50 ve 60'lı yıllarda olduğu kadar üretilmese de günümüzde de müzikal filmlerin beyazperdede önemli bir yeri var. Ünlü müzisyenlerin şarkılarını müzikale dönüştüren, Broadway müzikallerini sinemaya uyarlayan ya da orijinal şarkılarla üretilen müzikal filmler... 2000'lerden itibaren en başarılı olanlarını IMDb puanına göre derledik. Hazırsanız buyurun başlayalım!
Yönetmen koltuğunda Rob Marshall'ın oturduğu filmde Meryl Streep, Johnny Depp, James Corden, Anna Kendrick gibi çok sayıda oyuncu yer alıyor. Bir cadı tarafından lanetlenen fırıncı ve eşinin hikayesinin anlatıldığı filmde çift çocuk sahibi olabilmek için cadının istediği malzemeleri temin etmeye çalışıyor. Sihirli ormanda malzemeleri arayan fırıncı Grimm masallarının kahramanlarıyla da karşılaşıyor. Çocukluğumuzun masal kahramanları olan Kırmızı Başlıklı Kız, Rapunzel, Sindirella gibi kahramanların hepsinin bir sihirli ormanda toplanması fikrinden doğan müzikal, ormanın karanlık tonları ve şarkıların pozitifliğiyle harmanlanmış.
Nişanlısı ve annesiyle birlikte Yunanistan'da bir otel işleten Sophie, babasını hiç tanımadan büyümüştür. Düğününe günler kala annesinin günlüğünü bularak 3 eski sevgilisini nikahına çağırır. Amacı babasını bulmaktır. Yunanistan'ın eşsiz manzaralarında çekilen filmin bir diğer özelliği de filmdeki tüm şarkıların ABBA şarkısı olması.
Disney'in klasikleşen masal animasyonu Güzel ve Çirkin, bu sefer gerçek oyuncularla çekilerek beyazperdeye yansıtıldı. Bir tüccarın kızı olan Belle, babasının sığındığı şatoda izinsiz olarak bir gül kopartması sonucu, şato sahibi canavara babasının hayatına karşılık olarak verilir. Bundan sonra kendisini bir aşkın içinde bulur. Filmin başrollerinde Emma Watson ve Dan Stevens var.
Paris Opera Binasının mahzeninde yaşayan, yüzü çirkin fakat müzikal yeteneği kuvvetli olan gizemli müzisyen, korodaki genç bir kadını gizlice eğitir ve ona aşkla bağlanır. Kadın bir gün diğerleri tarafından keşfedilip ünlenince opera binasının patronuyla bir ilişki yaşar. Bu durum ustası olan gizemli müzisyeni kızdırınca Paris Operası'nda sarsılmalar başlar. Filmin başrolünde Emmy Rossum ve Gerard Butler var.
Film 1920'lerin Chicago'sunda iki tehlikeli kadının farklı cinayet davaları sebebiyle hapishanede karşılaşmalarını konu alıyor. Ünlü bir yıldız olan Velma ile 'sıradan' bir kadın olan fakat sonradan üne kavuşan Roxie'nin hapishaneden kurtulma çabalarıyla devam eden filmde ikili hapishaneden kurtulmak için bu tür davalarla ünlenmiş bir avukatla anlaşıyor. Mahkeme salonlarından hücrelere kadar her sahne bir müzikal dekoru taşıyor.
Ünlü pop yıldızı Elton John'un hayatını konu alan film müzikal bir biyografi tadında. Elton John'un hayat hikayelerini yansıttığı şarkılara filmde tamamen yer verildiği için Rocketman'in müzikal biyografi türleri arasında önemli bir yere sahip olduğunu söyleyebiliriz. Sadece müzikal anlamda değil, Elton John'un eş cinsel kimliğini saklamadan olduğu gibi yansıtmasından dolayı da büyük bir öneme sahip. Rocketman'de Elton John'u canlandıran oyuncu Taron Egerton, şarkıları da kendisi seslendiriyor.
