, duman, parça kopması gibi riskli durumlar erkenden fark edilebiliyor. Güneşlik kapalıysa, bu kritik gözlem şansı tamamen ortadan kalkıyor.
Kabin ekipleri uçuş güvenliğinden sorumlu olsa da, yolcuların da görsel değerlendirme konusunda aktif rol oynaması hayati bir katkı olarak kabul ediliyor. Özellikle kalkış ve iniş gibi uçağın teknik olarak en hassas olduğu anlarda, dışarıdan gelen bir sinyali ilk fark eden kişi yolcu olabilir.
Uçakta bir anormallik fark edildiğinde, mürettebata zamanında bilgi verilmesi hayati olabilir. Örneğin, kalkış anında kanatta kıvılcım çıkması ya da motor bölümünden duman gelmesi gibi bir durum, içeriden yalnızca cam kenarında oturan biri tarafından fark edilebilir.
Bir başka kabin görevlisi olan Kira da bu konuya değinerek, güneşliklerin açık tutulmasının acil tahliyelerde dış koşulları hızlıca değerlendirebilmek için gerekli olduğunu belirtiyor. Eğer uçak kalkıştan hemen sonra zorunlu iniş yapmak zorunda kalırsa, dışarıdaki yangın, enkaz ya da diğer tehlikeler ancak açık güneşlikler sayesinde tespit edilebilir. Bu da doğru yönlendirme ve hızlı tahliye açısından zaman kazandırır.
Uçak kalkış yaptıktan sonra, yani seyir yüksekliğine ulaştıktan sonra güneşliği kapatmakta hiçbir sakınca yok. Hatta birçok yolcu bunu doğrudan güneş ışığını engellemek ya da ekranını daha net görmek için tercih ediyor. Ancak kalkış ve iniş sırasında bu detay büyük fark yaratıyor. Kabin ekibinin bu konuda ısrarcı davranmasının nedeni de bu.
Bazı yolcular bu kuralı gereksiz bir zorunluluk gibi görse de, son yıllarda yaşanan uçuş kazaları ve teknik problemler, bu tür küçük gibi görünen uygulamaların ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Özellikle kalkıştan hemen sonra yaşanan arızalar, müdahale için saniyelerin bile önemli olduğu durumları doğurabiliyor.