Japonya'nın 2. Dünya Savaşı Sonrası Çocukları Kısırlaştırdığının Ortaya Çıkması Gündem Oldu

23.06.2023 - 16:26

2. Dünya Savaşı sırasında ülkeler insanlığa karşı çok acımasız yaptırımları olan kanunları yürürlüğe koymuştur. Naziler 'aşağı ırk' gördükleri insanları gaz odalarında yakarken diğer devletler de benzeri yok etme yasalarını uygulamıştır. Bunlardan biri de Japonya'nın 1948-1996 yılları arasında uyguladığı 'ırk ıslahı' yasasıydı. Peki ırk ıslahı yasası nedir ve neden şu an Japonya'da gündemde?

Detaylar içerikte!

Japonya, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra iki büyük şehrine atılan atom bombasıyla müttefik devletlere yenildi.

Savaş bittikten sonra ülke çok ilginç ve acımaz bir kanunu yürürlüğe koydu. Bu kanun, 1948-1996 yılları arasında yürürlükte olan ırk ıslahı yasasıydı.

Irk ıslahı yasasının kapsamında zihinsel yetersizliği, akıl hastalığı ya da kalıtsal bozukluğu olan kişilerin "aşağı" görülen çocuklara sahip olmalarını önlemek amacıyla kısırlaştırılması söz konusuydu.

Bu kanun, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra gıda kıtlığı çeken ülkenin nüfusunu kontrol altına alma amacı da taşıyordu.

Uygulama 1996'da yasaklansa da 1975 gibi yakın bir tarihte lise ders kitaplarında "ülkede ırk ıslahıyla tüm halkın genetik yatkınlığını iyileştirmek ve geliştirmek için" hükümetin çaba gösterdiği gibi kanunu geçerli sayacak ifadeler yer alıyordu.

Pazartesi günü Japonya'da kamuoyuna açıklanan 1400 sayfalık meclis raporuna göre, artık yürürlükten kalkmış yasa kapsamında yapılan bu işlemlerin yaklaşık yüzde 65'inin rıza alınmadan gerçekleştirildiği ortaya çıktı.

Ayrıca ırk ıslahı yasası kapsamında zorla kısırlaştırılan 25 bin kişi arasında 9 gibi küçük yaşlarda çocukların da yer aldığı raporda yazıldı.

Yerel bir medya kuruluşlarının verdiği bilgiye göre raporda adı geçen biri oğlan diğeri kız iki çocuk sırasıyla 1960'larda ve 1970'lerde kısırlaştırıldı.

14 yaşındayken zorla ameliyat edilen ve halihazırda 80 yaşında olan bir başka mağdur ise raporun Japon hükümetinin çocukları kandırdığını kanıtladığını söyledi.

Japon hükümeti, Nazi Almanyası yasalarını örnek alan devlet kısırlaştırma programının mağdurlarına tazminat ödemeyi 2019'da kabul etmişti, hatta Eski Japonya Başbakanı Şinzo Abe de ırk ıslahı yasası mağdurlarından kamuoyu önünde özür dilemişti.

Ancak o dönemde Japonya zorla kısırlaştırma politikalarına sahip tek ülke değildi. The Guardian'ıa göre Nazilerin, hayatlarının yaşamaya değmeyeceğini düşündüğü yaklaşık 400 bin kişiyi kısırlaştırdığı düşünülüyor.

Kanada'da ve ABD'nin 30 eyaletinde ise 1973'e kadar yaklaşık 7 bin 700 kişinin kısırlaştırıldığı ve bunların üçte ikisinin siyah olduğu iddia ediliyor.

1997'de ortaya çıkarılan kayıtlarda ise İsveç'in 1935-1976 yılları arasında 60 bin kadını kısırlaştırdığı, bunların fiziksel ya da zihinsel engelleri nedeniyle ya da "aşağı ırktan" sayıldıkları için bu işlemden geçirildiği ortaya çıktı.

Bunlar da İlgini Çekebilir

'Cehennem' Kasabasına Giden 666 Numaralı Otobüs Hattı Şeytanları Çağrıştırdığı İçin Halkın Tepkisini Çekiyor

Bilim Dünyasında Benzeri Görülmemiş Bir Vaka: Başından Vurulduktan Sonra Dünyayı Ters Görmeye Başlayan Adam

Mozambik'te Mezarı Betonla Korunan Albino Bir Adamın Cesedi Büyü İşlerinde Kullanılmak İçin Çalındı

YORUMLAR

mamamia

23.06.2023

çocuklara kadar inmesi evet çok kötü ve acımasızca ama öte yandan yetişkinler için saymış oldukları gerekçeler geçerli sebepler bana kalırsa.

