Her dönemi güzel olan İzmir'de çocukluğunu geçirdiyseniz, kendinizden parçalar bulmaya hazır olun! 😌
Her dönemi güzel olan İzmir'de çocukluğunu geçirdiyseniz, kendinizden parçalar bulmaya hazır olun! 😌
Bir anlık dalgınlık yeterdi çünkü bu kadar kalabalık bir yerde.
Tabii herkesin bildiği bir espri olduğu için her zaman 'Hayır!' yanıtı alınırdı, sadece şehir dışından gelenlerde işe yarardı. 😁
Kardan adam zaten hayal. 😔
Önünden defalarca geçmişsindir. 😌
Bir de sıcacık çıkar fırından, kese kağıdına yağı geçer hemen. 😋
Çünkü çamaşır suyu değil, kloraktır; simit değil, gevrektir; mısır değil, süt darıdır.
Yine de manzarayı izlemek için cam kenarına doğru yanaşmışsındır tabii.
'Lozan, Montrö, 9 Eylül, Cumhuriyet, 26 Ağustos' diye tekrarlasan da hangi kapının ne tarafta olduğunu öğrenmesi kolay olmamıştır.
Gözlerini sana dikip kahkaha atması... 😱 Tam bir çocukluk travması.
Peki ya üstte dönen süpürgeli cadı!!
Üzülürdün onu orada gördükçe. 😔
Neyse ki yaşam alanı daha geniş.
Ebegümeci, sarmaşık, iğnelik, kenker, kuzu kulağı, pazı, turp otu ve dahası...
ESHOT duraklarına giderken şimdiki köprüden değil yaya geçidinden geçtiğin günleri bilirsin.
Klimasız, bol gürültülü o yolculuklar...
Şimdi orada koşuşturan çocukları gördükçe kendi çocukluğun aklına gelir.
Kim bilir, belki de kendi çocuğun orada koşuşturmaya başlamıştır.
izmirli olmak ayrıcalıktır
Hadi kordonda biraz yürüyelim derken bir bakmışsın iki saat geçmiş bütün kordonu baştan sona yürümüşsün haberin yok. Çok küçükken, otobüste gelen kokudan denize yaklaştığımızı anlıyordum. Kemeraltına ilk defa yalnız gittiğimde korkudan dizlerim titriyordu ya. Asansörden ilk defa aşağı baktığın zamanı da unutamazsın. Fuara aile olmadan arkadaşlarla ilk gidilen zaman da akılda kalır. Kentkarta burada 1998'de geçildi. Televizyonda otobüs bileti falan dediler mi "Niye kentkart almıyorlar ki bilet artık geçmiyor, insan niye bilet alır?" diye şaşırırdım.
Cumhuriyet ve Atatürk sevgisi ile büyürüz.En önemlisini unutmuşsunuz