İzleyen Herkesi Hüngür Hüngür Ağlatıp Helak Eden 'Aftersun' Filmini İnceliyoruz!

09.01.2023 - 13:10

Merhabalar. Çekimleri Türkiye'de yapılan 'Aftersun' filmi bu yıl merakla beklenen yapımlardan biriydi. Gerek kendine özgü konusu gerek çekimlerin güzelliği yüzünden pek çok film sever filmi izledi, olumlu ya da olumsuz eleştirilerini söyledi. Bu içerikte ben de size 'Aftersun' filminin incelemesini yazdım.

İzleyenler için iyi bir okuma olmasını umarım.

Not: Spoiler içerir.

Charlotte Wells'in ilk uzun metrajlı filmi “Aftersun” duygusal açıdan derin ve kendine has bir senaryoya sahip. Film, kaybedilen zamanın acısını ve uzun süredir kayıp olan bir insanı anlamaya yönelik umutsuzca bir isteğe odaklanıyor.

"Aftersun", Sophie'nin babasına 11 yaşındayken kendisini nasıl hayal ettiğini sorduğu bir videoyla başlıyor. Yetişkin bakış açısı sahneleri ise anılara geri bakması ve babasının o sırada neler yaşamış olabileceğini hayal etmesidir.

Sophie, babasıyla birlikte inşaatı süren her şey dahil bir otelde kalır. uyudu. Sophie'nin mutluluğu babası Calum için dünyalara bedeldi ve onun Türkiye'de geçirdikleri her dakikanın tadını çıkarmasını istiyordu. İkili, tatillerini videoya alır ve Sophie'nin babasıyla sayısız güzel anısı olur.

Sophie o yıllarda çok gençtir. Babasına bakınca bir şeylerin yolunda olmadığını hissediyordu ama babasını tam olarak anlayacak durumda değildi. Şimdi bir yetişkin olduğunda kamera görüntülerini izleyerek babasının neler yaşadığını anlıyor.

Bir yetişkin olarak, o anıları gözden geçirdiğinde babasının duygusal olarak ne kadar kırıldığını ve ağlayacak bir omuza ihtiyacı olduğunu fark eder. Calum otuzlu yaşlarında bir babadır ve Sophie'nin annesinden ayrılmış olmasına rağmen sağlıklı bir ilişki sürdürmeye devam etmiştir.

Sophie, yolculuk sırasında babasının neler yaşadığını tam olarak anlamasa da onunla güçlü bir duygusal bağı vardır. Gökyüzüne ne sıklıkta baktığını ve babasının aynı gökyüzünün altında yaşadığını bilmenin verdiği güven hissini ifade eder.

Türkiye seyahati baba-kız ilişkisi açısından değil, aynı zamanda seyahat sırasında Sophie'nin reşit olmaya başlaması açısından da önemlidir. Sophie, çocuklarla havuzda takılmak için büyük olduğunu hisseder, gece sevişip parti yapan gençlere hayranlıkla bakar.

Bu ona uzak bir dünyaydı ve tıpkı tanıştığı genç yetişkinler gibi onda büyüme ve bağımsız olma arzusu oluştu. Sophie büyümenin getirdiği yenilikleri anlamaya çalışırken, Calum da zaman zaman kontrol altına alınması çok zorlaşan kendi şeytanlarıyla mücadele ediyordu.

Film boyunca, Calum'ın tam olarak neden acı çektiğini hiçbir zaman öğrenemiyoruz. Sadece gösterilen küçük parçalarla kabaca bir fikir oluşturuyoruz. Sophie, Calum'a on birinci doğum gününü nasıl geçirdiğini sorduğunda, doğum gününün hatırlanmadığını söylemesi onun çocukken ihmal edildiğini gösteriyor.

Calum ayrıca kendini bir yere ait hissetmiyordu. Edinburgh büyüdüğü yerdi ama insanlarla ya da yerle bağ kuramıyordu. Maddi yönden sıkıntı çekse de sıkıntısını kızından hep gizliyordu. Ancak Sophie bu sıkıntısının farkındaydı. Calum da Sophie ortalıkta yokken çaresizlikten ağlardı.

Filmde Calum'un depresif ruh haliyle başa çıkmak için denediği yolların işaretlerini görüyoruz. Seyahatinde yanında meditasyon ve Tai Chi üzerine kitaplar taşır ve hatta zaman bulduğunda Tai Chi çalışır.

Calum, 20'li yaşlarında belki de hiç çocuk sahibi olmayı planlamamış genç bir babaydı. Ne tatmin edici bir kişisel hayatı ne de başarılı bir kariyer hayatı vardı. Hatta filmin bir sahnesinde 30 yaşına geleceğini asla düşünmediğinden ve 40 yaşında olmayı asla hayal edemediğinden bahseder.

Sophie için pes etmeyen adam, kızı onunla bir çocukla ilk öpüşme anını paylaştığında, Sophie'nin kişisel hayatıyla ilgili ayrıntıları -çıkmayı seçtiği erkekler veya aldığı uyuşturucular gibi- onunla paylaşmasını umduğunu ifade eder.

Her şeyi kendisinin de yaptığını, ancak bunu onunla paylaşması gerektiğini söyler. Bu konuşmadan, Calum'ın renkli bir genç yetişkin hayatı yaşamış olabileceği, ancak örnek alacağı, hatalarını paylaşacağı veya ona tavsiyede bulunarak yardımcı olacak birisine sahip olmadığı ortaya çıkıyor.

Baba ile kızı arasındaki mesafe, yetişkin Sophie'nin babasını bir an için gördüğü çılgın bir partide özetlenir. Ona doğru yürür, ancak onu bütünüyle göremez. Söyleyecek çok şeyi, kızması için nedenleri ve babasına biraz daha tutunmak için duyduğu dayanılmaz arzu vardır ama ondan uzaklaşır.

Bir yetişkin ve bir anne olarak, Sophie artık ebeveyn olmanın ne demek olduğunu biliyordur. O dönemde babasının neler yaşamış olabileceğini anlar ve yanında olup ona yardım edebilmeyi ister.

Filmin sonunda, Sophie'yi havaalanında bıraktıktan sonra Calum'un karanlık odaya girmesini izliyoruz, bu da sonunda onun nasıl tükendiğinin bir göstergesi. Sophie karanlıkta bile babasının bir ritme göre mutlu bir şekilde dans ettiğini umuyor ve hayal ediyordu.

Yolculuk sırasında çektikleri videolara ve Calum'un Türkiye'den aldığı halıyla babasının anılarına tutunuyordu. Sophie, babasının ne kadar kırılmış olduğunu ama hayatı yolundaymış gibi davrandığını şimdi anlıyordu.

“Aftersun”, izledikten sonra uzun süre akılda kalan filmlerden biri. Frankie Curio'nun canlandırdığı genç Sophie ve Calum'un hayat verdiği Paul Mescal, oynadıkları karakterlerin karmaşıklığını zekice tasvir ediyor. Siz film hakkında neler düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum.

Bunlar da İlgini Çekebilir

Hâlâ İzlemediyseniz Entelektüelliğiniz İptal: 'Aftersun' Filmine İlk Tepkiler Gecikmedi!

Kadrosunda Birden Fazla Yıldız Oyuncunun Rol Aldığı Mutlaka İzlemeniz Gereken Kaliteli Filmler

Hayaletler ve Şeytanlar Bu Yıl da Peşimizde! 2023'te Gösterime Girmesi Dört Gözle Beklenen Paranormal Filmler

YORUMLAR

hasan akın

09.01.2023

afetersun diye okudum. karadeniz filmi sandım allah affetsun

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