Investor

23.06.2023

çok mantıklı ve aslınsa şu gerizekalı woke akımından sonra uygulanması gerekli bir politika olaylara Irksal bakmak yerine direkt olarak genetik düzeyinde bakarak sorunlu kişilerin üremesini engellemek her ülkenin uygulaması gerekli olan bir politika acımasız gibi gelmesi gerekli olduğu gerçeğini değiştirmiyor 8.5 milyar insan yaşıyor dünya üzerinde ve bu nüfusun çoğunluğj aslında atıl yani işe yaramaz bu kişişerin üreyerek daha fazla işe yaramaz kişi oluşturmasını engellemek çok mantıklı ve insanlığın geleceğini çok daha iyi ve parlak hale getirecek bir uygulama

DreadKnight

23.06.2023

Ee sosyal darwinizm işte nesi kötü

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ

Japonya'nın 2. Dünya Savaşı Sonrası Çocukları Kısırlaştırdığının Ortaya Çıkması Gündem Oldu

Japonya, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra iki büyük şehrine atılan atom bombasıyla müttefik devletlere yenildi.

Savaş bittikten sonra ülke çok ilginç ve acımaz bir kanunu yürürlüğe koydu. Bu kanun, 1948-1996 yılları arasında yürürlükte olan ırk ıslahı yasasıydı.

Irk ıslahı yasasının kapsamında zihinsel yetersizliği, akıl hastalığı ya da kalıtsal bozukluğu olan kişilerin "aşağı" görülen çocuklara sahip olmalarını önlemek amacıyla kısırlaştırılması söz konusuydu.

Bu kanun, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra gıda kıtlığı çeken ülkenin nüfusunu kontrol altına alma amacı da taşıyordu.

Uygulama 1996'da yasaklansa da 1975 gibi yakın bir tarihte lise ders kitaplarında "ülkede ırk ıslahıyla tüm halkın genetik yatkınlığını iyileştirmek ve geliştirmek için" hükümetin çaba gösterdiği gibi kanunu geçerli sayacak ifadeler yer alıyordu.

Pazartesi günü Japonya'da kamuoyuna açıklanan 1400 sayfalık meclis raporuna göre, artık yürürlükten kalkmış yasa kapsamında yapılan bu işlemlerin yaklaşık yüzde 65'inin rıza alınmadan gerçekleştirildiği ortaya çıktı.

Ayrıca ırk ıslahı yasası kapsamında zorla kısırlaştırılan 25 bin kişi arasında 9 gibi küçük yaşlarda çocukların da yer aldığı raporda yazıldı.

Yerel bir medya kuruluşlarının verdiği bilgiye göre raporda adı geçen biri oğlan diğeri kız iki çocuk sırasıyla 1960'larda ve 1970'lerde kısırlaştırıldı.

14 yaşındayken zorla ameliyat edilen ve halihazırda 80 yaşında olan bir başka mağdur ise raporun Japon hükümetinin çocukları kandırdığını kanıtladığını söyledi.

Japon hükümeti, Nazi Almanyası yasalarını örnek alan devlet kısırlaştırma programının mağdurlarına tazminat ödemeyi 2019'da kabul etmişti, hatta Eski Japonya Başbakanı Şinzo Abe de ırk ıslahı yasası mağdurlarından kamuoyu önünde özür dilemişti.

Ancak o dönemde Japonya zorla kısırlaştırma politikalarına sahip tek ülke değildi. The Guardian'ıa göre Nazilerin, hayatlarının yaşamaya değmeyeceğini düşündüğü yaklaşık 400 bin kişiyi kısırlaştırdığı düşünülüyor.

Kanada'da ve ABD'nin 30 eyaletinde ise 1973'e kadar yaklaşık 7 bin 700 kişinin kısırlaştırıldığı ve bunların üçte ikisinin siyah olduğu iddia ediliyor.

1997'de ortaya çıkarılan kayıtlarda ise İsveç'in 1935-1976 yılları arasında 60 bin kadını kısırlaştırdığı, bunların fiziksel ya da zihinsel engelleri nedeniyle ya da "aşağı ırktan" sayıldıkları için bu işlemden geçirildiği ortaya çıktı.

Bunlar da İlgini Çekebilir

Popüler İçerikler