Robin Williams şüphesiz herkesin sevdiği ve çağımızın en muhteşem aktörlerinden biri. Filmleriyle milyonlarca insanı hem güldürüp hem de ağlatmayı başaran ünlü aktör, kariyerinde pek çok başarılı işe imza attı. 2014 yılında trajik bir şekilde hayatını kaybeden Robin Williams'ın ölümü herkesi derinden etkiledi. Geriye onun birbirinden güzel filmleri kaldı. İşte Robin Williams'ın yüzünüzde bir tebessüm bırakan en iyi filmleri:
Politik içerikli bir komedi talk showu sunan Tom Dobbs, öfkeli halkın sesi haline gelir. Seçim dönemi geldiğinde de başkanlığa adaylığını koyar. Fakat hiç düşünmediği bir şey gerçekleşir ve çok fazla kişi ona oy verir. Bir anda ABD başkanı olan Tom, ne yapacağını bilemez hale gelir.
Antarktika'da yaşayan penguenler ruh eşleriyle birlikte olmak için şarkı söyler. Bütün penguenler şarkı söylemede yetenekli olsa da, Mumble bir türlü şarkı söyleyemez. Üstelik şarkı söyleyemediği için diğer penguenler tarafından dışlanır. Ancak Mumble ayaklarıyla yere vurarak ritim tutar ve dans eder. Bu yeteneği yüzünden de dışlanan Mumble, kendisini herkese kabul ettirmek için uğraşır. Robin Williams bu animasyon filminde Ramon adlı bir pengueni seslendiriyor.
New York'ta yeni boşanmış ve işsiz bir adam olan Larry Daley, mutsuz bir hayat yaşar. Bir müzede gece bekçisi olarak çalışmaya başlayan Larry, zamanla müzenin normal olmadığını fark eder. Müzedeki her şey güneş battıktan sonra canlanmaya başlar! Tam bir kaos yaşanan müzeye bir gece sihirli bir taşı çalmak için hırsızlar gelir. Müzeyi korumak isteyen Larry, bütün tarihi karakterleri bir araya getirir. Filmde Robin Williams müzede canlanan tarihi karakterlerden biri olan eski ABD Başkanı Theodore Roosevelt'i canlandırıyor.
Fazlasıyla iyimser olan Hunter 'Patch' Adams'ın ekstrem derecede pozitif olması etrafındaki insanları rahatsız etmeye başlar. Bir gün Patch Adams'ın profesörü ona palyaço olmasını önerir. Buna sıcak bakan Patch, hem doktor hem de palyaço olarak farklı bir role bürünür. Bu neşeli doktoru da tabii ki Robin Williams oynuyor!
Çok iyi bir baba olan Daniel, karısı Miranda ondan ayrılmak isteyince evliliklerinin bitmesine razı olur. Miranda, Daniel'in iyi bir baba ama sorumsuz bir adam olduğunu düşünür. Çocukların velayeti de anneye verilince Daniel bir çözüm yolu arar ve dadı kılığına girer. Çocuklarına dadılık yapmaya başlayan Daniel, karısının güvenini tekrar kazanmaya çalışır. Bize de Robin Williams'ın muhteşem performansını izlemek kalır!
Eski bir masaüstü oyunu bulan iki kardeş, oyunu kurcalarken Alan Parrish adında bir adamla tanışır. 25 yıldır oyunun içinde hapsolduğunu söyleyen Alan'a kimse inanmaz. Ama oyundaki olaylar gerçek hayatta yaşanmaya başlayınca ona inanmaktan başka çareleri kalmaz! Fantastik olayların sona ermesi için de oyunu bitirmeleri gerekir. Bir klasik olan Jumanji, mutlaka izlenmesi gereken Robin Williams filmlerinden biri olarak göze çarpıyor.
Homoseksüel bir kabare sahibi olan Armand Goldman, bir drag queen olan arkadaşıyla beraber oyun sergilemek ister. Bu sansasyonel oyunla beraber toplumun ahlak anlayışını değiştirmeyi hedeflerler. Robin Williams'ın başrol oynadığı film verdiği mesajlarla da izleyenleri derin derin düşündürmeyi başarıyor.
Mutlu bir çift olan Chris ve Annie, bir trafik kazasında çocuklarını kaybeder. Annie çocuğunun ölümüyle büyük bir acı çeker. Öyle ki, her gün delirmeye bir adım daha yaklaşır. Chris karısını bu durumdan kurtarmak için elinden geleni yapmaya çalışır. Ancak zamanla Chris de bu acının içine doğru çekilmeye başlar. Dram dolu bu film, sizi bir yandan ağlatırken bir yandan da yüzünüzde bir tebessüm bırakıyor. Tıpkı Robin Williams'ın oyunculuğu gibi!
