19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın sonlarına uzanan geniş bir çerçevede İzmir'in nelere tanıklık ettiğine dair bu fotoğrafların her biri yaşanmışlık kokuyor...
19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın sonlarına uzanan geniş bir çerçevede İzmir'in nelere tanıklık ettiğine dair bu fotoğrafların her biri yaşanmışlık kokuyor...
Şu an 1 milyon dolar eden bir arazi, o zamanlarda 100 dolardı.
Denizin daha yakın olduğu zamanlar.
Dağlarında mantar toplandığı, Egekent'in yeni inşa edilmekte olduğu zamanlar.
Meydandaki pek çok bina henüz yapılmamış.
Film karesi gibi.
11 yıl sonrasında burada Hilton yükseldi.
Fırtına nedeniyle denizin taştığı bir gün.
Oraya yapılan ilk gecekondu olsa gerek.
Şimdi sadece yaya trafiği var.
Tramvay oradan geçiyormuş.
Şimdi betona yenik düştü.
Bu üst geçit şimdi Menemen'de.
Konak Meydanı olarak akıllara kazınsa da, asıl adı Atatürk Meydanı'dır.
O zamanki adıyla Mesudiye Caddesi. Eskiden daha güzelmiş.
Suyun çok temiz olduğu, çocukların yüzmeyi öğrendiği, tatlı su balığı avlanan yıllar.
Sol taraftaki otobüs ise, ESHOT'un kendi imkanlarıyla imal ettiği körüklü otobüs.
Henüz Saat Kulesi yok.
Saat Kulesi'nin üst tarafı yok, muhtemelen deprem nedeniyle yıkıldı. Belediye binaları ise yeni inşa ediliyor.
Atatürk sevmiyoruz biz diyenler 26 ve 27. Fotoğraflara bir göz atsınlar adamlar etekle gelmiş İzmir'i işgal etmiş. Kimse kimseyi zorla sevemez ama hiç olmazsa minnet duyun. En azından kendinize saygınız olmuş olur.
hepsi o kadar güzel ki
buca'daki su kemerinde su varmış. vay be eski izmir'e bak nasıl da yeşil