İzmit Körfezi’nde göç eden su kuşlarının mola verdikleri sahil şeridinde kirlilik her geçen gün artıyor. Kocaeli Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Sait Ağdacı, “169 kuş çeşidi kirlilikten dolayı 6-7 çeşide indi. Bu gidişle bu kuş türlerini de burada göremeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
DHA'da yer alan habere göre, İzmit Körfezi’nin doğu kesimindeki sahil şeridi, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 5 Aralık 2006 tarihinde sulak alan olarak ilan edildi. Su kuşlarının göç yolları üzerinde bulunan alanda kuşlar deniz dibini tarayarak karınlarını doyuruyor. Bugünlerde de yüzlerce flamingoya ev sahipliği yapan kıyı şeridi, evsel atıklar nedeniyle kirlenince bölgeye uğrayan su kuşlarının sayısında ciddi oranda azalma oldu.
Bölgenin su kuşlarının göç yolu olduğunu söyleyen Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Sait Ağdacı, “Burası, İzmit Körfezi’nin en doğu ucu ve su kuşlarının göç yolu. Flamingolar bile burada konaklayıp göç yollarına devam ediyor. İzmit Körfezi bu hale gelmeden önce de bu bölgede 169 çeşit su kuşu konaklıyordu. Şu anda da burada flamingolar var, yeşil başlı ördek var, boz ördek var, balıkçıl türler var. Fakat şu anda denizin kirliliğini hep beraber görüyoruz, simsiyah bir deniz ve etrafta evsel atıklar, lastik, plastik cam ve evsel atıklar var buralarda. Kuşların göç yolları kirlendi” dedi.
Bölgede yaşanan kirliliğin eko sistemi ciddi anlamda etkilediğini ifade eden Ağdacı sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada bulunan 169 kuş çeşidi kirlilikten dolayı altı, yedi çeşide indi. Burada konaklayan kuşlarımızın sayısı çok azaldı. Buradaki kirlilik, ciddi anlamda ekosistemi etkiliyor. Bu gidişle bu kuşları da burada göremeyeceğiz. Atık su arıtma tesisleri yapılıyor, belli bir takım temizleme çalışmaları yapılıyor ama maalesef yetersiz kalıyor. Körfez günden güne kirlenmeye devam ediyor. İnsan eliyle kirlenmeye devam ediyor burası, her elimize geçeni denize atıyoruz. Körfez’e gelen gemilerin basmış oldukları sintina atıkları neticesinde de simsiyah bir su ile karşı karşıyayız ve bu hayvancıklar da burada konaklamak zorundalar. Bu gidişle yakında bu kuş türlerini de burada göremeyeceğiz.”
Şimdi yorumlara bakınca hemen mevcut belediyeye saldıran ya da savunan olmuş. Eğer sen bir birey olarak elinden geleni yapıyorsan ve vicdanın rahatsa ve halen bu tarz şeyler oluyorsa evet doğru bu mevcut belediyenin suçu. Denetim, koruma ve tedbirleri yapması gereken belediyedir. Eğer böyle bir birey değilsen senin de o belediyeden bir farkın yok.
Tüm insanlardan tiksiniyorum. Kendimizde hata aramak yerine hemen başkalarına bok atmayı çok iyi biliyoruz. Altaki arkadaşın çevre için ne yaptığını çok merek ediyorum. keşke önce onu yazsaydın.
Burada ahkam kesenler dahil bu ülkenin yüzde 80 nin bu sonuçta payı var. Anca, ahkam kesme, ona buna laf atma, kuru gürültü. Arabanın camını açıp pisliğini dışarı atıyorsan, elindeki sigaranın izmaritini, paketin açma poşetini sokaklara atıyorsan, içtiğin suyun pet şişesini sağa sola sa vuruyorsan oan buna laf atmaya hiç gerek yok, sende bir çevre katilisin. Dağlara yürüyüşe çıkarız, 1500 mt rakımda poşet, pet, ambalaj atıkları ve bunları atanda biz veya bizden önce oradan yürüyenler. Bunun okumuşlukla da alakası yok, yürüyüş gruplarının en cahili ön lisans mezunu. Bu insan olmakla alakalı, aile eğitimiyle alakalı, o pet şişeyi yere attığında anan eline vurmadıysa olmuyor bu iş. Boş yere sağa sola sallamayın önce kendimize bakalım. Hatta çocuklarınızı arkadaş çevresinde bir takip edin.