James Webb Uzay Teleskobunu Kullanarak Uzaylı Yaşamıyla İlgili İpuçları Bulmanın Yollarını Açıklıyoruz

Güneşimiz dışındaki yıldızların yörüngesindeki dünyalar olan ötegezegenlerin incelenmesi şu anda yeni James Webb Uzay Teleskobu (JWST) tarafından yürütülmekte. Güneş sistemimizin ötesinde, potansiyel olarak Dünya benzeri gezegenlerdeki koşullara ilişkin ilk çıkarımlarımız Webb teleskobu sayesinde yavaş yavaş oluşuyor. Bu uzak dünyalardan biri uzaylı yaşama ev sahipliği yapıyor olabilir. Peki bu gezegenlerde yeşermiş olabilecek yaşamı nelere bakarak tespit edebiliriz? Biz de bu yazımızda bu konudan bahsediyoruz.

1. Oksijen ve ozon seviyeleri.

Oksijen muhtemelen en belirgin biyolojik imzadır. Bitkiler oksijeni üretir, biz tüketiriz ve kaya kayıtları, yaşam geliştikçe Dünya'nın atmosferindeki O2 seviyelerinin çarpıcı biçimde değiştiğini gösterir. Soluduğumuz oksijen, birbirine yapışmış iki oksijen atomu olan O2'dir. Ancak başka bir oksijen konfigürasyonu olan O3 de (ozon) JWST ile gözlemlenebilir. Peki bu gazlardan birini veya her ikisini tespit edersek ne olacak? Büyük miktarda atmosferik oksijen üretebilecek başka bir senaryo, “kaçak sera etkisi” yaşayan bir gezegen olabilir. Bir gezegen okyanusları buharlaşacak kadar sıcak olduğunda, atmosferde ortaya çıkan su buharı bir geri besleme döngüsüne girer ve bir sera etkisine katkıda bulunur; gezegen yaşamla uyumlu olmayan seviyelere kadar ısınır. Sonunda gezegen, su moleküllerinin hidrojen ve oksijene ayrılması için yeterince ısınır. Hidrojen molekülleri hafiftir ve gezegenin yerçekiminden kolayca kaçmak için yeterince hızlı hareket edebilirler. Ancak daha ağır olan O2, tespit edilmeye ve gökbilimcileri kandırmaya hazır olarak gezegende kalma eğilimindedir.

2. Fosfin ve amonyak seviyeleri.

Yaşam arayışının şu anki odak noktası çoğunlukla ötegezegenler üzerinde olabilir, ancak yakın zamanda eve daha yakın gelişmeler de yaşandı. Gaz devleri Jüpiter ve Satürn'ünki gibi hidrojenin baskın olduğu atmosferlerde doğal olarak oluşan bir gaz olan fosfin, yakın zamanda Venüs'ün atmosferinde de tespit edildi. İlginç bir şekilde, fosfin potansiyel bir biyolojik imza olarak kabul edilir. Dünya'da fosfin mikroorganizmalar tarafından, genellikle hayvanların bağırsaklarında üretilir. Eğer yaşam yoksa, karbondioksitin hakim olduğu Venüs benzeri atmosferlerde büyük miktarlarda fosfinin oluşmasını beklemeyiz. Bununla birlikte, Venüs'teki diğer fosfin kaynaklarını henüz ekarte edemeyiz. Kötü kokulu amonyak, yine Dünya'daki hayvanlar tarafından üretilen bir başka potansiyel biyolojik imza gazıdır. Amonyak da fosfin gibi gaz devlerinde yaygın olarak bulunur, ancak yaşamın yokluğunda kayalık dünyalarda bulunması beklenmez. Bununla birlikte, uzak bir ötegezegenin atmosferinde fosfin veya amonyak tespit etmek muhtemelen zor olacaktır. Her iki gaz da Dünya'ya çok küçük parçalıklarda ulaşır. Dolayısıyla, potansiyel dünya dışı varlıklarımız Dünya'daki hayvanlardan çok daha pis kokmuyorlarsa, muhtemelen onları yakın zamanda görmeyeceğiz.

