Film yapmak, oluşturmak ve yazmak bir sanat eseri ortaya koymaktır. Sanat eserleri incelenirken duyguların açığa çıkmasını ya da yeni duyguların keşfedilmesini sağlar. Tam olarak filmlerin yaptığı da budur. Bu içerikte ele aldığımız filmler gerilimi hissettirecek, psikolojik olarak bizi zorlayacak ve düşünmemizi sağlayacak... Gelin beraber film listesine göz atalım!
Kült olan ve herkesin adını illa duyduğu bir film ile başlamak istedik. David Fincher tarafından yönetilen bu film bir devrim niteliğindedir. Hayattan bıkmış, bunalmış bir adam ile gizemli bir adamın karşılaşması ile başlayan gerilim dolu bir hikayeyi ele alıyor. Beraber bir kulüp kuruyorlar ve bir süre sonra işler çığırından çıkıyor. Sonu dönemine göre oldukça çarpıcı bir şekilde bitiyor.
David Fincher insanları hem geren hem de film bittikten sonra duvara uzun uzun bakmamızı sağlayan yapıtlar yaratıyor! Yine kült filmlerden biri olan Se7en cinayet olayı etrafında dönüyor. İki dedektif yedi ölümcül günahı işleyen bir katilin peşine düşüyorlar. Suçluların beyinlerine inerek psikolojik tahliller yapılıyor.
Kısa süreli hafıza kaybı yaşayan bir adamın çok sevdiği karısını öldüren adamı bulmak için attığı adımları izliyoruz bu filmde. Christopher Nolan'nın müthiş bir şekilde yönettiği film kafanızı karıştıracak ve duygularınızı hareketlendirecek.
Ölüleri gören bir çocuğun psikoloğu ile olan ilişkisi ve yaşadığı diğer şeyler... Tüylerinizi diken diken edecek duygusal sahnelerin yanı sıra ekrana her an aniden bir şey çıkabilir korkusuyla gerileceğiniz bir film. Çocuk psikolojisini açık bir şekilde yansıtan düşündürücü bir film.
Zihnin derinlerine matematiksel bir şekilde inmeyen ya da zihni beyindir, bir parça ettir diyerek bırakmayan bir film ile karşınızdayız. Martin Scorsese'ın yönettiği bu filmde bir ABD mareşali kaybolan mahkumu bulmak adına akıl hastanesine gider ve psikolojik bir çok olayla karşılaşır.
Yine David Fincher ve yine ruhsal durumların aşırı iyi işlenmesi... Manipülasyon kelimesini tam olarak karşılayacak olaylar silsilesinin içerisine giriyorsunuz. Kaybolan bir kadınımız var. Bundan sorumlu tutulan bir de kadının kocası mevcut. Bu karakterler karmaşık olaylar yaşıyor. İzlerken sinirleneceğiniz, şaşıracağınız ve anlamak için kendinizi zorlayacağınız bir film.
İlk izleyişte anlamakta bir zorlanacağınız ve ne oldu şimdi soruları sorarak sona ulaşacağınız bir film. Genç bir adam gelecekte olacak olayları sezebiliyor. Bu konu çok karanlık ve gizemli bir şekilde bize sunuluyor. Garip karakterler ve ani geçişler yaşanıyor. Bir çeşit zihinsel oyunlar oynanıyor.
Darren Aronofsky'ın yönettiği narsisizmin serimlendiği bir film. Benlik algınışı ve benlik üzerinde yapılan baskı yansıtılıyor. Kuğu Gölü performansı için bir balerin hem fiziksel hem de zihinsel olarak kendini aşmaya çalışıyor. Bunun neticesinde yaşadığı psikolojik savaşları izliyoruz. İzlerken biz de kadınla birlikte azim yapıyoruz, strese giriyoruz ve bir anda yoruluyoruz..
Bir adam sevgilisi ile birlikte sevgilisinin ailesinin yanına gidiyor. Biraz gergin çünkü siyahi olmasının getirdiği bir baskı var. Ailesi tarafından aşırı sıcak karşılanıyor. Fakat adam evde çalışan kişilerde ve gelen misafirlerin yanında getirdikleri bazı kişilerde gariplikler seziyor. Ve her şey başlıyor...
Brad Anderson tarafından yönetilen bu kült film uykusuzluk hastalığına sahip bir adamı ele alıyor. Gerçeklikten soyutlanmasını, zihinsel olarak ne durumda olduğunu film bize aktarıyor. Bu aktarımlar hem geriyor hem de psikolojik gerilimler sayesinde büyülüyor.
hepsi eski filimler yeni filim yapamiyorlar.🇹🇷