Joseph Beuys Tarafından Gerçekleştirilen İlginç Bir Sanat Olayı: Vahşi Bir Kurt ile Aynı Kafeste 1 Hafta

Joseph Beuys sanat tarihinin en önemli isimlerinden biridir. O yaşamı boyunca humanizm, sosyal felsefeyi sanatı ile sorgulayarak, kavramsal sanatı ve Fluksus akımını oldukça etkilemiş bir kişidir. 

Onun aşağıda bahsedeceğimiz ilginç ve tehlikeli performansından bahsetmeden önce şunu dile getirmeliyiz ki, Kapitalizmin doğayı ve insanlığı çıkmaz bir sokağa sürüklediğini söylüyor ve kapitalizmin insanı özgür kıldığı düşüncesinin kocaman bir kandırmaca olduğunu düşünüyordu.

Kendini Dünyaya Adayan bir Sanatçı: Joseph beuys

O asi bir sanatçıydı ve yaşamı boyunca en önemli performanslarından biri de en az onun kadar asi olacaktı.

Ben Amerika'yı Seviyorum, Amerika da Beni

Rene Block New York'ta 1974 yılında yeni bir sanat galerisi açmıştı. Joseph Beuys'tan galeride sergilemek üzere bir performans yapmasını istiyordu. Ancak Joseph kararsızdı. Amerika'nın vahşi kapitalizmini göz önünde bulundurmak zorunda idi. Üstelik dönemin Amerikan başkanı ile bir sıkıntı yaşamış ve bir daha Amerika'ya ayak basmama kararı almıştı.

Sonra aklına ilginç bir fikir geldi. Yapacağı performans hem Amerika kapitalizmini hemde orada yaşayan eski yerlilerin dramına dikkat çekecekti. Yapacağı performans sanat dünyasını titretecek, ve inanılmaz bir performansa dönüşecekti.

Süreç

Performansında Beuys ormanda yakalanmış vahşi bir kurt ile tam bir hafta aynı kafeste kalmasından oluşuyordu. Oldukça tehlikeli bir hayvan ile aynı mekanda bulunacak ve bunu sanatsal bir protestoya dönüştürecekti.

Ancak bazı şartları vardı. Amerika hakkında bir şey görmeyecek, kimseyle yakın temasa geçmeyecek, ve ülke topraklarına kesinlikle ayak basmayacaktı. 

Block teklifini kabul etti. Berlin'den kalkan uçağı Amerika'ya indiği anda, gözlerini kapadı. Kontrolden geçtikten sonra, havalananında iken kalın bir keçeye sarıldı. Bu hali ile bir sedyeye yatırıldı ve sergi salonuna kadar bu şekilde taşındı.

Adım adım sergi salonuna (Kafese)

Sergi salonuna büyük bir kafes inşa edildi. Zeminden yarım karış yukarıya yapılan kafes sayesinde Beuys Amerika'ya ayak basmayacaktı. Seyirciler ile kafes arasında demir parmaklık ve tel örgü gerilmişti. 

Kafesin içerisinde, vahşi bir kurt, biraz saman, sürekli stat ve türbinlerin sesini çalan bir cihaz ve de Wall Street gazetesi bulunuyordu.

Kurt ile başbaşa

Joseph Beuys keçeyle sarılı bir şekilde kafesin içine geçti ve beklemeye başladı. Hareket etmeden kurdun kendisine ve bu yabancı kokuya alışmasını bekledi bir süre. Bu sırada kurt ise bu garip nesnenin etrafında dolanmaya ve sürekli koklamaya başladı.

Temel hareketler

Kurdun kendisine alıştığına kanaat getirdikten sonra yavaş yavaş kıpırdanmaya başlayarak, kurdun ilgisini tekrar üzerine çekti. Burada Beuys hareketlerini, bedenin dört duruşuna göre tek tek izleyicilere göstererek yapmak istiyordu. Yatay, çömelme, ayakta durma ve özgürleşme hareketleri adını verdi. Kafesteki arkadaşına karşı dikkatli ve oldukça yavaş hareket ederek ayağa kalktı!

Kritik dakikalar...

Joseph Beuys tam ayağa kalkarken kurt harekete geçti ve Beuys'un keçesinin sarkan kısımlarını ısırmaya ve parçalamaya başladı. Joseph Beuys bu sırada yanında getirdiği çeşitli simgesel değerleri bulunan eşyalar getirmişti.

Mesela Metalden yapılmış bir üçgen bilinci, stat ve türbin sesi yayan cihaz teknolojiyi, el feneri depolanmış enerjiyi, Wall Street gazetesi de, Amerikan Ekonomisinin acımasızlığını temsil etmekteydi. Kurt ise Amerika'dan Orta Asya'ya gelen bir kurt cinsini temsil etmekteydi. Joseph Beuys görüldüğü üzere hiçbir ayrıntıyı es geçmemiş ve çok başarılı bir simgesel atmosfer yaratmıştı.

Tam ayağa kalkarken kurdun harekete geçmesi, 'Amerika sizin özgürlüğe yaklaşmanıza izin vermez.' anlamına geliyordu.

5 günlük uzun bir süreç

Joseph Beuys o kafeste kurt ile tam 5 gün beraber yaşamıştır.

Sonuç?

Bu süreç içerisinde kurt Beuys'a hiç saldırmamıştır.

Amerika beni seviyor..

Beraber yemek yemişlerdir ve Beuys kahvesini içip gazetesini okumaya devam etmiştir.  Beuys a göre o kurt Amerika'dır ve görüldüğü üzere kurt kendisini sevmeye bile başlamıştır.

Ben de Amerika'yı seviyorum..

Kendisini sürekli ilgi ile takip etmesine rağmen, kurdun hiç sanatçımıza saldırmamış olması, aynı zamanda yabani bir kurt ile yaşamanın mümkün olduğunu ispatlayan bir deney niteliği taşımaktadır.

Joseph Beuys tam 5 gün bir arada yaşadığı kurttan sonra, tekrardan keçeye sarılmış, sedyeye konularak, havalimanına götürülmüş ve ülkesine dönmüştür.

Kurtla geçirdiği zaman içerisinde her bir anı video ve fotoğrafla kayıt altına alınmıştır.

Bu sanat olayı oldukça ses getirmiş ve vahşi Amerikan emperyalizmine inanılmaz taşlamalarda bulunmuştur.

(Konunun meraklıları, geniş bilgileri değerli öğretmenimiz ve sanatçımız Mehmet Yılmaz'ın Modernizmden Postmodernizme Sanat kitabında bulabilirler.)

Popüler İçerikler

Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho ile İlgili İspanya'dan Transfer İddiası Var
Yeni Sezonda TV Ekranları Fena Karıştı: 5 Dizinin Ertelendiği Sezonda 6 Dizi Şimdiden Final Yaptı!
10 Kasım 1938’de Hayatını Kaybeden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Son Sözü "Aleykümesselam" Oldu