3. Metan ve karbondioksit seviyeleri.

Kesin biyolojik imzalar olan bireysel gazlar çok az sayıdadır, bu nedenle yaşamı saptamak istiyorsak gazların bir kombinasyonunu aramamız daha iyi olabilir. Yeryüzünde gaz çıkaran hayvanlar tarafından üretilen büyük miktarlarda metan/karbondioksit, hayat için iyi bir ipucu olabilir. Ortamda yeterli oksijen varsa karbon, metan (CH4) oluşturmak yerine oksijenle karbondioksit (CO2) olarak bağlanmayı tercih eder. Oksijen açısından zengin bir ortamda, kendisini bir metan molekülünde bulan herhangi bir karbon, hidrojen bağlarını birkaç yedek oksijen için hızla terk eder. Dolayısıyla hem metan hem de karbondioksitin bir arada bulunduğunu görmek, bir şeyin (örneğin ilkel bakterilerin) sürekli metan ürettiğini düşündürecektir.

4. Kimyasal dengesizlikler.

Yukarıdaki argümanları, kararlı bir şekilde bir arada var olmaması gereken herhangi bir gaz kombinasyonuna uygulayabiliriz. Yaşam enerji üretmek için kimyasal reaksiyonlar kullandığından, bulunduğu ortamın kimyasal dengesini bozar. Dünya'da oksijen karbondioksite dönüştürülür, ancak farklı kimyasalların mevcut olduğu farklı bir atmosferde, yaşam aynı hedefe ulaşmak için başka süreçler kullanabilir. Örneğin Dünya okyanuslarının derinliklerinde bulunan hidrotermal menfezlerin çevresinde yaşayan metan üreten bakteriler, minerallerden ve kimyasal bileşiklerden kimyasal enerji toplar. Dengesizlikleri aramak ve göz önünde bulundurmak, başka yerlerdeki yaşamın nasıl görünebileceği konusunda daha açık fikirli olmamızı sağlar.

Uzaylı yaşamın sinyallerini tespit edersek ne olur?

JWST, ötegezegen atmosferi gözlemleri için beklentilerimizi çoktan aştı. Her ne kadar Webb'in aygıtları oldukça gelişmiş olsa da, ılıman sıcaklıklara ve nitrojen/karbondioksitin hakim olduğu atmosferlere sahip kayalık gezegenleri iletim spektroskopisi kullanarak çalışmak oldukça zor olacak. Bu gezegenlerden beklediğimiz sinyaller, sıcak gaz devi atmosferlerinde başarıyla gözlemlediklerimizden çok daha zayıf. Kayalık bir ötegezegenin (örneğin TRAPPIST-1e) atmosferinde yıldız ışığını soğuran gazları gözlemleyecek kadar şanslı olsak bile, anlamlı sonuçlar çıkarmak için bu gazların ne kadarının mevcut olduğunu ölçmemiz gerekiyor. Sinyaller üst üste gelebileceğinden ve dikkatlice çözülmesi gerektiğinden bu hiç kolay bir işlem değil. Olası biyolojik imza gazlarından birini tespit edip doğru bir şekilde ölçümünü yapsak bile uzaylı yaşamı bulmuş sayılmayız. JWST yeni bir gezegen atmosferleri bilim alanı açıyor ve bu yeni alanı keşfettikçe şüphesiz önceki varsayımlarımızın çoğunun yanlış olduğunu bulacağız. Olağandışı bir şey bulduğumuz her seferinde uzaylılar hakkında çıkarımlar yapmak erken ve yanlış olur. JWST'nin tespit edeceği bir biyo-imza, yapılacak çok daha fazla iş vaadiyle ilginç bir ipucu olacaktır.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir

Çin Teleskopları Bir Galaksi Grubu Çevresinde Bulunan En Büyük Atom Gazı Yapısını Keşfetti
Uzaylıların Keşfinin Ardından Dünya Hükümetlerinin Uygulayacakları Prosedürü Sizin İçin Açıklıyoruz
Güneş Sistemindeki En Garip Objelerden Biri Olan Phaethon Kayası Yörünge Hızını Değiştirdi

Popüler İçerikler

Beklenen Gün Geldi: Birbirinden Ünlü İsimler Saygı1 Formatının İkinci Konuğu Sertab Erener İçin Sahneye Çıktı!
Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
YORUMLAR
01.11.2022

Biz bulmak istiylruz da acaba onlar bulunmak istiyor mu? Zaten buraya gelebilen zeki yaşam formlarıysa gelmemelerinin bir sebebi vardır. Çok fazla zorlamasak mı acaba?

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