Depremde en fazla can kaybının yaşandığı Rıza Bey Apartmanı yakınında toplanan vatandaşlar, hayatını kaybedenlerin isimlerinin bulunduğu platforma karanfil bıraktı.
Saygı yürüyüşünün ardından Hasan Ali Yücel Parkı'nda İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan 30 Ekim Deprem Anıtı'nın açılışı gerçekleştirildi.
Depremin yaşandığı 14.51'de anıt önünde itfaiye sireni eşliğinde saygı duruşu yapıldı ve depremde ölenler anısına 117 beyaz balon gökyüzüne bırakıldı. Bu sırada bazı katılımcılar gözyaşlarını tutamadı.
Hayatını kaybedenler için 117 sandalyenin boş bırakıldığı tören alanında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, depremin kentin hafızasına acı bir iz kazıdığını, deprem sonrası yaşanan destansı dayanışmanın unutulmadığını ifade etti.
Soyer, deprem sırası ve sonrasında yapılan çalışmalar hakkında bilgi vererek hasarlı binaların dönüşümü için gerekli finansman konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığı ve İller Bankasıyla çalıştıklarını bildirdi.
İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) Başkanı Haydar Özkan ise yaşamın ortaklıklar üzerinden kurulduğunu belirterek, 'Her birimiz hayatımızı bunlar üzerine kurgularız. Ortak değerlerimiz vardır. Ülkemiz, bayrağımız, vatanımız, sevinçlerimiz vardır. Mutlu anlarda yan yana durmak kolaydır, fakat en kıymetli ve en anlamlı olan acıda üzüntüde ortaklaşmaktır. Bugün yüreğimizi dağlayan depremin seneyi devriyesinde 117 canımızı kaybettiğimiz gün ve saatte buradayız. Bir kez daha yitirdiğimiz tüm canlarımıza Allah’tan rahmet yakınlarına baş sağlığı diliyorum.' dedi.
Konuşmaların ardından 30 Ekim depremini anlatan 'Elimi tutar mısın?' isimli belgesel gösterildi.
Deprem nedeniyle bir diğer anma töreni ise Çiğli'de yapıldı.
Çiğli Belediyesi tarafından hayatını kaybedenler anısına yaptırılan Çiğli Deprem Anıtı'nın açılışında konuşan İlçe Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, İzmir'in Varto, İzmit ve Erzincan depremi sonrasında gelenlere de kucak açan bir kent olduğuna dikkati çekti.
Gümrükçü, 'Bu anıt sadece 30 Ekim İzmir depremini değil Türkiye'nin deprem tarihini taşıyacak. Burayı seçmemizin bir nedeni var. Burası Çiğli’nin giriş kapısı. Depremin öldürdüğü bilinci zihinlerde canlansın istiyoruz.' dedi.
Depremde hayatlarını kaybeden ikizler Çınar ve Sayra Alpündüz'ün babası Alican Alpgündüz de 30 Ekim'in acının, feryadın ve çığlığın kalplere gömüldüğü bir gün olduğunu belirterek, 'Ben burada 2 çocuğunu kaybeden bir babayım, onları çok özledim, onlarsız bir hayat yaşamaya çalışıyorum. Ülkemizde depremler değil ama çürük binalar kader. Kurumların üzerine düşeni yapması ve gerekli önlemleri alması lazım.' ifadelerini kullandı.
6,6'lık depremde 117 can kaybediyorsak vay halimize.Bir de 7-7,5 büyüklüğünde Büyük İstanbul Depremi olunca nasıl bir tablo çıkacak karşımıza siz düşünün.Tüm riskli binaların yenilenmesi gerkeiyor,Katar İstanbul'a para harcayana kadar kendi vatandaşlarının canını düşünmesi gerekiyor iktidarın
Giden canlar geri gelmez... ..... (Allah rahmet eylesin....) ... Reis yıkılan binaların yerine yenilerini bir yılda yapıp teslim edeceğiz demişti depremden sonra.... ..... 😡😡😡😡😡😡😡😡😡😡😡
Depremi bizzat yaşadım kesinlikle 6.6 değildi gerçekten daha siddetliydi ben disardaydim o anda evde yüksekte bile değildim buna rağmen ağaçların nasıl sallandigini yerin altimda nasıl hopladogini anlatamam eşim çop atmaktan geliyordu bana bağırıyordu apartmanın altından çekil diye çünkü yıkılacak sandık o kadar siddetliydi deprem bitti dedik ki Allahım bu neydi 8 şiddetinde var mıydı çok ölen olmuştur dedim eşime ama 6.6 dediler biz şok kesinlikle inanmıyorum ve depremden sonra hepimizin binası hasarlı kaldı tanıdık tanımadık herkesin yıkılmadı ama dışardan giryiruz hasarları korkudan inşaat mühendisleri çağırdık eve 6.6 depremi değildi o yüzde yüz eminim Allah yakınlarını kaybedenlere sabır versin kucukyumruk ailesi aydanin zavallı annesi kaç gece gözüme uyku girmedi tanımadığım halde üzüntüden evde korkudan uyuyamadım iki ay deprem kadar korkunç bir felaket yok bir daha yaşamasın kimse düşmanım bile yaşamasın