Hayata tutunmaya çalışırken zorluklarla karşılaşıp pes etmeyi düşünülen zamanlar olabiliyor. Herkesten uzaklaştığınız bu kaçış dönemlerinde bir film, hayata dair bakış açınızı değiştirebiliyor. Kendi yaşamlarıyla size ilham olan film karakterleri veya gerçek hayat hikâyeleri karanlıkta kaldığınızda yalnız olmadığınızı hissetmenizi sağlıyor. İşte, sizin için seçtiğimiz hayatta tek başına var olmanın zorluklarıyla mücadele ederken asla vazgeçmeyen kahramanlardan oluşan filmler...
Gipsy Queen, çocuklarıyla yaşam mücadelesi veren bir kadının hikâyesini anlatıyor. Filmi farklı kılan nokta, kahramanımız Ali’nin adım adım yükseliş hikâyesinde saklı oluyor. Temizlik işçisi olarak girdiği barda keşfedilen Ali, boks yaparak hayatını kazanmaya başlıyor. İlerleyen dakikalarda film, ilham dolu konusu ile sizi kendine hayran bırakıyor.
Kasabayı vuran kasırganın ardından borçlar içinde boğulan Omar’ın yetimhanesini kurtarmak için giriştiği macerayı izleyeceğiniz filmde, kendi başarısızlık ve başarılarınızdan izler bulacağınıza eminiz. Banka tarafından sürekli sıkıştırılan Omar, çocukları kurtarmak için bir yarışmaya katılmaya karar verir. Peki, ama herkesin çok korktuğu bu yarışmayı Omar kazanabilecek mi?
Amatör oyunculardan oluşan kadroyla etkileyici, cesaret veren ve iz bırakan bir film çekilebilir mi? İşte bu soruya Skater Girl’ü izleyerek yanıt bulabilirsiniz. Geleneklerine ve ailesine oldukça bağlı olan kahramanımız Londra doğumlu Jessica’nın köylerine gelmesiyle tüm hayatını değiştirecek bir tutkuyla tanışır. Kaykay yapmaya başladıktan sonra kendi kaykay parklarını bile inşa etmeye kalkan cesur kız çocuklarının hikâyesini izlerken ilham alacağınıza eminiz.
Kore sinemasının eğlenceli, fantastik ve ilham verici dünyasına girmeyi iple çekiyorsanız bu film tam size göre! Along With The Gods, aniden ve kahramanca ölen itfaiyeci Ja-hong’un hikâyesine odaklanıyor. Eğer ilah olduğunu kanıtlayabilirse hayata yeniden dönebilecek olan Ja-hong, 3 koruyucunun yardımıyla 7 farklı duruşmadan masum olarak çıkabilecek mi?
Birçok kişiye ilham veren bir şarkının bilinmeyen hikâyesi, I Can Only Imagine filminde oldukça başarılı şekilde beyaz perdeye aktarılıyor. Sorunlu bir ailenin çocuğu olan Bart Millard, 10 yaşından sonra bir süreliğine Hristiyan kampına bırakılıyor. Eve döndüğünde babasının dayakları ve tacizlerinden sıkılan annesinin, onları terk ettiğini öğreniyor ve babasıyla sert bir kavgaya tutuşuyor. Lise yıllarına gelen Bart, artık futbol oynuyor fakat çok talihsiz bir kaza geçirerek iki bileğini birden kırıyor. Hiç istemeden müzik dersine kaydolan kahramanımız, buradan sonra âdeta bir müzik ilahına dönüşüyor.
Julia Roberts’ın harika performansıyla Oscar’ı kazandığı Erin Brockovich, herkese ilham verecek gerçek bir hikâyeyi konu alıyor. Erin, umutsuzca iş ararken bir araba kazası sonucu avukat asistanı olarak işe başlıyor. Kimsenin umursamadığı ve ciddiye almadığı bu kadın, filmin ilerleyen saatlerinde koca bir şirkete karşı duruyor. Kimyasal atıklarla zehirledikleri bir köyü kurtarmaya girişen kahramanımız bu işin altından kalkmaya çalışıyor. İşsiz bir annenin aniden değişen talihini anlatan filmde kendinize dair çok şey bulacağınız kesin.
Just Mercy, genç ve yeni mezun bir avukat olan Bryan’ın idam mahkûmları için verdiği amansız mücadeleyi konu alıyor. Sadece gerçek suçluyu bulamadıkları için mahkûm edilen talihsiz insanlara yardım etmeye çalışan Bryan’ın başına gelmeyen kalmıyor. Buna rağmen vazgeçmeyen ve onların masum olduklarını sonuna kadar savunan bu cesur adamın hikâyesini gözyaşları içerisinde izleyeceğinize eminiz.
