Japonya'nın Dövüş Sanatında Ustalaşan Kadın Samuray Savaşçıları Hakkında Birbirinden Etkileyici 10 Gerçek

'Kadın dövüş sanatçısı' anlamına gelen Onna-Bugeisha, savaş sanat ve stratejilerini öğrenerek evlerini, onurlarını ve ailelerini korumak amacıyla samuray erkeklerle beraber savaşan kadınlardı. 12. yüzyılda samuray sınıfının yükselmesinden önce, her bir onna-bugeisha 'güçlü, ölümcül ve korkusuz' olarak tanımlanıyordu. Sizler için göz korkutan kadın samuray savaşçıları hakkında bilgileri derledik. 👇

1. İlk onna-bugeisha klanına mensup kişilerden biri bir imparatoriçeydi.

Onna-bugeisha'nın tarihi İmparatoriçe Jingü'ye (MS 169-269) dek uzanıyor. Kendisi, Japonya'nın ilk kadın savaşçılarından biriydi. 

Kocası imparator Chūai'nin ölümünden sonra tahta geçen Jingü, günümüzde Kore olan Silla'yı fethetti. Jingü zamanının her bir sosyal normunu defeden, korku salan bir bir samuraydı. Hamileyken vücudunu sargılarla sarıp, erkek kıyafetleri giyerek savaştığı söyleniyor. Bir diğer efsaneye göre, bir damla bile kan dökmeden hep başarılı olduğu seferler düzenledi ve Japonya'yı 100 yaşına dek 70 yıl boyunca başarıyla yönetti. Kendisi aynı zamanda 1881 yılında para üzerine basılan ilk kadın olmasıyla meşhur.

2. Ana silahları "naginata" idi.

Sırıklı silah biçiminde geleneksel bir Japon kılıcı türü olan naginata, Japon kadın savaşçılar için özel olarak tasarlanmıştı.

Edo döneminin huzurlu zamanlarında naginata itibarın sembolü haline gelmişti. Ayrıca soylu kadınların çeyizinin de bir parçasıydı. Daha sonra Meiji döneminde, kadın savaş sanatları arasında popüler oldu; çoğu okul naginata kullanımının tarihini inceliyordu.

3. En ünlü onna-bugeisha'lardan biri Tomoe Gozen'di.

Taira ve Minamoto boyları arasında meydana gelen bir iç savaş olan Genpei Savaşı'nda (1180-1185) Japonya'nın en iyi kadın savaşçılarından biri olan Tomoe Gozen isimli kadın gücünü ortaya koydu. 

Tomoe Gozen, araştırmacıların anlattığına göre usta bir savaşçı olmasının yanı sıra, okçuluk, katana kullanımı ve binicilikte de ustaydı. Kendisi savaşa katılan sayılı samuray kadınlardan biriydi. Gozen'in şöhreti o kadar yaygındı ki, lider Lord Kiso no Yoshinaka onu Japonya'nın komutanı yapmayı düşündüğü söyleniyor.

4. Hōjō Masako, siyasete giren ilk onna bugeisha idi.

Kamakura döneminin (1185-1333) ilk şogununun (bir askeri rütbe) eşi olan Hōjō Masako, siyasette de aktif bir isim haline gelen ilk kadın samuraydı.

Kocasının ölümünden sonra Masako, Budist bir rahibe oldu: Bu dul samurayların klasik kaderiydi. Ancak siyasete devam etti. İkinci ve üçüncü şogunlar olan oğulları Minamoto no Yoriie ve Minamoto no Sanetomo'nun kariyerlerinde de büyük bir rol oynadı. Evinde önemli bir statüye de sahipti: Finansal işler, hizmetlileri yönetmek, çocukları samuraylığa uygun bir şekilde yetiştirmek gibi önemli sorumlulukları vardı.

5. Aristokrat sınıfa dahil savaşçılardı.

Kadın samuraylar (Onna-bugeisha), samuray kelimesinin sözlüğe girmesinden önce feodal Japonya'da var olan aristokrat sınıfa dahil savaşçılardı. 12. ve 19. yüzyıllar arasında yüksek sınıfa mensup kadınlara evlerini ve kendilerini koruma amacıyla savaş sanatı ve naginata kullanımı öğretiliyordu. O zamanlarda ne zaman köylerine bir düşman saldırsa, onna-bugeisha'nın sonuna dek savaşması ve gerekirse onuruyla ölmesi beklenirdi.

6. Samurayların büyük bir kısmını onlar oluşturuyordu.

Tomoe Gozen'in yıllar süren yönetiminin ardından onna-bugeisha'lar çoğaldı ve samuray sınıfının çoğunluğunu oluşturuyordu.