Bradley Cooper'ın ilk defa bir yönetmen koltuğunda oturduğu ve aynı zamanda Lady Gaga ile başrollerini paylaştığı film, 2018'in en çok konuşulan ve ödül törenlerinde adı sık sık duyulan filmlerinden. 1937'de yayınlanan orijinal versiyonundan sonra 1954, 1976, 2013 ve son olarak 2018 yıllarında yeniden düzenlenen filmin konusu, dünyaca ünlü bir yıldızın muhteşem bir sesi ve şarkı yazma yeteneği olan bir kadını kanatları altına almasını konu alıyor. Böylece bu kadın da dünyaca ünlü bir yıldıza dönüşüyor. Cooper'ın yönetmenlik becerilerinin sık sık övüldüğü A Star is Born'da yer alan şarkılar da bu film için yazılmış.
Hugh Jackman'ın hayat verdiği P.T. Barnum'un dünyanın en muhteşem gösterisini yapmak için yola çıkmasıyla başlayan film, tarihin ilk sirkini kurma çabalarıyla devam eder. Bu süreçte en büyük destekçisi eşi olan Barnum, İngiliz Kraliçesi Victoria'nın bile izlemeye geldiği bir sirk kurar. Avrupa turneleriyle büyüyen bu tarihin ilk sirki şov dünyasını da kökünden değiştirir.
Victor Hugo'nun başyapıtlarından olan Sefiller'in beyazperdeye yansıtılmasıyla ortaya çıkan Les Miserables, Jean Valjean'ın etrafında dönüyor. Fransız Devrimi'nin gölgesindeki hikaye, devrim öncesi ve sonrasını da başarılı bir şekilde yansıtıyor. Filmin başrollerinde Hugh Jackman, Russel Crowe ve Anne Hathaway var.
Baz Luhrmann'ın Kırmızı Perde üçlemesinin sonuncusu ve yönetmenin ustalık eseri sayılan film, Paris'in ışıltılı gece hayatını ve Moulin Rouge isimli gece kulübünün en ünlü olduğu zamanları konu alıyor. Sık sık bu gece kulübünü ziyaret eden Christian, burada bir dansçı kıza aşık oluyor. Fakat bir sorun var! Bir Dük de aynı kıza aşık. Artık Christian ve Dük'ün müzikal tondaki düelloları başlıyor. Filmin başrollerinde Nicole Kidman ve Ewan McGregor var.
Sokak müzisyeni bir adam ve göçmen bir kadının Dublin sokaklarında tanışıp aşık olma hikayesi... Kendi şarkılarını yazıp çalma hayali olan müzisyen adam duygusal bir çöküntü yaşarken temizlikçi olarak çalışıp kendi piyanosunu alma hayali kuran Çek bir kadınla tanışıyor. İkili kendi şarkılarını bestelemeye ve çalıp kaydetmeye başlıyor.
Hayallerini gerçekleştirme yolunda çalışan bir caz piyanisti ve oyuncunun aşk yolculuklarının anlatıldığı filmin başrollerinde Ryan Gosling ve Emma Stone var. Umutsuz bir dünyada yaşarken tutkularını ve hayallerini kaybetmemeye çalışan bu iki genç tanışınca dünya onlar için bambaşka bir yer oluyor. Eski Hollywood müzikallerine yeni bir soluk getiren film 6 Oscar ödülünün de sahibi.
Ünlü rock grubu Queen'in efsanevi solisti Freddy Mercury'nin hayatını konu alan ve uzun süre tartışılan bir film Bohemian Rhapsody. Mercury'nin kariyeri, Queen grubu, özel hayatı ve AIDS hastalığıyla mücadelesinin anlatıldığı filmde Mercury'i Mısır kökenli oyuncu Rami Malek canlandırdı ve bu rolüyle 'En İyi Erkek Oyuncu' dalında Oscar da kazandı. Buna rağmen film uzunca bir süre tartışıldı. Mercury'nin cinsel kimliğinin üstü kapalı ifade edilişi, Rami Malek'in playback yaptığı sahneler ve çekimler sırasında yönetmen değişikliği yapılması tartışılan konular arasında.