José Mourinho Örneğinden Yola Çıkarak Alabileceğimiz 10 Pazarlama Dersi

Futbolda 2000’li yıllara damgasını vuran en önemli teknik direktörler dendiğinde, ilk akla gelen isimlerden biri kuşkusuz José Mourinho’dur. 

Mourinho, Porto ile 40 yaşında UEFA Avrupa Ligi ve 41 yaşında Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu ile dikkatleri üzerinde topladı. Chelsea’ye 50 yıl sonra kazandırdığı Premier League şampiyonluğu, Inter Milan ile hem Şampiyonlar Ligi, hem Serie A şampiyonluğu, Real Madrid ile La Liga şampiyonluğu ve yeniden Chelsea ile Premier League şampiyonluğu gibi, eşine zor rastlanır başarıları bir özgeçmişe sığdırmayı başardı.

Fakat onu bu yazıya konu eden, 2015 - 2016 sezonunda Chelsea’de yaşadığı başarısızlık ve sezon ortası gelmeden görevine son verilmesi. Bu süreci incelediğimizde, ortaya pazarlama profesyonelleri için altın değerinde dersler çıkıyor:

1. O kadar da "özel" olmayabilirsiniz.

Mourinho, tüm bu etkileyici özgeçmişe rağmen, futbol dünyasından farklı kişilerle yaşadığı polemikler, agresif ve mütevazılıktan uzak tavrı ile de her zaman gündemin birinci sırasında yer aldı. 

Kendisini “özel biri” olarak gördü ve bunu net bir şekilde ifade etti.

2. Sezonun en iyi teknik direktörü seçilmeniz büyük bir başarıdır; ama sadece o sezon için.

Çünkü ertesi sezon ligde 16 maçın 9'unu kaybetmeniz ve lig kupasından erken elenmeniz, işinizden olmanız anlamına gelebilir.

3. Geçmiş başarılarınız sizi yalnızca bir süre taşıyabilir.

Ulaşılan hedefler, artırılan pazar payları ve katlanan kâr oranları çok ışıltılı tablolar olabilir; ama yeni yıl ile birlikte geçmişte kalır. Artık bu senenin iş planlarına ve hedeflerine odaklanmak gerekir.

4. İşler kötüye gittiğinde sağduyuyu kaybetmemek çok önemli bir meziyettir.

Medya ile ilişkileri germek, hatta medyaya hakaret etmek, meslektaşlarınızla sürekli beyan savaşında olmak, size kısa vadede gündem değiştirme fırsatı yaratır evet; ama orta ve uzun vadede en çok nefret edilen teknik direktörlerden biri olmanıza ve kredinizin azalmasına sebep olur.

5. İletişim konusunda daima dikkatli ve özenli olmak gerekir.

Satış ekibi ile hedefleri konuşurken, fizibilite onayı için finans ile pazarlık ederken, tedarik zinciri ekibini ürün lansman sürecinde aynı hedefe koştuğunuza ikna etmeye çalışırken, güçlü ve pozitif bir iletişime ihtiyacınız olacaktır.

6. İletişimde yaptığınız her hata bir gün aleyhinize döner.

Her şey yolundayken yaşadığınız iletişim sorunları gündem olmazken, işler tersine döndüğü durumda aleyhinize kullanılacak en önemli argümanlardan biri olacaktır.

7. Suçlu hep başkası olamaz.

Muhteşem kariyeriniz, başarısızlık için futbolcularınızı, hakemleri, hatta kulüp doktorunu suçlamanıza imkân verebilir.

Ancak günün sonunda doğru teşhisi koyamayıp sorunları çözemediniz ve istenilen performansı yakalayamadınız mı? İşinizi kaybedersiniz.

8. Hedefler tutmadıysa, başarısız oldunuz demektir.

Sevkiyatı geciktiren lojistiği, yeterli ürün üretmeyen fabrikayı, ek bütçe talebinizi onaylamayan finans ekibini istediğiniz kadar suçlu koltuğuna oturtun. 

Bu sorunlarla baş etmeyi bilmeli, gücünüzü suçlu aramak veya mazeret üretmek yerine sergilediğiniz performansı iyileştirmeye harcamalısınız.

9. Başarı, alınan sonuçlarla ölçülüyor.

Başarılı sonuçlar elde edildiği, kupalar kazanıldığı ve şampiyonluklar yaşandığı sürece haklısınızdır ve eleştirilerden pek etkilenmezsiniz.

Oynanan futbolun kimseye keyif vermemesi, hatta ‘Chelsea otobüsü’ gibi bir kavram oluşması da sizi pek ilgilendirmeyebilir.

10. Yalnızca pazar payı, gelir veya kârlılık hedeflerine odaklanmak sorun yaratır.

Örneğin birlikte çalıştığınız partilerle ortak hedefe koşmak, geri bildirimlerle süreçleri geliştirmek gibi, orta vadede işinize değer katacak fırsatları kaçırıyor olabilirsiniz.

Ayrıca sonuca odaklanırken rakamlarda boğulup müşterilerinizin yaşadığı deneyimleri, onların bakış açısını ve iç görülerini ıskalamak da cabası. Hedefler tutmadığı zaman bu başlıklar her daim sorgulanacak; ve sizi zor durumda bırakacaktır.

Armağan Önal

Harvard Business Review Türkiye, Ocak 2016

Popüler İçerikler

Kasımpaşa’nın 18 Yaşındaki Futbolcusu Yasin Özcan 8 Milyon Euro’ya Aston Villa’ya Transfer Oluyor
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Volkan Demirel, Elini Sıkmadığı Şenol Güneş'le Arasında Geçen Diyaloğu Anlattı
YORUMLAR
16.01.2016

morinho. bugun takım yorgunmuydu diyen muhabire bizim gibi hafta 7-8 saat çalışıp milyonlarca pound kazanan insanlar değil haftada 50 saat çalışıp kazandığı 800 poundla çocuklarını okula gönderen babaların yorgun olma hakkı vardır demişti ya ha işte o gün benim için kral oldu.

16.01.2016

Bu sezonu çok kötü geçirmiş olabilir ama o hala en iyisi !

16.01.2016

demek mourinho ile konunun bağdaştırılması saçma bulan tek ben değilim.

16.01.2016

hiç sevmem ipneyi bi gs li olarak her guruplardan çıkınca bunu karşımızda buluyorduk=)) ama adam iyi beyler dağılın

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