Monthly Notices of the Royal Astronomical Society adlı hakemli bilimsel dergide yayımlanmak üzere kabul edilen araştırmada, belirgin bir şekilde Jüpiter özelliklerini yansıtan ötegezegenin keşfi detaylandırıldı.
Keşif, NASA’nın 'gezegen avcısı' diye nitelenen, onlarca ötegezegenin keşfine katkı sağlayan Kepler’in 2016’da topladığı verilere dayanıyor.
Ancak yeni araştırmayla Kepler'in verileri ilk kez bir öte gezegenin mikro mercekleme yöntemiyle keşfedilmesine önayak oldu.
Mikro mercekleme yöntemi, araştırılan gök cisminin gözlem aracı ve uzaktaki yıldız arasında hizalandığı durumda işlevli oluyor. Çünkü bu sırada kütle çekim kuvveti, yıldızın ışığını kısa süreliğine artırıyor ve normalde hiç ışık yaymayan nesnenin gözlemlenmesine olanak tanıyor.
Araştırmanın ortak yazarı Eamonn Kerins, gezegeni 'şimdiye kadar herhangi bir yöntemle bulunan, Jüpiter'in en yakın kuzenlerinden biri' diye niteledi.