Ünlü bir radyo DJ'i olan Adrian Cronauer, Vietnam'a askeri radyoda DJ'lik yapması için getirilir. Her sabah 'Günaydın Vietnam' diyerek radyo programına başlayan Adrian, oradaki askerlere büyük moral verir. Adrian'ın mizahı askerleri fazlasıyla memnun eder ve savaşın o atmosferinden uzaklaşmalarını sağlar. Robin Williams'ın sinemadaki yıldızını parlatan bu filmdeki harika oyunculuğu, onun Oscar'a aday olmasını sağladı.
Hayatında pek çok ilişkisi olmuş yaratıcı bir yazar olan Harry Block'un bir ödül töreni için şehir dışına çıkması gerekir. Fakat bu yolculuğu yalnız yapmak istemeyen Harry kendisine eşlik edecek birini arar. Bu arayışı sırasında eski eşleri, sevgilileri, çocukları ve arkadaşlarıyla yüzleşir. Usta yönetmen Woody Allen'ın yazıp yönettiği ve başrol oynadığı filmde Robin Williams, yan rollerden birisinde karşımıza çıkıyor ve filme ayrı bir renk katıyor.
Bir barda DJ'lik yapan Jack bir akşam bir adamla tartışır. Çılgına dönen adam o barda birçok kişiyi öldürür. Jack bu olaydan sonra alkolik bir adam olur ve amaçsız bir hayat yaşamaya başlar. Daha sonra aynı olayda karısı ölen ve akıl sağlığını kaybeden Perry ile tanışır. Bu iki çaresiz adamın tanışması büyük bir dostluğa dönüşür. Robin Williams bu filmde Perry karakterini canlandırıyor. Williams, başarılı performansıyla bu filmle de Oscar'a aday olmayı başardı.
Sürekli laboratuvarda araştırmalar yapan ve insan ilişkileri iyi olmayan doktor Malcolm Sayer, katıldığı konferanslardan birinde bir ilaç görür ve bu ilacı uzun süredir yatağa bağlı yaşayan hastaların üzerinde denemek ister. Sayer, 30 yıldır komada olan Leonard Lowe üzerinde bu ilacı dener ve ilk denemede başarılı olur. Bu olaydan sonra doktor Sayer ve Leonard Lowe'un hayatı tamamen değişir. Robin Williams'ın başrolü efsane aktör Robert De Niro ile paylaştığı film, izleyenlerin yüzünde bir tebessüm bırakmayı başarıyor.
Fakir bir köylü olan Aladdin bir gün sihirli bir lamba bulur ve lambayı ovmasıyla hayatı tamamen değişir. Lambanın içinden çıkan cin, Aladdin'in 3 dileğini yerine getireceğini söyler. Cin sayesinden Aladdin bir prens olur ve Prenses Jasmine'in kalbini kazanmak için uğraşmaya başlar. Ancak lambanın varlığından haberdar olan kötü kalpli insanlar Aladdin'in peşine düşer. Böylelikle Aladdin'i bekleyen zorlu mücadele başlamış olur. Robin Williams'ın lamba cinini seslendirdiği 1992 yapımı Aladdin, Williams'ın en başarılı filmlerinden bir tanesi.
1959 yılında, baskıcı ve çağ dışı bir eğitim sistemine sahip Welton Akademisi'nde öğrenciler zorlu ve bunaltıcı bir eğitim görür. Okula yeni gelen İngilizce öğretmeniyse öğrencileri bu eğitim sisteminden kurtarmak ister. Öğrencileri edebiyata ve sanata yönlendirir. Ayrıca onlara özgürlüğü ve dünyaya farklı açılardan bakmayı öğretir. Bu öğretmenden çok etkilenen gençler, Welton Akademisi'nin geri kalmış bu eğitim sistemine karşı gelmek için çalışır. Bu filmde Williams, İngilizce öğretmeni John Keating rolüyle kariyerinin en iyi performanslarından birini sergileyerek yine Oscar'a aday oldu.
Çok yüksek bir IQ'ya sahip zeki bir genç olan Will Hunting, Massachusetts Üniversitesi'nde hademelik yapar. Bir gün üniversitenin koridorundaki tahtaya öğrencilerin çözmesi için zor bir soru yazılır. Hiçbir öğrenci bu soruyu çözemezken, Will bu soruyu gizlice çözer. Bu şekilde profesörün dikkatini çekmeyi başaran Will, arkadaşlarıyla bir kavgaya karışır ve hapse gönderilir. Profesör böylesine zeki bir öğrencinin hayatının mahvolmasını istemez ve onu hapisten kurtarır. Bundan sonra Will, hayatının gidişatını değiştirmek için Sean Maguire adında bir terapistle görüşmeye başlar. Robin Williams, filmdeki muhteşem oyunculuğuyla En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmayı başardı.