1. Kaplumbağaların iskeleti oldukça benzersizdir ve kabukları tıpkı kaburga kemikleri gibi, içinde kürek kemiği ve pelvis bulunan göğüs kafesini oluşturur. Peki, eğer insanların vücut yapısı kaplumbağalara benzeseydi nasıl olurdu?
2. Evrimine bağlı olarak orta parmağı hariç bütün parmaklarını kaybeden atlara benzeseydik duruşumuz böyle olacaktı:
3. Flamingolar genellikle tek bacaklarının üstünde dururlar ve hatta bu şekilde uyurlar. Eğer insanlar flamingoların olağanüstü vücut şekline sahip olsalardı nasıl olurdu?
4. Tavşanlar her daim kambur dururlar, vücutları gerildiği zaman sırtlarına çok yük biniyor gibi görünürler. Vücut yapımız tavşanlara benzeseydi böyle görünecektik:
5. Penguenlerin vücut formu insanlara uyarlandığında ise sonuç şu şekilde:
6. Yunan Mitolojisinde "Harphy" denilen yarı insan yarı kuş canavarların iskelet yapısı insan vücuduna uyarlandığında:
7. Eğer insanların göğüs kafesi güvercinlerinki gibi olsaydı:
8. Kabuklu deniz canlılarının kabukları, taraklar (kapalı kas) tarafından kapatılır ve kas gevşediğinde kabuk açılır. Bu canlılar ısıtıldığında kaslardaki proteinin değişmesiyle kabukları sert bir şekilde açılır. Eğer insanlar kabuklu deniz canlıları gibi olsaydı:
9. Hayvanların bacak yapısında ayak bileği ve dizler çoğu zaman karıştırılır. İnsanlar ve hayvanların ayak yapılarını karşılaştırdığımıza sonuç:
10. Dünyadaki çeşitli ortamlara (ormanlar, denizler, gökyüzü vb.) adapte olan ve evrimleşen canlıların en fazla değişiklik gösteren bölgeleri ön kolları ve bacaklarıdır. İnsanların kolları da bu hayvanlar gibi adaptasyon sağlasaydı böyle görünecekti:
11. Filler ve develer çok büyük olmalarına rağmen parmak uçlarında duruyorlar, ancak ayak tabanlarında bulunan etli yastıksı dokudan destek alıyorlar. Eğer insanlarda da aynı yapı bulunsaydı ayaklarımızın duruşu ve yapısı bu şekilde olacaktı:
12. Yarasaların kanatlarının anatomisinde ellerinin arkasında bulunan metakarpal kemik aslında parmaklarının bir parçası. Eğer insan kollarının yapısı yarasalara ve kuşlara benzeseydi böyle görünecekti:
13. İnsanların el yapısı ile yarasaların ve uçan sürüngenlerin kanat yapılarını karşılaştırdığımızda sonuç bu şekilde oluyor:
14. Sesin titreşimlerle kulağa iletilmesinin iki yolu vardır: Hava iletimi ve kemik iletimi. Yunuslar suyun altında kemik iletimi ile sesleri dinlerler. Beethoven da sağır bir müzisyen olmasına rağmen kemik iletimi ile bununla baş edebiliyordu...
harika bir içerik olmuş.
Biz de dahil bir çok türün iskeleti ana hatlarda aynı prensipte.