14 yaşında bir çocuk dünyayı değiştirebilir mi? Belki tüm dünyayı değil ama kendi dünyasını değiştiren William’ın hikâyesini izlerken ona hayran olabilirsiniz. The Boy Who Harnessed The Wind, gerçek bir hikâyeye dayanıyor. Film, sadece kitaplardan öğrendiği fizik kurallarıyla rüzgâr jeneratörü inşa etmeye çalışan küçük bir çocuğun hayallerine sizi ortak ediyor. Peki, küçük William jeneratörü inşa edip köyünü kurtarabilecek mi?
Bir erkeğin bale yapabileceğini kimsenin kabullenmediği bir dönemde balet olmaya çalışan Billy Elliot ne olursa olsun hayallerinizden vazgeçmemeniz gerektiğini size hatırlatıyor. Oldukça maço bir babayla yaşamasına rağmen hem hoşlandığı kızla aynı yerde olmak istediği hem dans etmeyi sevdiği için okulun bale derslerine kayıt olarak resmen devrim etkisi yaratıyor. Oysa Billy'nin babası onun bale yerine boks dersleri aldığını düşünüyor.
Hayata tutunmanın sadece sol ayakla bile yapılabileceğini gösteren Christy Brown’u izlerken problemleriniz artık o kadar da büyük gözükmeyebilir. Serebral Palsi hastalığıyla dünyaya gelen kahramanımız, sadece sol ayağını kontrol ederek yaşamaya çalışır. Bu tek uzuvla hem yazmayı hem resim yapmayı öğrenen Christy’nin herkese vereceği dersleri olduğunu My Left Foot'u izleyerek öğrenebilirsiniz.
Shah Rukh Han’ın mükemmel performansıyla taçlandırdığı My Name Is Khan, ayrımcılığın insanlara ne yaptığını anlatırken umut aşılayan harika bir yapım olarak öne çıkıyor. Aspargas sendromlu bir gence Müslüman olduğu için terörist damgası vurmaya kalkan yetkililer, Rizwan Khan’ın Amerika başkanıyla görüşmek istemesine sebep olur. Bu yolculuğu sırasında Khan, kâh ağlatıp kâh güldüreceği ve size ilham olacak birçok macerayla karşılaşır.
Yönetmen Ang Lee’nin tüm hünerlerini sergilediği Life Of Pi, başyapıt niteliğinde bir film olarak listemizde yerini alıyor. Bu kadar uzun bir hikâyeyi akıcı ve eğlenceli anlatmayı başarmak oldukça zor olsa da yönetmen, bu işin altından ustalıkla kalkıyor. Kocaman bir Bengai kaplanıyla küçücük botta yalnız kalan Pi’yi izlerken zorluklarla ve korkularla yüzleşiyorsunuz. Hiç sıkılmadan izleyeceğiniz bu destansı filmin sonunda hayata dair ipuçları buluyorsunuz.
Rami Malek, Freddie Mercury’yi canlandırdığı Bohemian Rhapsody ile eşsiz performans sergiliyor. Queen grubunun yükselişini izlediğimiz filmde farklı olmanın ne kadar zor olabileceği de yüzümüze vuruluyor. Hem başarı hem düşüş hikâyesi izlenilen Bohemian Rhapsody, ikonik grubun tüm çatışmalarını gün yüzüne çıkarıyor.
The Pursuit of Happyness, Chris Gardner’ın gerçek hikâyesinden esinlenerek çekilmiş oldukça ilham verici bir film olarak listemizde yerini alıyor. Satış danışmanı olmayı kafasında koymuş bir adamın başarı hikâyesini izlerken pes etmemeyi öğreniyorsunuz. Bir taraftan oğluna bakıp diğer taraftan da hayallerini gerçekleştirmeye çalışan bu inatçı adamın yükselişine tanık olacağınız filmi kaçırmamanızı tavsiye ediyoruz.
Benedict Cumberbatch'in harikalar yarattığı The Imitation Game ile özel hayatında problemler yaşayan bir matematik dâhisinin hayatına tanıklık etmek ister misiniz? İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanların Enigma kodunu kırmaya çalışan Alan Turing'i izlerken hayretler içerisinde kalacağınıza eminiz. Alan'ın farklı yönelimleri yüzünden başına gelenler ise sizi oldukça üzebilir. Bu filmi izlemediyseniz mutlaka şans vermelisiniz.
Sınıfında her şeyi yanlış yapan ve ailesinden asla takdir görmeyen Ishaan’ın hikâyesine odaklanan Taare Zameen Par, mutlaka izlenmesi gereken filmler arasında yer alıyor. Küçük bir çocuğun başarısızlık noktasından uygun eğitim ve davranışla başarılı olma yoluna doğru nasıl ilerlediğini görmenizi sağlıyor. 'Belki problem çocukta değil, sistemdedir.' diye hatırlatan film sayesinde yargılamadan önce anlamanın önemini kavrıyorsunuz.