Kadın savaşçılar köyleri koruyor ve Japonya imparatorluğunun birçok yerinde okul açarak kadınlara savaş sanatlarını ve askeri stratejileri öğretiyorlardı. Japonya'da birçok klan meydana çıkmış olsa da, hepsi nihayetinde bir kadın samuraydı. Bazı tarihi kayıtlar onna-bugeisha'ların rollerinin evde ev hanımlığına kısıtlandığını söylese de, yapılan geniş araştırmalar Japon kadınların çoğu zaman savaş alanında aktif olduğunu gösteriyor: 1580 yılında meydana gelen Senbon Matsubaru Savaşı'nda 105 cesetten 35'i kadındı...

7. Kadın ninjalar 'Kunoichi' olarak biliniyordu.

16. yüzyılda kadın samuraylar gibi kadın ninjalar da vardı ve isimleri 'Kunoichi' olarak biliniyordu. Ninjalar, katil, ajan ve mesaj taşıyıcı olarak kullanılıyordu. Taijutsu, kenjutsu, and ninjutsu gibi savaş sanatlarını öğreniyorlardı.

Bunun tarihteki meşhur örneği ise Mochizuki Chiyome. Bir şair ve asilzade olan Chiyome'e, bölgenin askeri diktatörü tarafından kadınlardan oluşan bir gizli ajan grubu oluşturması söylendi. Chiyome hayat kadınlarını ve diğer yoldan sapan kadınları toplayarak eğitti. Onları bilgi toplayıcı, mesaj taşıyıcı, suikastçı ajanlar haline getirdi.

8. Aizu Muharebesi, son savaşlarıydı.

1868 yılında Aizu Muharebesi sırasında 21 yaşındaki kadın savaşçı Nakano Takeko, bir grup samuray kadını (Joshitai) yöneterek imparatorun ordusuna karşı savaştı.

Takeko, iyi eğitimli, savaş sanatları ve naginata kullanımında usta bir isimdi. Onun emri altında Joshitai savaşarak erkek samuray ve savaşçıları muharebede öldürdü. Takeko göğsünden bir kurşunla vuruldu ve kız kardeşinden son istek olarak kafasını kesmesini istedi; böylece düşman bedenini zafer ödülü olarak alamayacaktı. Nakano Takeko'nun son büyük kadın samuray savaşçısı olduğu düşünülüyor. Aizu Muharebesi de onna-bugeisha'ların son savaşıydı.

9. Edo döneminde statüleri düşmeye başladı.

17. yüzyılda başlayan Edo döneminde kadınların rollerinde büyük değişimler meydana geldi. Her şeye rağmen kadınlar savaş alanında savaşmaya devam etse de, statüleri yavaş yavaş yok ediliyordu. 

Erkek samurayların odaklarının savaşmaktan öğretmenliğe ve bürokrasiye kayması, onna-bugeisha'ların da kaderini etkiledi. Çoğu samuray, artık kadınları çocuk doğurma görevine indirgedi ve savaş alanında iyi olamayacaklarını düşündü. Edo dönemi onna-bugeisha'lar için zordu çünkü bir erkek eşlik etmeden savaş meydanına çıkamıyorlardı. Korkusuzluk, başarı, cesaret ve güç idealleri yerini sessizlik, pasiflik ve itaatkarlığa bıraktı.

10. 19. yüzyıldan sonra mirasları tarihe gömüldü.

Bu esnada Batılılar, Japonya'nın savaş kültürünü yazmaya başlamıştı. Bu sebepten ötürü, samurayların yalnızca erkeklerden oluştuğu algısı yayıldı.

Kahraman savaşçılar olan onna-bugeisha'lar tarihin tozlu sayfaları arasında kayboldu. Japon kadınlar ise tarih boyunca hep uysal, itaatkar ve sessiz olarak anlatıldı.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Hikayelerini Öğrenince Tarih Meraklılarına Beyin Orgazmı Yaşatacak Birbirinden İlginç Fotoğraflar
Tarih Yeniden Yazılıyor! Buz Devri'nden Kalma 12 Bin Yıllık İnsan Ayak İzleri Bulundu
Antik Sparta'da Normal Kabul Edilen Bu 10 Vahşi Geleneği Duyunca O Çağlarda Yaşamadığınıza Şükredeceksiniz!

Popüler İçerikler

Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
Mauro Icardi'den Olay Wanda Nara Paylaşımı: ''Evimde 2 Saat Boyunca Beni Taciz Etti''
Ali Atay'dan Türkiye'deki Linç Kültürüne Tepki: "Bu Ülkenin Seliyle, Yangınıyla Ben Niye Mücadele Ediyorum"
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
22.08.2022

Way AMK bizim türk kadinlarin tarihi nerede yada nerede nene hatunlar bunları yazin onların tarihi siliniyor ama bizim nenelerden kalma en basit silahımız terlik fırlatma hala her annede devam ediyor

21.08.2022

Anladım ab

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